Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1282 E. 2019/753 K. 17.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/1282
KARAR NO : 2019/753
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/01/2019
NUMARASI : 2017/1084 Esas – 2019/98 Karar
DAVA : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 17/05/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; maliki bulunduğu aracının 27/09/2017 kaza tarihinide kapsayacak şekilde …Sigorta tarafından kaskolu olduğunu, … plaka sayılı 2016 model aracın 27/09/2017 günü … plakalı araç ile çarpışması sonucu çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olay yerine polisin gelerek alkol ve ehliyet kontrolü yaptığını, ehliyetle ilgili herhangi bir cezai işlem olmadığını, kazanın süresinde davalı … şirketine ihbar edilmediğini, eksper tarafından hasar tespiti yapılmasına rağmen sigorta şirketinin ehliyetin yetersiz olması nedeniyle hasar bedelini ödemediğini, başvurunun reddinin Kasko genel şartlarına aykırı olduğunu, yetkili servis tarafından 39.716,47 TL tamirat bedeli alındığını belirterek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 39.716,47 TL maddi zararının kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalı … şirketinden alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın kaza tarihinde müvekkili sigorta şirketine kasko sigortası ile sigortalı olduğunu, aracın 18/08/2017-18/08/2018 tarihleri arasında bireysel genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile müvekkili sigorta şirketi tarafından sigortalandığını, davacının iddialarının aksine araç sürücüsünün ehliyetinin bu tür bir aracı kullanmak için yeterli olmadığını, araç ruhsatından da anlaşılacağı üzere aracın minibüs olduğunu, minibüs kullanmak için D1 sınıfı sürücü belgesine ihtiyaç olduğunu, sürücü … sürücü belgesinden de anlaşılacağı üzere D1 sınıfı için yetki belgesi olmadığını, zararın kasko sigorta genel şartları gereğince teminat dışı olması sebebiyle müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Eldeki davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca usulden reddine,HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, davanın tüketici mahkemesinin görevine girmediğini iddia ederek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar tazminatı istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre, kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3.maddesinin k bendinde tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi, l bendinde de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak tanımlanmıştır. Yine aynı Kanun’un 73. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı … şirketi arasında …. plakalı araç için kasko sigorta poliçesi imzalanmıştır. Ruhsat bilgisine göre … plakalı araç minibüs olup kulanım amacı “okul servisi-ticari ” olarak yazılıdır. Bu durumda aracın ticari araç olması ve okul servisi olarak mesleki amaçla kullanması nedeniyle davacı, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3.maddesinin k bendinde yapılan tüketici tanımına girmediğinden ihtilafın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. Açıklanan nedenlerle; İlk Derece Mahkemesince davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile istinafa konu yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince istinaf talep eden tarafa iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6- İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK ‘nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.17/05/2019