Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1461 E. 2021/1042 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/1461
KARAR NO : 2021/1042
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİH: 12/09/2018
NUMARASI: 2016/1421 Esas 2018/917 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 11/03/2012 Tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2012/1097 Esas ve 2016/306 Karar sayılı ile davalı … şirketi aleyhine açılan davanın kabulüne karar verildiği, ancak davanın ikamesi sırasında faiz talep edilmesi unutulduğundan, asıl alacağa sadece ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verildiğini, müvekkillerinin dava ile ıslah tarihi arasındaki faizden mahrum kaldığından bahisle, müvekkillerinden … için 373,00 TL, … için 10.437.00 TL, … için 9.156,00 TL birikmiş faizin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın, TBK 131/2 md. gereğince REDDİNE,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Asıl alacağa faiz için ayrıca dava açıldığı ve ilk derece mahkemesinin davayı reddetmesinin hukuka aykırı olduğunu beyanla kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, faiz alacağı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/1097 Esas sayılı dosyasında davacılar dosya davacıları ve davalılar … A.Ş., … ve … Ltd. Şti. olup, birleştirilerek görülen davada (faiz konusunda istek açıklanmadan) maddi tazminat talep edilmiş, 20/04/2016 tarihinde sunulan ıslah dilekçesi ile davacı … açısından 1.072,00 TL, … açısından 29.958,00 TL ve … açısından 26.281,00 TL maddi tazminatın -sigorta şirketi açısından limitle sınırlı olmak kaydıyla- kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir. Yapılan yargılama sonunda mahkemece 02/08/2016 tarihinde 2016/306 K. sayılı karar ile; Davacı … açısından 1.072,00 TL, … açısından 29.958,00 TL ve … açısından 26.281,00 TL maddi tazminatın, ıslah tarihi olan 20/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir. Talep olmadığından faize hükmedilmemiştir. Faiz alacağı, ana paradan ayrı fakat ona bağlı (fer’i) bir alacaktır. Faiz alacağı ana paraya ait alacağın bir parçası değildir, bu nedenle faizin ödenmesi kısmi ödeme olarak kabul edilemez. Faiz alacağı ana paraya ait alacaktan ayrı olarak dava ve takip olunabilir. Faiz alacağı ana para alacağından ayrı olarak devredilebilir.Faiz alacağı ana paraya ait alacağa bağlı (fer’i) bir alacak olduğundan, ana para alacağı doğmadıkça faiz alacağı da doğmaz. Kural olarak ana para alacağı sona erince artık faiz işlemez. Hatta kural olarak ana para alacağı sona erdiğinde faiz alacağı da sona erer. Alacaklı, ana parayı tahsil ettiğini belirten makbuz vermişse, faizleri de tahsil etmiş sayılır. Ancak, daha önce işleyen faizleri talep hakkı saklı tutulmuş ise veya durumun özelliği faizin saklı kalacağını gösteriyorsa ana para alacağı sona erse dahi faiz alacağı sona ermez. Ana para alacağı zamanaşımına uğramışsa faiz alacağı da zamanaşımına uğrar. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 21/05/2015 tarih, 2015/17759 E. ve 2015/9570 sayılı kararı).Somut uyuşmazlıkta; İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/1097 Esas ve 2016/306 Karar sayılı ilamı İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ilamlı takibe konu edildiği ve ilama konu miktarın 08.12.2016 tarihinde tahsil edildiği, borcun tahsili sırasında faiz hakkının saklı tutulmadığı, eldeki davanın ise tahsil tarihinden sonra 26.12.2016 tarihinde açıldığı anlaşıldığına göre TBK’nın 131/1 maddesinde asıl borç ifa yada diğer bir sebeple sona erdiği takdirde faiz ve ceza koşulu gibi buna bağlı hak ve borçlarında sona ereceği düzenlemesi gereğince İlk Derece Mahkemesince eldeki dava tarihinden önce asıl borcun ifa edilmiş olması esnasında faiz alacağının saklı tutulmamış olması nedeni ile davacı talebinin yerinde olmadığından davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.03/06/2021