Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1194 E. 2021/1009 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1194
KARAR NO: 2021/1009
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/12/2018
NUMARASI: 2016/776 Esas – 2018/1445 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 28/05/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; 06.05.2015 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın sol yan kısmına vurarak 5 metre sürükleyip yoldan çıkması sonucu çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, … plakalı araçta yolcu olan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, yeşil kart sisteminin amacının, ülkeler arasında seyahat eden motorlu taşıt kullanıcılarına yardımcı olmak ve ayrıca ilgili motorlu taşıt kullanıcılarının seyahat ettikleri ülkelerde neden oldukları kazaların sonucunda zarar görenlerin korunmasını sağlamak olduğunu, sürücü …’in … plakalı aracı kullanması sırasında müvekkilinin uğradığı zararın kusursuz sorumluluk çerçevesinde tazmini gerektiğini, zararın tazmini için davalıya 16.06.2016 tarihinde yazılı olarak başvuru yapıldığını ancak davalı tarafından bu başvuruya yasal sürede olumlu ya da olumsuz bir cevap vermediğini, kazanın ardından ağır şekilde yaralanan müvekkilinin, %100 malul olduğunu ve bir başkasının bakımına muhtaç olduğunu, müvekkilinin Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümünde okuduğunu, Coğrafya bölümünden mezun olunduktan sonra çeşitli alanlarda ve özellikle öğretmen olarak istihdam edileceğini, bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığına müzekkere yazılarak Coğrafya Öğretmeninin brüt ve net maaşının sorulması gerektiğini, Müvekkilinin maddi zararının tazmini için … plakalı aracın ZMMS yapan … Sigorta A.Ş. aleyhine Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/659 E. sayılı dosyası ile dava açtıklarını ve bu dava ile … plakalı aracın sigortalısından poliçe kapsamında zararının karşılandığını, … plaka sayılı aracın da kazanın meydana geldiği tarihte geçerli poliçe teminat limitleri çerçevesinde karşılanması ve müvekkilinin zararının tam olarak karşılanmak üzere huzurdaki davanın açıldığını belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere sürekli işgöremezlik dolayısıyla 500,00 TL, geçici yaşam boyu bakım ve bakıcı giderleri dolayısıyla 600,00 TL ve yaşam boyu bakım ve bakıcı giderleri dolayısıyla 500,00 TL olmak üzere toplam 1.500,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işlemiş yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen sorumluluk çerçevesinde (tahsilde tekerrüre yer olmamak kaydıyla) tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; kazaya ilişkin açılan ceza davasının bekletici mesele yapılmasını, davacıda kaza sonucu bir maluliyet oluşup oluşmadığının ve maluliyet oranının, bakıma muhtaç olup olmadığının yeniden muayenesinin yapılarak Adli Tıp kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından tespiti gerektiğini, davalının sorumluluğunun kaza tarihindeki Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası limitleri dahilînde olduğunu, bu bağlamda sürekli sakatlığın tespitinden önce yapılan bakıcı giderleri, tedavi giderleri teminatı, sürekli sakatlığın tespitinden sonra yapılacak olan bakıcı giderlerinin ise sakatlık teminatı içinde olduğunu, bu hususun 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel Şartlarında çok açık ve net bir şekilde ifade edildiğini, davacının tedavi süresi boyunca bakıcı tutulmasının zorunlu olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınması ve ayrıca anılan giderin davacı tarafından yapıldığı hususunun ödeme belgeleri ve faturalar ile ispatlanarak somut şekilde ortaya konulması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ” Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, 256.097,00 TL maluliyetten kaynaklı maddi tazminat ile 156.803,79 TL bakıcı gideri tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili …’in, 06.05.