Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1478 E. 2021/888 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/1478
KARAR NO: 2021/888
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/02/2019
NUMARASI: 2014/807 Esas – 2019/220 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 20/05/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekilleri …, … ile … 01.12.2013 günü … sefer sayılı Edirnekapı’dan Topkapı istikametine giden … plakalı sayılı araçla yolcu olarak seyir halindeyken davalı otobüs şoförü …’nın sevk ve idaresindeki özel halk otobüsü Ulubatlı köprü üstüne geldiği esnada kontrolünü kaybederek yol ortasındaki demir korkuluklara çarpıp karşı yöne geçmiş ve karşı yöndeki … plakalı İETT otobüsüne, … plakalı halk otobüsüne ve … plakalı otomobile çarparak durabildiğini, meydana gelen kazada müvekilleri … yaralandığını belirterek müvekkilleri açısından maddi ve manevi tazminata hükmedilerek davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı İETT İşletmeleri Genel Müdürlüğü vekili, müvekkil İdare’nin özel halk otobüsü işleteni olmadığını, davanın müvekkil yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, davalı şoför … adına başlatılmış bir soruşturma kovuşturma varsa işbu kovuşturmanın bekletici mesele yapılmasını, davanın SGK’ya ihbarını taleple davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …. vekili, davaya konu … plaka sayılı aracın müvekkil nezdinde 0001-0210-07767912 Trafik Sigorta Poliçesi Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile 24/10/2013-24/10/2014 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçeye müstenit müşterek müteselsil poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığını, hastane masraflarından müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalılar … ile … Tic. Ltd. Şti. vekili, dava konusu olayda olay anını gösteren cd görüntüleri izlendiğinde müvekkilinin yaklaşık 100 metre geride yolcu aldığı, dolayısıyla duraktan yeni çıktığı için hızının düşük olduğu, dikkatli bir şekilde aracı kullandığı, plakası belli olmayan aracın müvekkilinin aracına doğru manevra yaptığı, müvekkilinin bu araca çarpmamak için bariyere doğru direksiyonu kırdığını ve aracın lastikleri patladığı için hakimiyetini kaybettiği sabit olduğundan kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını, kaza ile ilgili olarak savcılıkta soruşturmanın devam ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “A-Maddi tazminat davası yönünden:
1-Davadan feragat nedeniyle reddine, B- Manevi tazminat talebi yönünden:1-Davacıların maddi tazminat davalarının kısmen kabulü ile davacı … için 10.000,00 TL;davacı … için 10.000,00 TL,davacı … için 15.000,00 TL; davacı … için 16.000,00 TL; davacı … için 10.000,00 TL;davacı … için 10.000,00 TL;davacı … için 15.000,00 TL ve davacı … için 15.000,00 TL manevi tazminatın 01/12/2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı … şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı İETT ve … Tic. Ltd. Şti ile … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı İETT vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazanın gerçekleştiği iddia etilen … plakalı aracın İETT işletmeleri Genel Müdürlüğüne ait bir araç olmadığını, özel halk otobüsü olduğunu, müvekkili yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, İETT Genel Müdürlüğünün Özel Halk Otobüsleninin işleteni olmadığını, manevi tazminat talep etme koşullarının oluşmadığını, takdir edilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. Davalı …Tic. Ltd. Şti ile … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacılar lehine belirlenen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacılardan … ve … ağır bedelsel zararı kapsamında kalmadığından yerel mahkemenin davacılar yönünden manevi tazminata hükmetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, olayda davacılardan alınan raporlarda, hiçbirinin ağır derecede bedensel zarara uğramadığının sabit olduğunu, hem davacılara ve hem de yakınları yönünden manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiştir.Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davalı İETT her ne kadar özel halk otobüsünün maliki olmasa da özel halk otobüsleri tamamen bağımsız olmayıp davalı İETT’nin denetim ve kontrolünde olduklarından davalı İETT’nin halk otobüsünün sürücüsünün kusurundan kendi kusuru gibi ve otobüsün maliki ile birlikte işleten sıfatı ile sorumlu olacağı gözetilerek karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı İETT vekilinin husumete ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/5513 Esas ve 2019/1755 Karar sayılı kararı).TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. “. