Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1489 E. 2021/935 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1489
KARAR NO: 2021/935
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/07/2018
NUMARASI: 2017/344 Esas – 2018/931 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 21/05/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan … idaresinde ki … plakalı aracın 29.05.2014 tarihinde müteveffa …’ a yolda yaya olarak yürümekte iken çarpması sonucunda vefat ettiğini, … 29.05.2014 tarihinde vefat ettiğinde bekar olup mirasçısı olarak babası …, Annesi …, kardeşleri, …, …, …’ ın kaldığını, bu kaza’nın oluşunda davalı …’ ın asli tam kusurlu olduğunu, … plakalı aracın kaza tarihinde … adına kayıtlı olduğunu, … Sigorta A.Ş. tarafından 20.05.2014 tarihli ZMMS ile sigortalı olduğunu, davalılardan sürücü … hakkında olay nedeni ile Bakırköy 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/471 Esas sayılı dosyasından ceza verildiğini, bu dosya üzerinden Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ nden kazanın oluşuna dair kusur raporu alındığını, bu rapora göre davalı sürücü … asli kusurlu olduğu mütevefanın kusursuz olduğunun tespit edildiğini, müteveffanın vefatından önce ticaretle uğraşmakta olup anne ve babasına maddi ve manevi destekte bulunduğunu, … ve …’ın yaşlı olmaları sebebiyle …’ın vefatı öncesinde düzenli olarak kendilerine maddi yardımda bulunduğunu, öte yandan anne ve babasının yaşlılığı sebebiyle günlük rutin işlemlerine de yardımcı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00’er TL anne ve baba için ayrı ayrı olmak üzere destekten yoksun kalma tazminatının, anne … ve baba … için duyulan acı ve üzüntülerini bir nebze olarak azaltmak için ayrı ayrı olmak üzere 50.000,00 TL’şer manevi tazminatın, kardeşleri … ve … için yine ayrı ayrı olmak üzere 30.000,00 TL şer manevi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini davacı … için 17.674,34TL ve … için 14.064,34 TL’ye yükseltmiştir. Davalı …. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu, müvekkilinin davacı tarafa ödemede bulunarak üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiği ve davacının tüm zararını karşıladığını, davacılar … ve … tarafından davadan önce müvekkil şirkete başvuruda bulunulduğu, aktüerya hesaplamasının yapıldığı, davacı tarafa tazminatın ibraname mukabilinde ödendiği müvekkil şirketin başakca bir sorumluluğu bulunmadığı, müvekkil şirketin manevi tazminat talebini karşılama yükümlülüğü bulunmadığı, davacı tarafın olay tarihinden itibaren faiz talebi haksız olduğu ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılması gerektiğini, …’ın kaza esnasında hamile olduğunu ve baygınlık geçirdiğini, manevi tazminatın fahiş olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatı talibinin reddi gerektiğini beyan etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-Davacının davasının maddi tazminat yönünden kabulü ile; davacı … için 16.979,00-TL … için 12.857,00-TL olmak üzere toplam; 29.836,00-TL destek tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, 2-İş bu tazminata davalı asiller için kaza tarihinden sigorta şirketi için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz uygulanmasına, 3-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; olayın oluş şekli tarafların sosyal ekonomik durumları, duyulan elem ve kader hak ve nefaset ölçülerinde değerlendirilerek anne … ve baba … için takdiren 15.000,00-TL’şer, kardeşler … ve … için takdiren 7.500,00-TL’şer manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Olay tarihinde, müteveffa’nın 36 yaşında olması, yaya olması, ticaretle uğraşması, olayın olmasında kusursuz olması gözetildiğinde davalılara hükmedilen manevi tazminat miktarlarının çok düşük olup hiç bir caydırıcılığı olmadığını, yine manevi tazminata dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz yürütülmesine karar verilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/2.maddesi kapsamında davacılar lehine verilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından bu yöne değinen davacılar vekilinin istinaf itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Haksız fiil sorumlusu olan davalıların, zararın tamamı için haksız fiil (kaza) tarihi itibariyle mütemerrit olduğundan davalılar yönünden hükmedilen manevi tazminat yönünden faizin başlangıç tarihi olay tarihi olacaktır. Mahkemece manevi tazminata olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Buna ilişkin davacılar vekili istinaf talebi yerindedir. Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacının davasının maddi tazminat yönünden kabulü ile; davacı … için 16.979,00 TL … için 12.857,00 TL olmak üzere toplam; 29.836,00 TL destek tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, 2-İş bu tazminata davalı asiller için kaza tarihinden sigorta şirketi için dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz uygulanmasına, 3-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; olayın oluş şekli tarafların sosyal ekonomik durumları , duyulan elem ve kader hak ve nefaset ölçülerinde değerlendirilerek anne … ve baba … için takdiren 15.000,00 TL’şer, kardeşler … ve … için takdiren 7.500,00 TL’şer manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 4-Harçlar Kanunu’na göre belirlenen 5.112,04 TL ilam harcından peşin alınan 547,17 TL harcı ve 108,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 4.456,87 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydedilmesine, 5-Davacılar tarafından sarf edilen 600,00 TL bilirkişi ücreti, 569,00 TL posta masrafı, 29,20 TL başvuru harcı, 547,17 TL peşin harç ve 108,00 TL ıslah harcı toplamı olan 1.853,37 TL den kabul red oranına göre hesaplanan 723,37 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, 6-Maddi Tazminat Yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.580,32 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine, 7-Manevi Tazminat Yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.300,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacılara verilmesine, 8-Manevi Tazminat Yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.300,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılar … ve …’a verilmesine, 9-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacılar tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan 85,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalılar … ve …’tan tahsili ile davacılara verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/05/2021