Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1108 E. 2019/599 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/1108
KARAR NO : 2019/599
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 13/12/2018
NUMARASI : 2018/1198 Esas- 2018/1246 Karar
DAVA : Hakem Kararının İptali
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan ön inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesi ile Sigorta Tahkim Komisyonu Hakem Heyetinin 19/08/2018 tarih, 2018/43982 Esas – 2018/53815 Karar sayılı kararının HMK’nın 439. maddesi uyarınca iptal edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “Sigorta Tahkim Komisyonu kararlarının iptali yönünden mahkememiz görevli olmadığından davanın usulden reddine, ” karar verilmiştir.Davacı vekili, bu karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; mahkemece, hakem heyeti kararına karşı temyiz yolunun açık olduğu, dolayısıyla asliye ticaret mahkemesinin davaya bakmasının mümkün olmadığı yönünde karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, HMK’nın 410.maddesine göre tahkim yargılamasında, mahkeme tarafından yapılacağı belirtilen işlerde, görevli ve yetkili mahkemenin, konusuna göre tahkim yeri asliye hukuk veya asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, yine mahkemece, hakem tarafından verilen kararın kesin olduğunun belirtilmesinin hatalı bulunduğunu, 5684 sayılı Yasa’nın 30/12.fıkrası uyarınca hakem kararının iptali için kararın kesin olup olmamasının, miktarının az olup olmamasının herhangi bir öneminin olmadığını, sigorta tahkim komisyonuna yaptıkları başvurunun belirsiz alacak davası mahiyetinde bulunduğunu, 4 aylık süre içerisinde karar verilmemesi nedeniyle de hakem kararının iptalinin gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının iptali istemine ilişkindir.5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrasında; 5.000,00 TL’nin altındaki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarının kesin olduğu, 5.000,00 TL ve daha üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında verilen hakem kararlarına karşı, kararın Komisyonca ilgiliye bildiriminden itibaren on gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere Komisyon nezdinde itiraz edilebileceği, 40.000,00 TL’nin üzerindeki uyuşmazlıklar hakkında itiraz üzerine verilen kararlar için temyize gidilebileceği belirtilmiştir.Sigorta sözleşmesinden doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesine yönelik olarak sigorta tahkim sistemiyle ilgili usul ve esasları düzenleyen özel kanun niteliğindeki 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde yer alan tahkim usulüne ve yargı yollarına yönelik düzenleme, HMK’nın 407 vd. maddelerinde düzenlenen tahkim usulü ve yargı yollarını gösteren düzenlemeye göre, özel bir düzenleme içermektedir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinde hakem kararlarına karşı açıkça temyiz kanun yolu düzenlenmiş olup hakem kararının iptaline ilişkin HMK’nın 439. maddesine atıf yapılmamıştır. 5684 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması gereken somut uyuşmazlıkta, Sigorta Tahkim Komisyonu/Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına karşı, HMK’nın 439. maddesinde düzenlenen iptal davası açılması mümkün olmayıp ancak şartlarının oluşması halinde kanun yollarına başvurulabileceği, dolayısıyla İlk Derece Mahkemesince verilen kararın, usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmaktadır.Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun, HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Peşin alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapmış olduğu yargılama giderlerinin, kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 18/04/2019.