Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1173 E. 2021/1229 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1173
KARAR NO : 2021/1229
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/12/2016
NUMARASI: 2014/1116 Esas – 2016/1006 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davacılardan …’ın eşi diğerlerinin annesi olan …’ın yaya olarak karşıdan karşıya geçmeye çalışırken davalılardan …ye ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı …’ın adına trafikte kayıtlı ve diğer davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı aracın çarpması sonucu hayatını kaybettiğini, olayda sürücü …’ın 2918 sayılı Kanunun 52/1b maddesinde düzenlenen kuralı ihlal ettiği ve kazada asli etken olduğunu, davacılar murisi …’ın 01/07/1969 doğumlu olup, ölümü nedeni ile davacı eş 22/10/1962 doğumlu …, 18/09/1995 doğumlu oğlu …, 12/09/1996 doğumlu oğlu … ve 21/02/2007 doğumlu kızı …’ın eş ve anne desteğinden yoksun kaldıklarını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere cenaze ve gömme giderleri dahil olmak üzere davacılar için toplam 100.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan sigorta yönünden temerrüt tarihi olan 11/09/2013 tarihinden diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 30/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek faizle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacılardan eş … için 100.000,00 TL manevi tazminatın, … için 55.000,00 TL, … için 65.000,00 TL, … için 80.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizle birlikte davalı sürücü … ve araç maliki …’dan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle kusur raporu alınması gerektiğini, müvekkili sigortaya olay tarihi itibarı ile ZMMS poliçesi ile sigortalı olan araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sorumlu olduklarını, sürücünün kusuru var ise aktüer bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir. Diğer davalılar … ve … vekili davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ” Davacıların maddi tazminat ve cenaze giderleri ile ilgili taleplerinin kısmen kabulü ile Davacılardan … için 24.267,35 TL, davacı … için 8.719,56 TL, davacı … için 2.116,00 TL, davacı … için 1.615,73 TL olmak üzere ve cenaze gideri olarakta (kusur oranı dikkate alınarak) taktiren 625,00 TL ki cem’an 37.343,64 TL üzerinden davanın kabulüne, Maddi tazminat yönünden (4 davacı için) toplam 36.718,64 TL nin tüm davalılardan müştereken müteselsilen tahsil ile davacılara ödenmesine, hüküm altına alınan işbu tazminat için davalı … şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 23/09/2013 tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesine, diğer davalılar … ve … için ise olay tarihi olan 30/07/2013 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, hüküm altına alınan cenaze gideri olan 625,00 TL olan murisin ölüm tarihi olan 14/08/2013 tarihinden itibaren yasal faizle birlikte davalılar … ve …’ın sorumlu olacağı şekilde bu davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline (davalı sigortanın bu tazminattan sorumlu tutulmamasına), davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile (yerleşik yargıtay kararları uyarınca hüküm altına alınacak manevi tazminat lehine taktir edilecekler için zenginleşme konusu yapılamayacağı cihetle) ve kusur oranları da dikkate alınarak taktiren davacı … için 10.000,00 TL, davacılar … için ayrı ayrı 6.000,00 er TL olmak üzere toplam 28.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan olay tarihi olan 30/07/2013 tarihinden itibaren yasal faizle birlikte müştereken müteselsilen tahsil ile davacılara ödenmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili, davalı … ve davalılar … ile … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kazaya sebebiyet veren aracın çok hızlı olduğunu, kazanın oluşumunda hızını azaltmayan şüphelinin asli kusurlu olduğunun kaza tespit raporundan anlaşıldığını, hakkında kamu davası açıldığını, İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesince kusur durumunun tespitine ilişkin tanıklar ve kaza tespit tutanağını tanzim eden tutanak münzileri dinlenmediğini, keşif yapılmadığını, birbiri ile çelişen ceza mahkemesince alınan bilirkişi raporları karara esas alınarak hiçbir şekilde kusur oranlarının tespitine yönelik rapor aldırılmadığını ve araştırma yapılmadığını, sanık beyanı dışında aracın 50-60 km hızla gittiğine ilişkin somut hiçbir veri elde bulunmadığını, dosyadaki raporların bariz ve fahiş çelişkili olduğunu, olay tarihinde 6 yaşında olan … anne bakımına en çok ihtiyaç duyduğu yaşlarda olması sebebiyle diğer kardeşleri ile birlikte aynı miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, destekten yoksun kalanlara ilişkin hesapta hatalar yapıldığını, mahkemenin talepleri doğrultusunda avans faizine hükmedilmesi gerekirken yasal faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı …. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından yargılama aşamasında yapılan ödemenin dikkate alınmadan karar tesis edildiğini, yargılama sırasında davacı yana 77.000,00-TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplamda 92.760,00-TL 24.09.2014 tarihinde ödenmiş ve buna dair beyanlarının ve ödeme dekontu 29.09.2014 tarihinde Uyap sistemi üzerinden 2600750710 işlem numarası ile gönderildiğini, bu bağlamda, zararın fevkinde yapılan ödeme bakımından davanın reddi gerekirken ve yukarıda yapılan savunmalarının defalarca mahkemeye beyan edilmişken tesis edilen hükmün hukuka aykırı ve haksız olup ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması talep ettiklerini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalılar … ile … vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyadaki tüm bilirkişi raporlarında olayın ve zararın davacının asli kusuru ile oluştuğunun belirlendiğini, davacı yanın buna rağmen devamlı olarak müvekkilinin asli kusurlu olarak yansıtmaya çalıştıklarını, davada hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, mahkemede maddi tazminat miktarı gözönüne alındığında nerdeyse maddi tazminat miktarına yakın olan manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, davada davacı yanın iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı, cenaze gideri ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 30/07/2013 günü saat 17.40 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Atatürk caddesi üzerinden Soğanlık istikametine seyir halinde iken Soğanlık Mezarlıklar Müdürlüğünü geçtikten sonra karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya …’a çarpması sonucu ölümlü trafik kazası meydana geldiği, davacı eş ve çocuklarının destekten yoksun kalma ve cenaze giderine ilişkin maddi tazminat ile manevi tazminat talebinde bulundukları anlaşılmıştır. Kaza tespit tutanağında yaya için yaya geçidi dışındaki yerden karşıya geçmek kuralını ihlal ettiği için tali kusur, sürücü için hızını yol durumuna yaya geçidine yaklaşırken uydurmamak kuralını ihlal ettiği için asli kusur belirlemesi yapılmıştır.Ceza mahkemesince ATK’dan alınan kusur raporunda sürücünün tali kusurlu, yayanın asli kusurlu olduğu belirlenmiştir. Çelişkinin giderilmesi için İTÜ trafik uzman heyetinden alınan raporda sürücü tali ve önemli oranda kusurlu, yaya asli kusurlu bulunmuştur.Mahkemece, ceza mahkemesinin karar çıkması beklenmiş, kesinleşmesi beklenmemiştir. Bu nedenle kusur yönünden itirazlarde da dikkate alınarak mahkemece yapılması gereken, ceza dosyasının tümünü istemek , sigorta şirketi ceza dosyasında taraf olmadığından ATK Trafik İhtisas Dairesi genişletilmiş bilirkişi heyetinden dosyadaki tüm raporlar ve bilgiler incelenmek suretiyle kusur yönünden rapor almak, akabinde aktüerya bilirkişisinden açıklamada belirtildiği gibi sigorta şirketi ödemesinin bulunan tazminat miktarından dava tarihinden sonra yapılan ödeme yapıldığı için güncelleştirilmeksizin tenzil etmek suretiyle tazminat miktarını belirlenmesi ve hesap hatalarına ilişkin itirazların da değerlendirilmesi için ek rapor almak sonucuna göre maddi tazminat yönünden karar vermekten ibarettir.Kazaya karışan aracın sigorta poliçesinde dolmuş hatlı minibüs olduğu belirtilmişse de dava dilekçesinde istenilen faizin cinsi belirtilmeden faiziyle tahsil istenmiş olduğundan davacı tarafın faizin cinsine yönelik istinafı yerinde değildir.Mahkemece aktüerya bilirkişisinden kusur oranı henüz belli olmadan rapor alınmış, bilirkişi dosyadaki raporlara göre oran belirleyerek hesaplama yapmıştır. Hesaplama tekniği olay tarihi itibariyle Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına uygundur. Bu yöndeki davacı taraf istinafının yerinde değildir. Ancak rapora itiraz eden … vekili davadan sonra ödeme yaptıklarını, raporda dikkate alınmadığını belirtmesine ve dosyada ödeme dekontu bulunmasına rağmen bankadan araştırma yapılıp ek rapor alınması gerektiği halde bu itirazın dikkate alınmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Davalı … şirketinin istinafı bu yönden yerindedir.Davalı tarafından zararın kısmen karşılanması halinde, yapılan ödeme(ler)in tazminat hesabı sırasında mahsup edilmesi gerekliliği açık olmakla birlikte, ödemenin dava sırasında olması halinde, bulunan tazminat miktarından dava tarihinden sonra yapılan ödeme güncelleştirilmeksizin tenzil edilmelidir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26/03/2019 tarih, 2016/9182 Esas ve 2019/3567 Karar sayılı kararı).TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Somut uyuşmazlıkta; İlk Derece Mahkemesince ceza dosyasında alınan rapor ile yetinilerek, davacıların kusura ilişkin itirazları üzerinde durulmadan manevi tazminat belirlenerek eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru olmadığından Mahkemece kusur raporu alındıktan sonra meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur oranları, mali ve sosyal durumları ile yukarıda açıklanan ilkeler birlikte değerlendirilerek manevi tazminata hükmedilmelidir. Bu nedenle davacılar ve davalıların manevi tazminata ilişkin istinafları inceleme konusu yapılmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davacılar vekili, davalı …. ve davalılar … ile … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacılar vekili, davalı … ve davalılar … ile … vekilinin vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar vekili, davalı …. ve davalılar … ile … vekilinin tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/06/2021