Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1238 E. 2021/869 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1238
KARAR NO: 2021/869
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/11/2018
NUMARASI: 2016/154 Esas – 2018/1194 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Rücuen Tazminat Alacağından Kaynaklanan )
BİRLEŞEN İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2017/418 – 1017 E. K. SAYILI DAVADA
DAVA : Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 20/05/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete … nolu poliçe ile kasko sigortalı… plakalı aracın 19.07.2012 tarihinde …’ın sevk ve idaresindeyken park halinde bulunan …’un maliki olduğu … plakalı otobüse çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza neticesinde müvekkili … Sigorta A.Ş. tarafından kasko sigortalısına 27.09.2012 tarihinde 14.700-TL hasar tazminatı ödendiğini, yapılan inceleme, ekspertiz raporu ve trafik kazası tespit tutanağına göre kazanın meydana gelmesinde davalı … Sigorta A.Ş.ye trafik sigortalı … plakalı aracın % 25 kusurlu olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının mevcut zararının … plakalı aracın % 25 kusuruna tekabül eden 3.675.00 TL kısmı için davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı tarafın haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile davalı tarafın itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili 18/07/2013 havale tarihli cevap dilekçesi ile alacağın likit olmaması sebebi ile icra inkâr tazminatı isteminin ve sigortalının kusursuz olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … plakalı park halindeki aracına davalı …’ın çarpması sonucu hasar meydana geldiğini, müvekkilinin uğradığı zararın yaklaşık 4.500 TL olduğunu ve kendi imkanlarıyla gelen hasarın tümünü giderdiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyası ile müvekkili aleyhine yapılan takip sebebiyle davalı …’ın diğer davalı … Sigorta’ya kaza ile ilgili gerçeğe aykırı bilgi vererek kendisinin sebep olduğu zararı müvekkiline ödetmeye çalıştığını, yapılan takip tutarı ve bu tutarın %15’i olmak üzere toplam olarak tespit edilecek %115 oranındaki teminatı yatırmaya hazır olduklarını belirterek müvekkili aleyhinde yapılan icra takibinin olduğu yerde durması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkilinin 1 nolu davalıya borçlu olmadığının tespiti ile 2 nolu davalıdan alacaklı olduğunun tespiti ve tespit edilen zararın 2 nolu davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Asıl dosya yönünden davanın reddine, Birleşen 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/418 E. Sayılı Dosyası Yönünden; davalı … yönünden açılan davanın husumet yokluğundan reddine, davalı … Sigorta Şirketi yönünden açılan davanın kabulü ile; davacı …’un İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyasında davalı takip alacaklısı … Sigorta A.Ş ne borçlu olmadığının tespitine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı … Sigorta A.Ş. vekili davalı istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Asıl davada davacı ve birleşen davada davalı olan … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemeye sunulan bilirkişi raporu makine yüksek mühendisleri aracığı ile düzenlendiğini, bilirkişi heyetinde trafik bilirkişisinin yer almadığını, dolayısıyla aralarında trafik bilirkişisi bulunmayan ve sadece mühendislerden oluşan bilirkişi heyetinin hatalı olarak düzenlediği raporun kabulünün mümkün olmadığını, mahkemece düzenlenen 03.05.2016 tarihli duruşmada dosyanın iki trafik/kusur ve bir makine mühendisi bilirkişiye verilmesine dair ara karar düzenlenmiş ise de dosya sadece mühendis bilirkişilerine verildiğini, makine mühendislerince hazırlanan hatalı bilirkişi raporundan sonra itirazları doğrultusunda dosya kusur değerlendirilmesinin yapılabilmesi için bu sefer ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş ancak ilgili kurumda bir önceki hazır bilirkişi raporunu baz alarak bilirkişi raporu ile bire bir aynı olmak üzere hatalı rapor hazırlandığını, bu suretle her iki raporunda Mahkeme kararına esas teşkil etmemesi gerektiğini, 19.07.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasına ilişkin düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında dava konusu kazanın meydana gelişinde park halinde bulunan … plakalı araç sürücüsünün 2918 sayılı KTK’da belirtilen diğer kusurlardan 61/1-e (“Kamu hizmeti yapan yolcu taşıtlarının duraklarını belirten levhalara iki yönden onbeş metrelik mesafe içinde,) kuralını ihlal ettiğinden tali kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığını, kaza tespit tutanağı içerisinde bu kadar net olarak belirlenmiş ve yasaya göre yapılmış kusurlama oranlarının hangi yasal gerekçe ile bilirkişi heyetince değiştirilip %100 kusurun müvekkili şirkete sigortalı bulunan sürücü …’a verildiğinin anlaşılamadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. İlk Derece Mahkemesince, davacı … Sigorta A.Ş. vekilinin 14.07.2017 tarihli bilirkişi raporuna makine yüksek mühendisleri aracığı ile düzenlendiği, bilirkişi heyetinde trafik bilirkişisi yer almadığı yönündeki itirazı üzerine ATK’dan kusur raporu alındığı gibi 14.07.2017 tarihli bilirkişi raporu hükme de esasa alınmadığından ilk kusur raporuna değinen istinaf itirazları yerinde değildir. Dosya kapsamında 14/07/2017 tarihli heyet bilirkişi raporuna davacı vekilinin itirazı üzerine mahkemece ATK Trafik İhtisas Dairesin’den 10/07/2018 tarihli kusura ilişkin bilirkişi raporu alındığı, ATK kusur raporunun davacı vekiline 22/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği halde davacı tarafça raporun tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde rapora itiraz edilmemiştir.Bu haliyle davacı tarafça ATK Trafik İhtisas Dairesi bilirkişi raporuna süresinde itiraz edilmediğinden HMK’nın 281. maddesi çerçevesinde kusur oranları bakımından karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, 10/07/2018 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesi raporunda olay yeri, kaza tespit tutanağı, kazanın oluş şekli ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen raporda sigortalı … plakalı araç sürücüsünün % 100 oranında kusurlu olduğunun tespit edilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından Mahkemece ATK kusur raporunda belirlenen kusur oranının hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen istinaf itirazlarının HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Asıl davacı ve birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 258,28 TL harçtan peşin alınan 64,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 193,71 TL harcın asıl davacı ve birleşen davada davalı .. Sigorta A.Ş.’den tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.20/05/2021