Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1060 E. 2021/792 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2019/1060
KARAR NO : 2021/792
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 29/06/2018
NUMARASI : 2016/898 Esas – 2018/690 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 28/04/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların desteği …, davalılardan … idaresindeki ve davalı … Ltd.Şti.’nin işleteni bulunduğu … plakalı aracın çarpması sonucu vefat ettiğini, davalı … A.Ş.’nin aynı aracın ZMMS sigortacısı olup, maddi zararları teminat altına aldığını belirterek olay sebebi ile desteklerini yitiren davacılar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile toplam 3.000,00 TL destekten yoksunluk zararı ile birlikte 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, müvekkiline ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını ve olay üzerine açılan ceza davasında henüz kusur raporu düzenlenmediğini, olay sonrası davacıların desteği ile yakından ilgilenildiğini, sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediğini, olayda kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin sorumluluğunun kusur nispeti oranında olduğunu ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, öncelikle kusur durumu tespiti geektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda;”A-Maddi tazminat yönünden; 1-… için açılan davanın kabulü ile ; 16.081,08 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … açısından 1.000,00 TL sinin dava tarihinden, diğer davalılar için kaza tarihinde itibaren 15.081,08 TL’sinin ise tüm davalılar için ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 2- …. için talep edilen destekten yoksun kalma tazminatının reddine, 3- Tedavi gideri için açılan davanın kabulü ile, 1.500,00 TL tedavi giderinin davalı … yönünden dava tarihinden, diğer davalılar için kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı … verilmesine,B-Manevi tazminat yönünden; Kazanın oluşu, tarafların kusur oranı, dosyaya yansayan SED araştırmaları ile tıbbi ve adli raporlar ile TMK’nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde; davanın kısmen kabulü ile; Davacı … için 10.000,00 TL, Davacı … için 10.000,00 TL, Davacı … için 5.000,00 TL, Davacı … için 5.000,00 TL, Davacı … için 5.000,00 TL,Davacı … için 5.000,00 TL, Davacı … için 5.000,00 TL, manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …LTD ŞTi den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek ayrı ayrı davacılara verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin takdir ettiği manevi tazminat miktarı olayın mahiyeti ve yaşanan acının yanında yetersiz kaldığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkeler ile İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, TBK’nın 56/2.maddesi kapsamında davacılar lehine verilen manevi tazminat miktarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun, yeterli ve makul olduğu kanaatine varıldığından bu yöne değinen davacılar vekilinin istinaf itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Bu nedenlerle; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 213,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 154,20 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.28/04/2021