Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1203 E. 2021/1010 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/1203
KARAR NO: 2021/1010
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 27/12/2018
NUMARASI : 2015/1146 Esas – 2018/1475 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 28/05/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesi ile; 02/07/2013 tarihinde davalı …’ın kullanmakta olduğu … plakalı aracıyla Merkez Mahalesi Marmara Caddesinde ters yönde seyir halinde iken karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkili … ve kucağındaki 2010 doğumlu kızı …’a çarptığını ve çarpma neticesinde müvekkili …’ın hayati tehlike içerir şekilde yaralanmasına, kızı …’m ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olduğunu, müvekkilinin fiziksel rahatsızlığı nedeniyle tüm doktor kontrollerine gidiş-gelişlerinde taksi kullanmak mecburiyetinde kalındığım, taksi ile ulaşım için müvekkilinin toplamda 819 TL zarar uğradığını, müvekkilinin kaza sonrası uzun süre bakıma muhtaç olması nedeniyle, Antalya’da yaşayan annesi ve babasının müvekkilinin bakımı sağlamak üzere yanma geldiğini, Antalya’daki işleri nedeniyle dönmek zorunda kalınca da müvekkilinin bakımı ile ilgilenecek başka yakını bulunmadığından müvekkilleri ile birlikte Antalya’ya gitmek zorunda kaldıklarını, bu yolculukların bir kısmının otobüs bir kısmının ise uçak ile gerçekleştirilmiş olup, ilgili biletlerin dilekçe ekinde sunulduğunu, müvekkilinin bu yolculuklar nedeniyle toplamda 1.044TL zarara uğradığını, müvekkilinin tedavisinin bir kısmının Özel … Hastanesi, Dr. …’ün özel muayenehanesinde, bir kısmının ise Doktorlar Merkezi Polikliniği’nde gerçekleştiğini, müvekkilinin muayene ve tahlil ücretlerine ilişkin şimdilik 2.800 TL maddi zarar taleplerinin bulunduğunu, ilaçların kullanımı nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarara karşılık şimdilik 337 TL talep ettiklerini, müvekkilinin yaşadığı manevi sıkıntılar için 30.000 TL manevi tazminat taleplerinin olduğunu, müvekkili …’m yaşadığı manevi zararlara ilişkin olarak da 15.000TL manevi tazminat taleplerinin bulunduğu belirterek fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL maddi, 30.000 TL müvekkili … , 15.000 TL müvekkili Aslı için manevi tazminat talep edilmiştir.Davalı … Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın husumeti SGK’y yöneltmek durumunda olduğunu, davacı tarafından ambulans (yol), fizik tedavi, ulaşım, protez, ilaç, muayene ücreti gibi çeşitli kalemler talep edildiğini, bunların tümünün Genelge’de açıkça belirtildiği gibi SGK’nın sorumluluğunda olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun Trafik Poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,”Maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, 5.212,79TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davalı … yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile müşterek ve müteselsil tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine, manevi tazminat yönünden davanın kabulüne, olayın oluş şekli, yaşanan elem keder, kusur oranı, sosyol ekonomik durum, hak ve nesafet kuralları gözetilerek takdiren davacı … yönünden 30.000,00TL, davacı … yönünden 15.000,00TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı …’tan tahsil edilerek kişilere ödenmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … ile davalı …Ş. vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı … A.Ş vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 2918 sayılı KTK’nın 98.maddesi ile tüm tedavi giderlerinin SGK’nın sorumluluğunda olduğunun açıkça düzenlendiğini, kanun maddesinde sut kapsamında olup olmadığına ilişkin hiçbir düzenleme bulunmadığını, dolayısıyla kanun’da tüm tedavi giderlerinin ödeneceği belirtilmişken sut ile bu sorumluluğun kısıtlanmasının normlar hiyerarşisi çerçevesinde mümkün olmadığını, bu durum karşısında öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, 6111 sayılı yasa ile yapılan değişiklik ve 07.02.2012 tarih 2012/5 sayılı “trafik kazalarına bağlı tedavi gideri” konulu genelge gereği yalnızca hastane giderleri değil; ekte yer alan genelgede açıkça belirtildiği üzere yol, yemek, refakatçi, protez ve benzeri tüm giderleri SGK’nın ödemekle yükümlü olduğunu, talep edilen alacak kalemlerinden bir kısmının doğrudan tedaviyle ilgili olmayıp dolaylı zarar statüsünde olduğunu, dolaylı zararların haksız fiil