Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1183 E. 2021/1230 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1183
KARAR NO: 2021/1230
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 05/04/2018
NUMARASI: 2014/349 Esas – 2018/352 Karar
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Balıkesir Karayolu üzerinde davalılardan …’ ün kullandığı diğer davalı … Bankası’ na ait … plakalı araç ile seyir halinde iken yol hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçmek suretiyle müvekkiline ait araca çarptığını ve müvekkilinin bu kaza sonrası yaralandığını, kazada hasar gören aracın kasko bedelinin 34.652 TL olduğunu, sigortadan hasara mukabil alınan 14.000-TL, perte çıkarıldıktan sonra aracın satışından alınan 6.000-TL olduğunu, sigorta ve aracın satışından toplam 20.000-TL elde edildiğini ancak güncel piyasa değeri nazara alındığında 14.652-TL değer kaybının meydana geldiğini, kaza sonrası müvkekilinin sol ayak 2,3,4,5 metartars kemilerinde çok parçalı kırıkların oluştuğunu, bu şekilde parçalı kırıkların tedavisinin zor ve masraflı olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin aracının perte çıkmasından uğranılan değer kaybı 14.652-TL, çalışma gücünü kaybetmesinden doğan maddi zararı olarak 15.000-TL ‘nin sigorta kapsamı dışında kalan tedavi ve bakım masrafları olan 15.000-TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminat olarak 15.000-TL nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve mütesilsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Bankası A.Ş.’ nin vekili cevap dilekçesinde ve özetle; davada zamanaşımı süresi geçirilmiş olduğunu bu nedenle de davanın esasa girilmeksizin zamanaşımıyla ve dava müvekkil bankaya yöneltilemeyeceğinden husumet nedeniyle reddi gerektiğini beyan etmiştir. Davalı … ‘nün vekili cevap dilekçesinde ve özetle; öncelikle yetkili mahkemenin Kadıköy Mahkemelerinin olduğunu, yetki itirazlarının kabulünü, görevli mahkemenin ise Asliye Hukuk Mahkemeleri’ nin olduğunu, davanın zamanaşımı uğradığını, araçtaki hasara ilişkin tazminat talebinin kabul edilemez olduğunu, araç değerinin hesaplanmasında neyin baz alındığını, zararın neye göre hesap edildiğini, sigortadan alınan tutar ile aracın satışından elde edilen tutarın hesaplanmasının neye göre yapıldığının belli olmadığını, davanın kaza esnasında yol durumunun ve yüzeyinin uygun olmadığını bu nedenele davanın Karayolları Genel Müdürlüğü’ ne ihbarını, meydana gelen kazanın zararının tamamından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacının talebinin fahiş olduğunu, davanın reddini yargılama giderleri ve vekalet üceritin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının iş gücü kaybına yönelik maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4.431,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalılar … Bankası Aş. İle … den tahsili ile davacıya verilmesine, bu tutara kaza tarihi olan 29/11/2008 tarihinden yasal faiz işletilmesine, davacının tedavi ve bakım giderine yönelik talebinin kısmen kabulü ile 766,00 TL bakım gideri, 700 TL yol gideri ve 95,44 TL idame tedavi gideri olmak üzere toplam 1561,44 TL maddi tazminatın davalılar … Bankası Aş. İle … den tahsili ile davacıya verilmesine, bu tutara kaza tarihi olan 29/11/2008 tarihinden yasal faiz işletilmesine, davacının araç değer kaybı tazminatı talebinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.000 TL manevi tazminatın davalılar … Bankası Aş. İle … den tahsili ile davacıya verilmesine, bu tutara kaza tarihi olan 29/11/2008 tarihinden yasal faiz işletilmesine, dahili davalı SGK yönünden açılan davanın reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, davalı … vekili, davalı … Bankası A.Ş. vekili ve dahili davalı SGK vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararı müvekkilinin iş göremezliği yönünden yaptığı 4.431,00-TL’lik tespiti ile hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin geliri ve konumu hiç nazara alınmadığı gibi, bu yönde bilirkişi raporuna yapılan lüzumlu itirazlarının da değerlendirilmediğini, bakım ve tedavi giderlerinin de, hukuk ve hakkaniyete uygun biçimde tespit edilmediğini, raporlarda tespit edilen cüzi tedavi gider tutarı ise hükümde dahi kendisine yer bulamadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu kaza sonucu tüm tedavi giderlerinin sigorta tarafından karşılandığının açık olduğunu, bu durumda davacının talebinin reddi gerekmekte iken yerel mahkeme tarafından kısmen kabul kararı verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının maddi tazminat taleplerinin de haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kararın reddinin gerektiğini, müvekkilinin kusurundan kaynaklanmayan bir kazanın sonuçlarından müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, dosyada mevcut Adli