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir.Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Davaya konu trafik kazası nedeni ile davacılar … ile … hafif yaralandıkları, diğer davacılar …, … ve … ise ağır yaralandıkları görülmektedir. Bu kapsamda davacı …’in kızı … hafif yaralanmış olması nedeni ile TBK 56/2 maddesi kapsamında manevi tazminat talep etme hakkı bulunmamaktadır. Aynı şekilde davacı …’in eşi … ve kızı … hafif yaralanmış olması nedeni ile TBK 56/2 maddesi kapsamında manevi tazminat talep etme hakkı bulunmamaktadır. Mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacılar … yarlanmasının mahiyeti, maluliyet oranı, iyileşme süresi ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alınarak değerlendirme yapıldığında; davacı … yönünden kendi yaralanması için 5.000 TL, oğlu … yaralanması nedeni ile 2.000 TL, kızı … yaralanması yönünden açılan davanın reddi gerektiği, davacı … kendi yaralanması için 7.000 TL, Davacı … kendi yaralanması için 5.000 TL, davacı … yönünden oğlu … yaralanması nedeni ile 2.000 TL, annesi … yaralanması nedeni ile 3.000 TL, kızı … yaralanması yönünden açılan davanın reddi gerektiği, Davacı … yönünden hükmedilen 16.000 TL tazminatın yeterli olduğu, Davacı … yönünden eşi … yaralanması nedeni ile 5.000 TL, davacı … yönünden kendi yaralanması için 10.000 TL, davacı … yönünden eşi … yaralanması nedeni ile 5.000 TL manevi tazminat verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.Bu nedenle; davalı İETT vekilinin ve davalı … ile … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davalı İETT vekilinin istinaf başvurusunun ve … Tic. Ltd. Şti ve … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:A-Maddi tazminat davası yönünden:1-Davadan feragat nedeniyle REDDİNE,B- Manevi tazminat talebi yönünden:1-Davacıların manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile davacı … için 7.000,00 TL; Davacı … için 5.000,00 TL; Davacı … için 7.000,00 TL; Davacı … için 16.000,00 TL; Davacı … için 5.000,00 TL; Davacı … için 5.000,00 TL; Davacı … için 10.000,00 TL ve davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın 01/12/2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı … şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,C-Maddi tazminat yönünden davanın feragatin gerçekleştiği safhaya göre alınması gereken 2/3 oranındaki 39,60 TL karar harcı ile Manevi tazminat yönünden alınması gereken 4.098,60 TL olmak üzere toplam 4.138,2 TL karar harcından daha önce yatırılan 1.100,20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiyesi 3.038 TL karar harcının davalı … şirketi dışındaki diğer davalılardan müteselsilen tahsiline,D-Yürürlükteki AAÜT gereğince maddi tazminat talebi yönünden hesap edilen 2.725.000 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı … şirketi (talep etmediğinden) dışındaki davalılara verilmesine,E-Yürürlükteki AAÜT gereğince manevi tazminat talebi yönünden hesap edilen 8.600,00 TL vekalet ücretinin davalı … şirketi dışındaki davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,F-Yürürlükteki AAÜT gereğince ret edilen manevi tazminat miktarı yönünden hesap edilen 8.600,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı … şirketi dışındaki davalılara verilmesine,G-Davacılar tarafından yatırılan 24,30 TL başvurma harcı ile 1,100,20 TL peşin harcın davalı … şirketi dışındaki davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,H-Davacılar tarafından yapılan 2.915,20 TL yargılama giderinin ret-kabul oranına göre 583,04 TL’sinin davalı … şirketi dışındaki davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,I-Davalı İETT tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 82,15 TL ile davalı … tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yapılan 7,00 TL yargılama giderinin ret- kabul oranına göre 65,71TL (İETT için) ile 5,59 TL (… için)’sinin davacılardan tahsili ile bu davalılara verilmesine,İ-Kullanılmayan yargılama gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davalı İETT vekili, … Tic. Ltd. Şti ve … vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının talep halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından talep edene iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı İETT tarafından yapılan 64,85 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalı İETT ‘ye verilmesine, 3-İstinaf aşamasında davalı … ile … tarafından yapılan 14,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalı …Tic. Ltd. Şti ile … verilmesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/05/2021