sorumlusundan talep edilebileceğini ancak Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet (trafik) Sigortası Genel Şartları a-3 maddesi (m) bendi gereği dolaylı zararların teminat dışı olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükmedilen maddi tazminat miktarının fahiş olduğunu, bu denli masraf yapılmasını gerektirecek bir cismani zararın meydana gelmediğini, davacıların acilde herhangi bir masraf ödemedikleri gibi sonrasında da sürekli muayeneyi gerektirecek bir cismani zarar olmadığını, manevi tazminata hükmetmek için cismani zarar gerektiğini, cismani zararın mevcut olmaması nedeniyle manevi tazminatında doğmadığını, ekonomik sosyal durum araştırması yapmadan verilen kararın hakkaniyete aykırı olduğunu, hükmedilen manevi tazminatın kişiyi fakirleştirmemesi gerektiğini, halihazırda bir işi olmadığı gibi omuriliğinde platin olması sebebiyle maluliyetinin olması nedeniyle ödeme gücü olmadığını belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 02/07/2013 tarihinde davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın yaya olan davacıya çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı ve bu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır.Mahkemece ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda davalı sürücü …’ın, %100 asli kusurlu, davacı yaya …’ın kusursuz olduğu bildirilmiştir. Ceza mahkemesinde alınan ATK 2. İhtisas kurulu raporuna göre, davacı …’nın trafik kazası nedeniyle beyin kanaması teşhisiyle 2 gün yoğun bakımda yattığı, yaralanmasının yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, hafif nitelikte olmadığı, kemik kırığı tarif edilmediği, organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde anatomik bir eksiklik veya fonksiyonel bozukluk tespit edilmediği; Bakırköy Adli Tıp Şube Müdürlüğü raporuna göre …’ta tıbben yaralanma olarak değerlendirilebilecek lezyon bulunmadığı bildirilmiştir. 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarih, 6111 sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”; Yasa’nın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı….” şeklinde düzenleme getirilmiştir.Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu, tüm tedavi giderlerinden değil, 6111 Sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 Sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan ve belgeli tedavi giderlerinden sorumludur. Belgeye dayanmayan tedavi giderleri yönünden ise işleten, sürücü ve sigortacının sorumluluğu devam etmektedir.Sosyal Güvenlik Kurumunun tedavi giderlerinden Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) kapsamındaki sorumluluğuna ilişkin hüküm, Danıştay 10. Dairesinin 05/10/2010 tarih, 2007/7391 Esas ve 2010/7354 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiştir. Mahkemece tedavi gideri belirlemesi yapılması için seçilen bilirkişi mali müşavir olup sunulan belgeler üzerinde matematik olarak hesaplama yapmış olmakla bu rapor hüküm kurmak için yeterli nitelikte değildir. O halde, Mahkemece, tedavi giderlerine ilişkin faturaların hizmet ile uyumlu ve gerekli olup olmadığı konusunda SUT kapsamında bir değerlendirme yapılmaksızın kaza ile illiyet bağı bulunan ve 6111 sayılı Yasa ile değiştirilen 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tüm belgeli tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olacağı, 98. madde kapsamına girmeyen belgesiz/paramedikal giderlerden ise aracın işleteni, sürücüsü ve ZMSS sigortacısı olan davalıların sorumlu olacağı tutarın hesaplanması, yol gideri taleplerinin tedavi ile bağlantılı olup olmadığı konusunda uzman doktor bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmadığından davalı … şirketinin ve davalı sürücünün bu yöndeki istinaf talebinin kabulü gerekmiştir.Kazanın oluş şekli, davacıdaki yaralanmanın niteliği ve maluliyet oranı ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları birlikte değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesi’nce hükmedilen manevi tazminat miktarının bir miktar yüksek olduğu, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uymadığı kanısına varıldığından, davalı …’ın, manevi tazminat miktarının fahiş yönündeki istinaf itirazı yerindedir.Açıklanan nedenlerle, davalı … ile davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı … ile davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … ile davalı … A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/05/2021