Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1063 E. 2019/3781 K. 12.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/1063
KARAR NO 2019/3781
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/11/2018
NUMARASI : 2015/1143 Esas 2018/990 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan )
KARAR TARİHİ: 12/11/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesi ile; 22.08.2015 tarihinde davalılardan …’nun diğer davalı …’ya ait … plaka sayılı aracın, davalı …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araca çarptığını, bu aracın da kaldırımda yürüyen müvekkiline çarpması sonucu müvekkilinin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını, belirterek şimdilik tedavi gideri olarak 100 TL, geçici iş görmezlik zararı için 1.000 TL , sürekli iş görmezlik zararı için 3.000 TL olmak üzere 4.100,00 TL maddi tazminatın (sigortacılar yönünden sigorta limitini aşmamak üzere ) kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; ayrıca fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar …, …, … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ihtiyari mesuliyet sigortasının mevcut olması ve manevi tazminat güvencesi olması halinde sigortadan manevi tazminat talep haklarının saklı olduğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesi ile kazanın oluşumunda şoför …’nun hiçbir kusurunun bulunmadığını, kazanın tamamen dava dışı araç sürücüsünün makas atarak öndeki araca doğru kırması ve öndeki … plakalı aracın aniden fren yapması nedeniyle oluştuğunu, müvekkilinin yasal sınırlar içinde trafik kurallarına uygun olarak aracı sürmekte olduğunu, davacının talep ettiği masrafların fahiş olduğunu, ayrıca davacının tüm tedavi ve ameliyat masraflarını devlet hastanesinde hiçbir masraf yapmadan yaptırma hakkı ve imkanı olduğunu, davacının bunlara müracaat etmeden dava açmış olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacının bildirdiği aylık giderinin afaki ve gerçek dışı olduğunu, ayrıca davacıda oluşabilecek geçici ve sürekli iş görmezlik zararlarının davalı … şirketleri tarafından sigortalandığını, bu nedenle bunlara hiç müracaat etmeden müvekilleri hakkında dava açılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesi ile davalı … plakalı aracın müvekkiline ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 290.000 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı .. sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde …. plakalı aracın müvekkiline ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, bu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalı adına maluliyet halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına 290.000 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında kaldığını beyanla davanın reddine, aksi halde geçici ve sürekli iş görmezlikten doğan maddi zararlara ilişkin tazminat talebi bakımından cevap dilekçesinde belirtildiği şekilde hesap yapılarak hüküm tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … ve … cevap dilekçesi ile kazanın oluşumunda …’nun herhangi bir kusurunun olmadığını, davalı …’nun arkadan çarpması nedeniyle aracın kontrol dışı kaldığını, bu nedenle kazanın faili değil mağduru oldukları belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Maddi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile 11.000,00 TL geçici iş göremezliğe ilişkin tazminat ile 182.852,98 TL sürekli iş göremezliğe ilişkin tazminatın (davalı … için 02/12/2015 dava tarihinden, diğer davalılar … ve … için olay tarihi olan 22/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, tedavi giderine ilişkin talebin reddine, Manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 22/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, davalılar … ve … vekili ile davalı …. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; müvekkili lehine verilen maddi ve manevi tazminatın düşük olduğunu, karara esas alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin gerçek ücretinin esas alınmadığını, trafik kazası sonucu malul kalan davacının tarifi ve telafisi imkansız bir acı ve elem duyduğunu ve duymakta olduğundan bu acıların bir nebze olsun telafisi için maddi ve manevi tazminat yönünden yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde: kısa kararda ve kararın gerekçe kısmında 100,00 TL tedavi giderinin reddine karar verilerek gerekçesi izah edilmişken hüküm kısmında bu tutara yönelik karar verilmeyerek çelişki oluşturulduğunu, reddedilen tutar yönünden avukatlık ücreti ve harç hesaplaması yapılması gerekirken yapılmadığını, keşif yapılmadan kusur incelemesinin yapılmasının usule aykırı olduğunu, asgari ücret üzerinden hesap yapılması gerekirken fahiş tutar üzerinden hesaplama yapıldığını, davacının kaza esnasında işsiz olduğundan mesleki sakatlık oranı hesaplaması yapılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, istenilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, ıslah ile artırılan tutarlara ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken kaza tarihinden hükmedilmesini haksız olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı …Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; eksik inceleme nedeniyle hatalı hüküm kurulduğu ATK tarafından düzenlenen raporun hem tazminat hesaplamasına hem de hükme esas alınamayacak nitelikte olduğunu, müvekkilinin geçici iş göremezlik nedeniyle doğan zararlardan poliçe teminatı kapsamında herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, iyileşme süresindeki bakıcı gideri, geçici iş göremezlik tazminat ve tedavi giderleri nedeniyle uğranılan zararlara ilişkin maddi tazminat taleplerinin poliçe teminatı kapsamına girmediğini, davacının gelirinin tespitinde yalnızca sendika yazı cevabına göre farazi emsal ücret