Tıp Raporunda yer alan tespitlerden açıkça anlaşılacağı üzere davacının kalıcı bir rahatsızlığının olmadığını, maddi zararının da olmadığı, giderlerin karşılandığı dosya içeriği ve bilirkişi raporuyla sabit olduğunu, davacının hastalığı süresince yaptığı diğer masraflarla ilgili hiç bir bilgi ve belge sunulmamasına karşın, bu kalemlerin rapora esas alınmasının da hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Bankası A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi zamanaşımı iddialarının duruşmada verdiği ve esas karar ile birlikte temyize taşınabileceğini bildiren ara karar ile reddetmiş ise de gerekçeli kararda bu yönde bir açıklama getirilmediğini, gerekçeli kararda zamanaşımı iddialarının neden reddedildiğinin belirtilmemesi başlı başına kararın kaldırılması gerektiğini, ilk derece mahkemesinin görevsizlik itirazlarının da değerlendirmeden karar tesis edildiğini, davacının müvekkili bankaya husumet yöneltemeyeceğinin açık olmasına rağmen ilk derece mahkemesi davayı kısmen kabul etmiş olmakla hukuka aykırı karar verdiğini, dava konusu kazaya karışan … plaka sayılı araca ilişkin … Sigorta A.Ş.’den hem Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası hem de Motorlu Kara Taşıtları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının da düzenlendiği uzun süreli kasko sigortası bulunmasına rağmen, sigorta şirketine başvurulmaksızın doğrudan müvekkili bankaya husumet yöneltilmeyeceğini, mahkemece düzenlettirilen bilirkişi raporlarına karşı itirazlarının hiç biri değerlendirilmediği, bu nedenle hatalı karar verildiğini, dosyaya sunulan bilirkişi raporunun hüküm tesis etmeye elverişli olmayan eksik inceleme sonucunda oluşturulmuş bir rapor olmasına rağmen ilk derece mahkemesince tüm bu eksiklikler giderilecek şekilde yeni bir bilirkişi raporu aldırılmadığını belirterek, istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dahili davalı SGK vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesi nedeniyle İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/04/2018 günlü kararının kaldırılması gerektiğini, müvekkili kurumun dava açılmasına neden olmadığı gibi, davada vekille temsil edilmiş olup, dava açılmasında müvekkili kuruma yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı da dikkate alınarak, müvekkili kurum yararına avukatlık ücretine hükmedilmemesi nedeniyle İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/04/2018 gün, 2014/349 esas, 2018/352 karar sayılı kararı ortadan kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle araç hasarı, iş göremezlik tazminatı, tedavi ve bakım gideri ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 29/11/2008 tarihinde saat 15.30 sıralarında sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı hususi oto ile Balıkesir istikametinden Edremit istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde havanın yağmurlu zeminin ıslak olması nedeniyle aracını kaydırarak karşı istikametten gelen sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonete çarpması ile yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği anlaşılmıştır. Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı Kanun’un 5/3. maddesi ile ” Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmü getirilerek asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisi haline getirilmiştir. HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Somut uyuşmazlıkta davalı gerçek kişi, davalı sürücü gerçek kişi olup davalı işleten her ne kadar şirket ise de davalı sürücünün kullandığı araç Davalının sigortalısı gerçek kişi olup sigortalı araç, ruhsat bilgilerine göre hususi nitelikte otomobildir. Davacı, sigorta şirketinin ödediği hasar tazminatı dışında kalan değer zararını, iş göremezlik tazminatı ve sigortanın karşılamadığı tedavi gideri ile manevi tazminat talebiyle bu davayı açmıştır. Davacı ve sürücü gerçek kişi olup kiralanan araç da ticari vasıfta olmadığından açılan dava TTK’nın 4/1. maddesinde açıklandığı şekilde ticari dava niteliğinde değildir. İhtilafın çözümünde Asliye Hukuk mahkemelerinin görevli olduğu dikkate alınmadan davanın esası hakkında hüküm verilmesi doğru olmamıştır. Kararın niteliğine göre diğer istinaf talepleri bu aşamada incelenmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı … Bankası A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı … Bankası A.Ş. Vekili istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile yukarıda belirtilen esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a/3. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-İstinaf talep edenler tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine, 6-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin mahkemece yeniden yapılacak yargılamada verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/06/2021