Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1168 E. 2021/754 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1168
KARAR NO: 2021/754
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 19/12/2018
NUMARASI: 2014/634 Esas – 2018/1360 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 21/04/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09.02.2013 tarihinde, … sevk ve idaresindeki … plakalı sigortasız aracın müvekkilinin kullandığı motorsikletle çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazası neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve sakat kaldığını, kazaya karışan … plakalı aracın ZMMS poliçesi bulunmadığından muhatap olarak davalıya tazminat için müracaat edildiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin kalıcı iş gücü kaybından doğan halihazırda ve geleceğe dönük maddi kaybının giderilmesi için 100,00 TL maddi tazminatın davalıya başvuru tarihinden sonra 8. iş günü bitimi tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı sayılı aracın …den … poliçe numaralı başlangıç tarihi 06/07/2012 bitiş tarihi 06/07/2013 tarihli Zorunlu Mali Mesuliyet (trafik ) sigortasının bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu trafik poliçesinin bulunmasından dolayı müvekkili kurumun sorumluluğunun bulunmadığını, Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesi uyarınca; Zorunlu Mali Mesuliyet ( Trafik ) sigortası bulunan araçların verdiği zararların karşılanmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; 91.202,10 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 19/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak 54.721,26 TL’nin davacı …’a, 36.480,84 TL’nin temlik alan … A.Ş’ne ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı … ve temlik alan vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı … ve temlik alan vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin gerekçeli kararında müvekkilin hesap raporunda hesap edilen 114.002,63 TL maddi tazminattan %20 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak müvekkil ve temlik alan lehine toplam 91.202,10 TL tazminata hükmedildiğini, hakkaniyet indiriminin gerekçesi olarak müvekkilin kask kullanmaması ve darbenin kafa bölgesinden alınmasının gösterildiğini fakat kaza tespit tutanağında koruyucu tedbirlere ilişkin herhangi bir tespit yapılmamış olup davalı tarafta böyle bir iddiayı destekleyecek delil sunmadığını, müvekkilin kaza anında kaskı ve diğer koruyucu tedbirleri bulunmasına rağmen kaza sırasında almış olduğu şiddetli darbe sonucunda kaskı kafasından çıktığından hakkaniyet indirimini kabul etmediğini, mahkemece hakkaniyet indirimi olarak yapılan indirim tutarının gerekçeli kararda kısmen red olarak gösterilerek reddedilen kısmın davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiğini ancak yapılan indirimlerden dolayı karşı vekalet ücretine hükmedilemeyeceği belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir. Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılması gerekir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde BK.nun 44.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Somut olayda motosiklet sürücüsü davacı …’ın kask takıp takmadığı kaza tespit tutanağına göre belirsiz olup, mahkemece alınan 01/12/2017 tarihli ATK 3. İhtisas Kurulu raporunda davacının kazaya bağlı kafa travması ve sonrasında gelişen rahatsızlığından dolayı %20.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (geçici iş göremezlik süresinin) olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği belirlenmiştir. Davacının kazada kafa travması geçirdiği dikkate alındığında, kask takmaksızın yolculuk yaptığının kabulü ile mahkemece Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamasına göre %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmasında isabetsizlik bulunmamaktadır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2015/16698 Esas – 2018/9884 Karar, 2016/16975 Esas 2019/9179 Karar sayılı kararları). Mahkemece davacının müterafik kusuru nedeniyle tazminattan indirilen miktar, yasal düzenlemelerden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirim mahiyetinde olduğu halde davalı … lehine bu kısım üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. BU yöne değinen istinaf talebinin kabulü ile hükmün düzeltilmesine karar verilmiştir. Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İle 91.202,10 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 19/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak 54.721,26 TL’nin davacı …’a , 36.480,84 TL’nin temlik alan … A.Ş’ne ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 6.230,00-TL karar ilam harcından peşin alınan 25,20- TL ile ıslah harcı: 387,00-TL nin mahsubu ile eksik kalan 5.817,80- TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 3- Davacının yatırmış olduğu 25,20- TL peşin harç ile 387,00-TL ıslah harcı davalı tarafından yatırılması gereken karar ilam harcından düşüldüğünden, toplam bu miktarın 412,20-TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 54,20-TL ( başvurma harcı ) davetiye, posta, talimat, fotokopi gideri: 511,30- TL, bilirkişi ücreti: 1.200,00-TL , ATK fatura bedeli: 691,30-TL olmak üzere toplam: 2.456,80- TL yargılama giderinden kabul/red oranı (% 80) üzerinden hesaplanan 1.965,40-TL nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalanın davacılar üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı … şirketi tarafından yapılan tebligat ve posta giderinden oluşan toplam 35,00-TL yargılama giderinden kabul/red oranı (% 80 ) üzerinden hesaplanan 7,00-TL nin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, kalanın davalı üzerinde bırakılmasına, 5-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 10.046,00- TL vekalet ücretinin ( % 40’ına tekâbül eden 4.018,40-TL sinin temlik alan … A.Ş’ye, geriye kalan 6.027,60-TL sinin davacı …’a ödenmek üzere ) davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 6-Davacılar tarafından yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davacı … ve temlik alan vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı … tarafından yapılan 65,88 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 121,30 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya …’a verilmesine, İstinaf aşamasında temlik alan vekili tarafından yapılan 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile temlik alana verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.21/04/2021