belirlenmiş olmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı tarafından model makineci olarak çalıştığının ispatlanamadığını, ATK tarafından düzenlenen kusur raporunda sigortalı araç sürücüsüne asli kusur atfedilmesinin hatalı olduğunu davacıya SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Kusura ilişkin ATK Trafik kürsüsü tarafından ceza dosyasındaki maddi olgular da değerlendirerek kusur oranı belirlendiğinden kusur raporuna; Haksız fiil sorumlusu olan davalı sürücü ve araç malikinin, zararın tamamı için haksız fiil (kaza) tarihi itibariyle mütemerrit olduğundan faizin başlangıç tarihine; Yeni genel şartlar gereğince sağlık gideri teminatı kapsamında olduğundan geçici iş göremezliğe, trafik kazalarında uygulama yeri bulunmadığından hakkaniyet indirimine, reddedilen tedavi giderleri açısından kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki bulunmadığından reddedilen tedavi giderlerine yönelik istinaf talepleri yerinde değildir.KTK’nın 97. maddesindeki değişiklikle getirilen dava açılmadan önce sigorta şirketine başvuru koşulu gerek 22.08.2015 kaza tarihi ve gerekse 02.12.2015 dava tarihi itibariyle yürürlükte olmadığından buna değinen istinaf itirazı da yerinde değildir. Ücret araştırmasının mahkemece resen yapılması gerekir. Yargılama aşamasında dinlenilen davacı tanığı …’in beyanı ve SGK kayıtlarından davacının en son SGK kaydının 2011 yılı 7, 8 ve 9. aylara ilişkin olduğu bu durumda davacının kaza tarihi itibarıyla işçi olarak çalışmadığı, kaza tarihinden önce kendi işletmesi olduğu anlaşılmaktadır. O halde İlk Derece Mahkemesince davacının işletmesine ilişkin ticari kayıtlar ile vergi kayıtları getirtilerek davacının geliri belirlenerek tespit edilecek gelire göre hesaplama yapılması, davacının işyeri kaydı tespit edilemez ise en son çalıştığı iş yerinden çalıştığı pozisyon ve ücretinin tespiti ile değerlendirme yapılması gerektiğinden bu yöne değinen istinaf itirazı yerindedir.Ayrıca davacıya rücua tabi gelir ödemesi yapılıp yapılmadığının araştırılmaması ve reddedilen tedavi giderleri bakımından davalılar … ve … lehine vekalet ücretine karar verilmemesi de doğru olmamıştır.Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından malûliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi esaslı unsurdur. Bu belirlemenin ise; Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarih 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak düzenlenmiş raporla yapılmış olması gerekir.İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan ATK tarafından düzenlenen 23.10.2017 günlü maluliyet raporunda “11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Sosyal Güvenlik Kurumu Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranları Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre davacının trafik kazasına bağlı maluliyet oranı belirlenmiştir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yeni genel şartların C.11. maddesine göre; yeni genel şartlar, yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır. Maluliyete ilişkin alınacak raporların olay tarihlerine göre; 11.10.2008 tarihinden önce Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 ila 31.08.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013 ila 31.05.2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015 tarihinden sonra ise, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir.Somut uyuşmazlıkta, poliçe tarihi 30/07/2015, kaza tarihi 22/08/2015 olduğuna göre, tazminat hesabında poliçe tarihinde yürürlükte olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca değerlendirme yapılması gerekmektedir (Aynı doğrultuda Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 08/05/2018 tarih, 2017/4323 E. ve 2018/4743 K. sayılı kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/17-1315 E. 2017/1239 K. sayılı kararı). Buna göre İlk Derece Mahkemesince yapılması gereken; Yukarıda açıklandığı şekilde davacının kaza tarihindeki ücretinin tespiti, davacıya rücuya tabi gelir ödemesi yapılıp yapılmadığının araştırılması, davacının maluliyetinin belirlenmesi için “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine uygun olarak ATK’dan ek rapor alınması ve bilahare aktüer bilirkişiden TRH-2010 tablosu ve iskonto oranı (teknik faiz) %1,8 olarak dikkate alınarak düzenlenecek ek rapora göre davacının talep ettiği geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatının ve maluliyete ilişkin yeni alınan raporda ki maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile kusur oranı, tarafların mali ve sosyal durumları ile manevi tazminatın belirlenmesine ilişkin ilkeler göz önüne alınarak manevi tazminatın belirlenmesidir.Açıklanan nedenlerle, davacı vekili, davalılar … ve … vekili ile davalı …Ş. vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekili, davalılar … ve … vekili ile davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurularının KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davacı vekili, davalılar … ve … vekili ile davalı … AŞ vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,7-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davalılar … ve … tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, Bağcılar Kartaltepe Küçükçekmece … Şubesinin 27/05/2019 tarih ve … numaralı 351.000,00TL bedelli teminat mektubunun davalılar … ve …’ya İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine,8-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davalı … AŞ tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … T.A.Ş. Mecidiyeköy Şubesinin 18/02/2019 tarih ve U2019021200412 numaralı 315.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı …Ş.’ne İlk Derece Mahkemesi tarafından iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/11/2019