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde %100 malul olduğunu ve ömür boyu bir başkasının bakımına muhtaç hale geldiğini, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olan … Sigorta A.Ş.’ye karşı Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/659 E. sayılı dosyasıyla dava açıldığını ve sigorta teminat limitinin tamamının kendilerine ödenmesi hususunda karşılıklı olarak anlaşıldığını, … Sigorta A.Ş.nin sorumlu olduğu tüm teminatların ödendiği için sulh nedeniyle Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/659 E. sayılı dosyasından feragat edildiğini, kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunan … plaka sayılı araç … Sigortası nedeniyle sorumluluğu bulunan davalıya karşı bu davanın açıldığını, davalı yabancı plakalı aracın ülke içerisinde verdiği maddi zararları karşılarken sigorta şirketi gibi kazanın meydana geldiği tarihteki ZMMS poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, haksız fiilin meydana gelmesinde birden fazla kişinin olması halinde tüm zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, kaza tarihinde yürürlükte olan ZMMS Genel Şartlarında, sürekli iş göremezlik zararının ölüm ve sakatlık teminatı, bakım ve bakıcı gideri zararının tedavi gideri teminatı kapsamında olduğunu, davalının sürekli iş göremezlik zararı için 290.000,00 TL’ye, sürekli bakım ve bakıcı gideri zararı için 290.000,00 TL’ye kadar meydana gelen zararlardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, mahkemece alınan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 27.03.2018 tarihli kusur bilirkişi raporunda dava dışı yabancı plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde %15 kusurlu olduğunu belirtildiğini, müşterek müteselsil sorumluluk maddeleri hiçe sayılarak davalının kusuru oranında sorumlu olduğuna hükmedilmesinin açıkça hukuka ve kanunlara aykırı olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazası, sürekli işgöremezlik tazminatı ve sürekli işgöremezlik nedeni ile bakıcı gideri istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 06/05/2015 tarihinde dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile dava dışı sürücü … idaresindeki … plakalı otomobilin çarpışması ile meydana gelen trafik kazasında otomobil içerisinde yolculuk eden davacı …’in davacının yaralandığı ve bu yaralanma nedeniyle maddi tazminat talep edildiği, ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan kusur raporuna göre kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücünün %15 oranında, … plakalı araç sürücüsünün ise %85 oranında kusurlu olduğu, ATK 3. İhtisas Dairesinden alınan maluliyet raporuna göre de Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre davacının %100 meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı tespit edildiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde davacı sürekli işgöremezlik dolayısıyla 500,00 TL geçici yaşam boyu bakım ve bakıcı gideri dolayısıyla 500,00 TL, yaşam boyu bakım ve bakıcı gideri dolayısıyla 500,00 TL olmak üzere toplamda 1.500 TL olmak üzere müşterek ve müteselsil sorumluluk çerçevesinde tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalı tarafından tazmin edilmesini talep etmiştir. Dava dışı yabancı uyruklu sürücünün kullandığı aracın Yeşilkart sahibi olması nedeni ile davayı …na yöneltmiştir. Yapılan yargılamada %100 maluliyet üzerinden kusur oranına göre sürekli işgöremezlik zararının 256.097,00 TL, bakıcı gideri nedeni ile nihai ve gerçek maddi zararının 156.863,79 TL olduğu, davacının %100 maluliyeti olması nedeniyle kusur indirimi yapılmaksızın maluliyet zararını 1.707.313,31 TL, bakıcı gideri toplamının 1.045,758,60 TL olduğunu belirlendiği bildirilmiştir. Davacı vekili tarafından davalının poliçe tutarının sürekli işgöremezlik için 290.000,00 TL yaşam boyu bakıcı için 290.000,00 TL olduğundan toplam 580.000,00 TL limitin tamamı oranında ıslah talebinde bulunulmuştur. Davacının olaya karışan diğer sürücü …’in ZMM poliçesini düzenleyen … Sigorta A.