Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1149 E. 2021/673 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/1149
KARAR NO : 2021/673
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/04/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile; 28/12/2016 tarihinde davalı sigorta şirketlerinin teminatı altında olan … plaka numaralı taşıtla müvekkil adına kayıtlı … plaka numaralı taşıtın yarı yarıya kusurlu olarak çarpışması neticesinde müvekkil taşıtında hasar oluştuğunu, müvekkilin taşıtın tamiri esnasında başka bir taşıt kiraladığını, hasar ve kiralama bedeli toplamı olan 16.702 TL zararın tazmini için davalı şirketlere başvurulduğunu ancak talebinin reddedildiğini belirtilerek 16.702TL’nin kusur oranına göre 8.351 TL’sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı… Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: İhbar neticesi hasar dosyası açılarak konumun değerlendirildiğini, … plaka numaralı taşıtın kaza tarihi itibariyle… Sigorta nezdinde de ZMMS poliçesi bulunduğunu, iki poliçe olması halinde tazminatın son tazmin edilen poliçeden karşılanması gerektiğini, kusur oranı ve poliçe limitiyle sorumlu olunduğunu, ikame taşıt bedelinin teminat dışı olduğunu, faiz talebinin uygun olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle: Çifte sigorta bulunması nedeniyle çakışan süre içerisinde oluşan kazadan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, ikame taşıt bedelinin teminat dışı olduğunu, faiz talebinin uygun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile 4.764,84 TL hasar/tamir bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı … Sigorta A.Ş. yönünden davanın reddine, ikame araç bedeli talebinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilin iki sigorta şirketi açısından da sigorta poliçesi kapsamında olan hasarının sadece … Sigorta açısından kabulünün kabul edilemeyeceğini, iki sigorta şirketine prim ödeme yükümlülüğünü yerine getirmiş ve iki sigorta şirketi de teminat altına aldığı dönem için bu dönemde ortaya çıkacak hasarları karşılayacağını taahhüt ettiğini, iki davalı açısından teminat kapsamında olan bu hasarın sadece bir davalı açısından kabulünün hatalı olduğunu, bilirkişi raporunda müvekkilinin ikame araç için yapmış olduğu masraflar için hesaplama yapılmışken müvekkilin belgelediği araç kiralama bedelinin reddi yönünden karar verilmesinin anlaşılmaz olduğunu, davalılardan… açısından hükmedilen vekalet ücretin yüksek olduğunu belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Hasarın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 1467. maddesi çifte sigortayı düzenlemiştir. Mal sigortalarında, kural olarak sigorta olunan değerin (menfaatin) sigorta bedeline denk (eşit) olması gerekir. Sigortalı mal üzerindeki menfaatin aynı riziko veya rizikolara karşı birden fazla sigortacı tarafından sigortalanmasına çifte sigorta denir. Bu sigorta türünde, sonraki sigortacıların sorumluluğu ilk sigortacının temin ettiği sigorta menfaat değerini aşan kısımla sınırlıdır. Çifte sigortadan söz edebilmek için değerinin tamamı sigorta olunan bir menfaatin sonradan aynı rizikolara başka bir sigortacıya karşı sigorta ettirilmiş olması gerekir. Bu sigorta türünde sigorta ettirenlerin aynı kişi olması gerekmediği gibi, her iki sigorta sözleşmesinin aynı tarihte yapılması ve aynı vadeyi taşıması zorunluluğu da yoktur. Her iki sigorta süresinin kesişmesi yeterli olup esas olarak sigorta bedelinin sigortalanan menfaat değerini aşması sabit olmalıdır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2009/258 E. ve 2010/6408 K. sayılı ilamı).Somut olayda, birinci poliçede, davalı sigortacı… sigortalısı …Ş. adına … plakalı aracı 31/12/2015-2016 vade tarihli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalamıştır. Aynı araç aynı sigortalı şirket tarafından 24/11/2016-2017 vade tarihli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi kapsamında sigortalamıştır. Davacıya ait …plakalı araç ile dava dışı sigortalı … plakalı araç arasında 28/12/2016 tarihinde vuku bulmuş davacıya ait araç hasarlanmıştır.Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda çifte sigorta olduğunun tespit edildiği görülmektedir.Dava konusu sigortalı …plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde iki davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu görülmekle TTK 1467. maddesi uyarınca, geçersiz olarak davalı … sigorta şirketinin düzenlediği ikinci poliçeye dayalı tazminat isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalı… Sigorta A.Ş, diğer karşı aracın trafik sigortacısı olup ZMSS poliçesi gereği, davacının aracında meydana gelen hasara ilişkin gerçek zarar miktarı ile sınırlı sorumludur. Kazanç kaybına ilişkin zararın, kazadan kaynaklanan dolaylı zarar mahiyetinde olduğu ve davalı trafik sigortacısının sadece doğrudan zararlardan sorumlu olduğu, dikkate alınarak mahkemece ikame araç bedeline ilişkin talebin reddine karar verilmesinde isebetsizlik bulunmamaktadır.
Mahkemece davanın reddine karar verilen değeri üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine A.A.Ü.T hükümlerine göre vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığına göre bu yöne değinen istinaf başvurusu da yerinde değildir.
Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
Peşin alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.07/04/2021