Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1133 E. 2021/1006 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1133
KARAR NO: 2021/1006
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 29/11/2018
NUMARASI: 2014/462 Esas – 2018/1276 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 28/05/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalılardan …’nun maliki işletini bulunduğu …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 03.01.2013 günü İstanbul ili Okmeydanı Sadabad bağlantı yolu üzerinde Okmeydanı istikametine seyri esnasında Kağıthane – Sütlüce yol ayrımına geldiğinde önündeki trafik yoğunluğuna girmemek için sağa doğru manevra yaptığı esnada aynı yönde sağında seyir halinde olan müvekkili müteveffa … idaresinde bulunan … plakalı motorsiklete çarpması neticesinde müvekkillerinin miras bırakanı ve yakını olan … ölümüne sebep olduğunu, kazada davalı sürücünün asli kusurlu bulunduğunu, … ise kusuru bulunmadığını, kazaya neden olan aracın davalı …Sigorta tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırıldığını, sigorta şirketinin maddi tazminatı ödemekle yükümlü olduğunu, kazaya neden olana … plakalı aracın malikinin … olduğunu, müteveffanın ölümü ile 2001 doğumlu … , 2008 doğumlu … ve … isimli üç çocuğu ile 1983 doğumlu eşi …’in müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, müteveffanın elektrik elektronik teknikeri olup çalıştığı yerde usta olarak çalıştığını, yaklaşık mesailerle aylık 1.500,00 TL civarında bir geliri olduğunu, ölümü ile birlikte tüm ailesinin desteğinden yoksun kaldığını, yine ölümü ile büyük üzüntü ve elem içine düştüklerini belirterek müvekkillerinin her biri için 1.000,00 TL olmak üzere 6.000,00 TL maddi tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, duyulan elemin ağırlığına göre ve de tarafların sosyal ve ekonomik durumuna göre davacı eş … için 80.000,00 TL, her bir çocuk için 40.000,00 TL, anne için 60.000,00 TL ve baba için 40.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03.01.2013 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılar … ve … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davacılar ıslah dilekçesi ile maddi tazminatı talebini 266.949,51 TL’ye yükseltmiştir. Davalı …A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın 52836840 nolu 05/04/2012-2013 vadeli Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, 08/01/2013 tarihinde G.Osmanpaşa …. Noterliği … yevmiye nolu satış sözleşmesine istinaden iptal edildiğini, bu poliçedeki sakatlık ve ölüm tazminat talepleri teminatı sigortalının kusurlu olması halinde ve kusur oranı ile sınırlı olamak üzere kaza tarihi itibarı ile kişi başına azami 250.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun ancak sigortalı araç sürücüsünün davaya konu kazada kusurlu olmasının tespit edilmesi halinde kusur durumuna göre sorumlu tutulacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin meydana gelen kazada kusurlu olmadığını, kaza sebebiyle oluşan zararın kusur oranına göre davalılarca ödenmesi gerektiğini ancak bu kazanın zenginleşme vasıtası olarak kullanılmaması gerektiğini, davacılar tarafından talep edilen manevi zararı taleplerinin yüksek olduğunu, manevi zararda kazadaki kusur oranı ve davalıların ödeme gücünün de dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihinde öğrenci olduğunu, babasının borçlarından dolayı aracın kendisi üzerine alındığını, kazaya karışan aracın maliki olduğunu ancak işleteni olmadığını, bu nedenle davanın husumetten reddi gerektiğini, aracın diğer davalıya üç yıl süre ile kiralandığını, bu nedenle davalıda işleten sıfatının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, ” 1-)Davacı tarafın Maddi Tazminat Davasının kabulü ile; Davacı … için 148.243,68 TL, Davacı … için 16.403,43 TL, davacı … için 30.816,84 TL, davacı .. için 30.816,84 TL, davacı … için 29.506,53 TL, davacı … için 11.162,19 TL tazminatın Davalılar … ve …’ndan 03/01/2013 Olay tarihinden, Davalı ….’ den 18/01/2013 Dava tarihinden itibaren (Sigorta Poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere )işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, davacı tarafın Manevi Tazminat Davasının kısmen kabulü ile ; davacı … için 20.000 TL, davacı … için 10.000 TL, davacı … için 10.000 TL , davacı … için 10.000 TL, davacı … için 15.000 TL, davacı … için 10.000 TL’ nin Davalılar … ve …’ndan 03/01/2013 olay tarihinden işleyecek işleyecek yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili ile davalı … tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; maddi tazminata itirazları olmadığını ancak manevi tazminatın çok düşük belirlendiğini, Yargıtay İçtihatlarına aykırı bir şekilde belirleme yapıldığını beyan ederek bu yönden kararın kaldırılması için istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Davalı … istinaf başvurusu değerlendirildiğinde;HMK 345/1. maddesi gereğince “İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre ilamın usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır”.İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar davalı …’na 21/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği halde istinaf başvurusu HMK’nun 345. maddesinde öngörülen gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık istinaf süresi geçtikten sonra, 22/02/2019 tarihinde yapılmıştır. Bu nedenle davalının istinaf başvurusu süresinde olmadığından HMK’nın 352/1-c maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin istinaf başvurusu değerlendirildiğinde;Dosya kapsamından, 03/01/2013 tarihinde davalı … A.Ş.’ye ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı … ait olan, sürücü …’nun idaresindeki … plakalı araç ile … idaresindeki … plakalı motosikletin çarpması ile meydana gelen trafik kazasında davacıların eş ve babası olan … vefat ettiği, olay nedeniyle vefat edenin desteğinden mahrum kalan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır.TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/2.maddesi kapsamında davacılar lehine verilen manevi tazminat miktarının (toplam 65.000.00 TL), manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından bu yöne değinen davacılar vekilinin istinaf itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine; davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-c maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352/1-c maddesi gereğince reddine,2-Harçlar Yasası’na göre davacılardan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına, Davalı … tarafından yatırılan istinaf karar harcının İlk Derece Mahkemesince iadesine,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/05/2021