Ş’ye dava açtığı, tarafların dosyada sulh olduğu, makbuz, ibraname ve feragatname başlıklı belgeden anlaşılmaktadır. İbraname ve feragatnamenin incelenmesinde Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/659 esas sayılı dosyası için sulh olunduğu, raporlara göre sigortalı araç sürücüsünün %85 kusurlu olduğu, davacının %96 oranında malul kaldığı belirtilerek maluliyet tazminatı, bakıcı gideri tazminatı olarak 580.000,00 TL, ilam vekalet ücreti, icra vekalet ücreti, faiz ve yargılama gideri olmak üzere toplam 661.703,00 TL’nin … Sigorta AŞ tarafından banka hesabına yatırıldığı, … Sigorta A.Ş., sigortalısı ve araç sürücüsünden hiçbir alacağının kalmayacağını, olay kaynaklı keşide edilen ve edilecek ihtarnameler, açmış ve açılacak dava ve icra takipleri ile işlemiş ve işleyecek faiz ve fazlaya dair haklarından feragat ettiklerini, ileride kusur veya maluliyet oranının değişmesi halinde değişen tutarı avans faizi ile iade etmeyi kabul ve taahhüt ettiklerini, olay nedeni ile yukarıda belirtilen dosyada açılan davadan ödemeden itibaren 7 gün içinde feragat edeceklerini, söz konusu maluliyetten kaynaklı geçici-kalıcı maluliyet tazminatı ve bakıcı gideri dahil tüm zararların tamamen tazmin edilmiş olacağından … Sigorta A.Ş., sigortalısı ve araç sürücüsünün zimmetini her türlü hak alacak ve davadan kayıtsız şartsız ibra ettiklerini beyan ettikleri, bir alt paragrafta ise bu ibraname feragat beyanının sadece … Sigorta A.Ş. için geçerli olacağı, zarara sebebiyet veren diğer aracın sigortacısına işletenine karşı davacı …’in haklarını saklı tutulduğu belirtilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 13/06/2017 tarih, 2016/11886 E. ve 2017/6732 K. Sayılı emsal kararında da “… Karayolları Trafik Kanunu’nun 88. maddesiyle, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasının benimsendiği, davacı kusursuz olduğundan zararın tamamını isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebileceği, açıkça davalının kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemeyen davacı yönünden dava dışı kişinin de kusurunun bulunmasının davalıların müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı; somut olayda davalı sürücünün %25 oranında ve dava dışı sürücünün %75 oranında kusurlu olduğu; davalı ve dava dışı 3. kişinin kusur oranlarının birbirlerine karşı açılacak rücu davasında önem taşıyacağı ve dava dilekçesinde davacının kusursuz olduğu belirtilerek zararın müştereken ve müteselsilen tahsili talep edildiğinden davalıların zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken KTK 88. ve TBK 61. maddesine aykırı olarak davalıların kusuru oranında sorumlu tutulmalarının hatalı olduğu” yönünde karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan zararlardan kusuru ile sebebiyet veren işleten, sürücü ve trafik sigortacısı ile kazaya karışan dava dışı araç sürücüsü ve işleteni zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Zarar gören davacı, TBK’nın 162 ve 163. maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşıda tazminat davası açabilir. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davalının zararın tamamından sorumlu tutulması gerekirken sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu tutulmasına karar verilmesi doğru olmamıştır.Davacı vekilinin bu yöne değinen istinaf itirazı yerindedir. O halde İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken usuli kazanılmış haklarda gözetilerek ilk rapor tarihi itibariyle davacı yolcu olduğundan kazaya karışan araç sürücüleri % 100 kusurlu kabul edilerek tazminat hesaplaması yapılması, sonra davalı … Sigorta A.Ş.’nin ödediği bedelin, ödemenin yapıldığı tarih ile zarar hesabının yapıldığı tarih arasında işleyen yasal faiz hesaplanarak güncellenmesi ve güncellenmiş miktarın, tazminat miktarından mahsup edilerek tazminat hesaplanması için aktüerya bilirkişiden ek rapor alınarak (sigorta limiti de gözetilerek) sonucuna göre karar verilmesi olmalıdır (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 23/06/2020 tarih, 2018/3903 E. ve 2020/3867 K. sayılı kararı). Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/05/2021