Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/154 E. 2021/201 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/154
KARAR NO: 2021/201
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 25/09/2018
NUMARASI: 2015/7 Esas – 2018/914 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 10/02/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 25/08/2012 tarihinde çarpışması sonucu maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, kazanın oluşumunda müvekkilinin kusuru olmadığını, araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası olmadığından ve bu sigortanın yapılması gereken zorunlu sigortalardan olması nedeniyle davalı …’nın vaki kazadan dolayı zararlarının karşılanması için davalıya başvurduklarını, başvuru neticesinde 118239 dosya numarası ile hasar dosya açıldığını ve kendilerine 04/09/2014 tarihinde 35.869,00 TL ödeme yapıldığını ancak yapılan ödemenin zararlarını tam olarak karşılamadığını belirterek bakiye zarar miktarlarının tespiti ile şimdilik 3.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; mahkemenin yetkisiz olduğunu, dava konusu talebin zamanaşımına uğradığını, işbu davanın kısmi dava olarak açılmasının mümkün olmadığını, kazaya karışan ve davacının zararına sebep olan … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun 25.08.2012-2013 tarihleri arasında dava konusu kazayı kapsayacak şekilde … nolu poliçe ile … Sigorta A.Ş tarafından sigortalandığını, bu nedenle …nın sorumluluğunun söz konusu olmadığını, davacı tarafından yapılan başvuru üzerine 35.869,00 TL tazminatın başkaca bir hak ve alacakları kalmadığı belirtilerek kesin ve geriye dönüşü olmaksızın ibra şartı ile davacıya ödeme yapıldığını, kaldı ki davacının belirtilen maluliyet oranının dava konusu kaza ile illiyeti olmadığını, davadan önce dosyanın değerlendirilmesine yarayacak belge müvekkili kuruma sunulmadığından müvekkili kurumun temerrüdünün oluşmadığından faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulüne, 22.245,80 TL’nin 04/09/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının maluliyet oranı düşmüş olduğundan …nın davacıya ödeme yaptığı tarihteki verilerin esas alınmak suretiyle davacının bu tarih itibariyle ne kadar destek tazminatı talep edebileceğinin hesaplanarak bu hesaptan tespit edilen verilere göre …nın yaptığı ödemenin arasındaki yetersizlik yada fahiş fark bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiğini, ödemenin yetersiz olması halinde …nın yapmış olduğu ödemenin güncellenerek rapor tarihine göre hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerekirken mevcut rapora göre hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, her ne kadar ödemenin güncellenerek toplam tazminattan mahsubu yapılmış ise de yapılan güncelleme işleminin gerçek zararın ve varsa bakiye zararın belirlenmesi yönünden yeterli olmadığını, faiz başlangıcının hatalı olarak rapor tarihinden itibaren takdir edildiğini, dava öncesinde başvuru olmadığından faiz başlangıcının dava tarihi olması gerektiğini, davacının dava dilekçesinde sürekli sakatlık tazminatı talep etmiş olmakla birlikte ıslah ile arttırılan kısımda geçici iş göremezlik tazminatını da talep ettiğini, usule aykırı ıslaha göre karar verilmesinin doğru olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeni ile sürekli sakatlık tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamına göre; 25/08/2012 tarihinde sürücü …’ın, idaresindeki … plakalı kamyonu ile Kemalpaşa ilçesinden gelip Ansızca kavşağına solundan anayoldan gelen trafiğin geçişini beklemeden kavşağa giriş yapması ile İzmir yönünden gelip Turgutlu istikametine sol şeritte seyreden … plakalı otobüs sürücüsü …’in Ansızca kavşağına geldiği sırada sol şerit üzerinde çarpışmaları sonucu iki araçlı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmiştir. Kazanın oluşumunda … plakalı kamyon sürücüsü …’ın KTK 84.maddesindeki sürücü asli kusurlarından 8 (kavşaklarda geçiş önceliğine uymamak) otobüs sürücüsü … ise 59/1a (kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmama) kusurlarını işledikleri belirlenmiş, tutanağa yazılmıştır. Ödeme belgesi ve ibra tutanağı fiziken dosya içerisinde bulunamamış UYAP araştırılmasında da olmadığı görülmüştür. İbra belgesi ibraz edilmemiş olduğundan davalının ödeme yaptığı tarihteki verilerin esas alınmak suretiyle davacının bu tarih itibariyle ne kadar destek tazminatı talep