Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1381 E. 2021/932 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1381
KARAR NO: 2021/932
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 04/02/2019
NUMARASI: 2017/24 Esas 2019/85 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 21/05/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/10/2011 Tarihinde sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde ölümlü trafik kazası meydana geldiği, bu kaza neticesinde …’nun hayatinı kaybettiğini, davalı … Sigorta A.Ş. nin … plakalı aracın kaza tarihini kapsayan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi nedeniyle limiti kadar sorumlu olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.06.2011 tarihli 2011/17-142 E, 2011/411 K, sayılı kararında “Sigortalı aracın sürücüsünün kendi kusurundan dolayı vefatı halinde desteğin mirasçılarının üçüncü kişi sıfatıyla araç sigortacısından tazminat talep edebileceği” nin kabul edildiğini belirterek ölenin annesi … için 100,00 TL ölenin babası … için 100,00 TL, olmak üzere toplam 200,00 TL maddi tazminatın müracaat tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile talebini … için 20.059,00 TL artırarak 20.159,00 TL ye, … için 19.694,67 TL artırarak 19.794,67 TL’ ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müteveffa …’nun babası ve annesi olan davacılar … ve …’ nun davadan önce müvekkil şirkete başvuruda bulunmadıklarını, huzurdaki davanın da, müteveffa …’nun eşi ve çocuklarına mahkeme ilamı doğrultusunda ödeme yapıldıktan sonra açıldığını, müteveffa …’nun eşi ve çocukları tarafından destekten yoksunluğa ilişkin açılan davada bilirkişi … tarafından düzenlenen 01.03.2013 tarihli hesap bilirkişi raporunda sadece eş ve çocuklar için destekten yoksunluk tazminatı hesaplandığını, dosyanın bu rapor doğrultusunda Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/219 Esas, 2014/449 K. sayılı ilamı ile karara çıktığını, müvekkil şirketin mahkeme tarafından verilen ilam doğrultusunda poliçe teminatının tamamını ödediğini, mahkeme tarafından verilen karar doğrultusunda müvekkil şirketçe ödeme yapılmış olup yapılan ödemede müvekkil şirketin kusurundan ve ihmalinden bahsedilemeyeceğini, davacı tarafın kendi payların da müteveffanın eşi ve çocuklarına ödendiği iddiasında ise davasını müteveffa …’nun eşi ve çocuklarına yönlendirmek zorunda olduğunu, ödenecek başkaca bir teminat kalmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile Davacı … için 20.159,00 TL, Davacı … için 19.794,67 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikde davalıdan alınarak davacılara verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava konusu trafik kazasının 01/10/2011 tarihinde vuku bulduğunu, müteveffa …’nun babası ve annesi olan davacılar … ve …’ nun huzurdaki davadan önce müvekkil şirkete başvuruda bulunmadılarını, davanın da, müteveffa …’nun eşi ve çocuklarına mahkeme ilamı doğrultusunda ödeme yapıldıktan sonra açıldığını, müteveffanın anne ve babasının hayatta olduğu ve oğullarından destek gördüklerine ilişkin hiçbir belge sunulmadığı halde böyle bir iddiada bulunmanın anlamsız olduğunu, kaldı ki, müvekkil şirket keyfi bir ödemede bulunmamış, mahkeme tarafından verilen ilam doğrultusunda poliçe teminatının tamamını ödemiş olduğunu, yapılan ödemede müvekkil şirketin kusurundan ve ihmalinden bahsedilemeyeceğini, yapılan ödemenin iyi niyetinde ötesinde icra tazyiki ile yapılan zoraki bir ödeme olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Karayolları Trafik Kanunu’nun 96/1. maddesinde “zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur” düzenlemesine; aynı maddenin 2. fıkrasında ise “başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyiniyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılır” düzenlemesine yer verilmiştir. KTK’nun 96. maddesindeki hükme göre, garameten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Burada amaç, zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı da dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı biçimde ve poliçe limitini de aşmayacak şekilde eşit paylaştırmanın sağlanmasıdır. Somut olayda davacılar tarafından destek …’ nun vefatı sebebiyle tazminat talebiyle açtıkları davada, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinde ölüm halinde kişi başına teminat limitinin 200.000,00 TL olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı sigorta şirketi vekili muris …’ nun vefatı sebebiyle eş … ve çocuk … için poliçe teminatının tamamıyla destek tazminatı ödediğini belirtmiştir. Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/219 Esas, 2014/449 K. sayılı ilamında …’ nun vefatı sebebiyle eş … ve çocuk … için toplam 200.000,00 TL tazminat hüküm altına alınmış, 19/06/2014 tarihinde verilen karar Ankara … İcra Müdürlüğü’ nün … E. nosu ile takibe konmuş, 24/07/2014 tarihinde 320.639,05 TL ödenmiş, dosya hesabı ile eksik kalan 4.814,61 TL de yine davalı sigorta şirketince 26/09/2014 tarihli dekont ile ödenmiştir. Davalı tarafça bahsi geçen karar yönünden yasa yollarına müracaat edildiği ileri sürülmediği gibi Uyap sistemi üzerinde (Gerek BAM ve gerekse Yargıtay) bu yönde bir kayda ulaşılamamıştır. Mahkemece, “başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyiniyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılır” düzenlemesi karşısında, Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/219 Esas, 2014/449 K. sayılı dosyası da incelenerek, sigorta şirketince yapılan ödemenin iyiniyetli olup olmadığı tartışılarak sonucuna göre karar verilmelidir. Bu hususa değinen istinaf itirazı yerindedir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/05/2021