edebileceğinin hesaplanarak bu hesaptan tespit edilen verilere göre …nın yaptığı ödeme arasındaki yetersizlik yada fahiş fark bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiğini yönündeki talebinin reddi gerekmiştir. Emsal bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi ödenen bedelin güncellenerek hesaplanan tazminattan indirilmesi yönteminde usule aykırılık bulunmadığından bu yöndeki istinaf talebinin reddi gerekmiştir. Davalının davadan önce bir miktar ödeme yapmış olduğu kendi kabulünde olduğundan ödeme tarihinden itibaren faiz istenmesinde usule aykırılık bulunmamakla birlikte mahkeme ödeme tarihinin 14/01/2014 olduğunu belirttiği halde faizi bu tarihten değil 04/09/2014 tarihinden başlatmış olup olay tarihinden başlatılmamış olması nedeniyle davalının bu yöndeki istinafının reddi gerekmiştir.HMK’nın 176.maddesinde düzenlenen ıslah mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya talep sonucunun değiştirebilmesi imkanını sağlamaktadır. Ancak her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir talepte bulunma olanağı bulunmamaktadır. Mevcut istem korunarak dava konusu ile ilgisi olmayan başka bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Yukarıda açılanan ilkeler çerçevesinde davacı vekili dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmiş, geçici iş göremezlik tazminatı talebi olmamıştır. Aktüer bilirkişi raporunda geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı hesaplanmış ve ıslahta buna göre yapılmıştır. Mahkemece de sürekli ve geçici maluliyete göre yapılan aktüer raporu esas alınarak ıslah edilen tutar üzerinden tazminata hükmedilmiştir. Oysa davacı, sadece sürekli maluliyet tazminat talebinde bulunduğuna göre dava dilekçesindeki talebi ile bağlıdır ve dava dilekçesinde bulunmayan talebin ıslah yoluyla eklenmesi olanağı yoktur. Yine HMK’nın 26.maddesi gereği hakim taleple bağlı olup, talepten fazlasına karar veremez. Dolayısıyla, geçici iş göremezlik bakımından usulüne uygun açılan bir dava bulunmadığı gözden kaçırılarak geçici iş göremezlik tazminatı hakkında da hüküm kurulması doğru olmamıştır. Mahkemece bilirkişinin sürekli maluliyete ilişkin tazminat hesabı esas alınarak hüküm kurulması, ıslah dilekçesi ile talep edilen geçici iş göremezlik tazminatı talebi konusunda esasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğinden hüküm bu yönden düzeltilmiştir (Aynı yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/5629 Esas ve 2015/13201 Karar sayılı ilamı). Açıklanan nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalı vekilinin bu kısma ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek davanın dairemizce hükme esas alınan miktar içindeki geçici iş göremezlik tazminat tutarı 6.824,25 TL’nin çıkarılması ile kalan kısım 87.855,68 TL’nin %25 kusur indiriminden sonra kalan 65.891,76 TL’den ödenen güncellenmiş kısmın çıkarılması ile bakiye 17.127,61 TL sürekli iş göremezlik tazminat tutarı üzerinden kabulüne, geçici iş göremezlik tazminatı talebi konusunda esasa ilişkin karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, geçici iş göremezlik tazminatı talebi ile ilgili usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemiş ve aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı vekilinin istinaf başvurusununKABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın KABULÜNE, 17.127,61 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 04/09/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, 2-Geçici iş göremezlik tazminatı talebi konusunda esasa ilişkin KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.169,98 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 27,70 TL peşin harç ve 65,75 TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 1.076,53 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 4- Davacı lehine Daire karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafça yapılan toplam 1.358,75 TL yargılama gideri ile 27,70 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru harcı, 65,75 TL ıslah harcı ve 4,10 TL vekalet harcı toplamı 1.484,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Geçici iş göremezlik tazminatı talebi ile ilgili usulüne uygun açılmış bir dava olmadığından davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 7-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 41,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/02/2021