Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/1006 E. 2021/789 K. 28.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2019/1006
KARAR NO: 2021/789
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 07/11/2018
NUMARASI : 2017/133 Esas – 2018/1111 Karar
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/04/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu, davalı sigorta şirketine Genişletilmiş mavi ticari kasko sigortası ile sigortalanmış … plaka sayılı servis aracının personel ve öğrenci taşıma işi yapan dava dışı …San.Tic.Ltd.Şti.ne kiraya verildiğini, kiralayan firma yetkilisi ile araç sürücüsü tarafından aracın 17/09/2016 tarihinde çalındığının bildirilmesi üzerine davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, sigorta şirketi tarafından kasko genel şartları gereğince teminat dışı olduğu belirtilerek tazminat taleplerinin reddedildiğini, çalışan aracın … A.Ş.’den kullanılan kredi ile satın alındığını, kredi taksitlerinin devam ettiğini ve kredi ödemelerinin yapılamaması nedeniyle … A.Ş. tarafından müvekkili hakkında İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını iddia ile aracın 17/09/2016 tarihinde çalınması nedeniyle şimdilik araç bedeli olan 90.000,00 TL’den muafiyet bedeli olan %20’sinin tenzil edildikten sonra 72.000,00 TL’nin 17/11/2016 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkiline sigortalı dava konusu aracın anahtar kullanılarak emniyeti suistimal suretiyle çalındığını, anahtarın kullanılmak sureti ile çalınması klozunun teminat altında olmaması nedeniyle tazminat taleplerinin reddedildiğini, aracın anahtarı ile birlikte çalınması şeklinde meydana gelen olayın teminat dışı olduğunu, dava konusu olayda dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma eylemlerinin sebebiyet verdiği hasarın kasko sigorta genel şartlarının A.1, A-4 ve A-5 gereği kasko sigortasının konusuna girmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu aracın tespit edilen değerine itiraz edildiği halde yerel mahkemece bu itirazları nazara alınmaksızın usul ve yasaya aykırı karar verildiğini, taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesinde anahtar kullanılarak araç çalınma klozu başlıklı özel şart bulunduğu halde yerel mahkemece poliçenin bu özel şartı gözardı edilmek suretiyle dosya kapsamına açıkça aykırı olarak kasko poliçesinin A-5-6 maddesine dayanılarak davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hükmün kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava,kasko sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Mal sigortaları türünden olan kasko sigortasının teminat kapsamını belirleyen KSGŞ A/1 maddesine göre; gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketli bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3. kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler ve fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bütünü sigortanın teminatı kapsamındadır. 01.04.2013 yürürlük tarihli Kasko Sigortası Genel Şartları ilgili bölümünde; genişletilmiş kasko sigorta poliçesi; yukarıda yer alan teminat gruplarının tamamı ve bu genel şartlarda ek sözleşme ile teminat kapsamına dahil edilebilecek risklerden bir kısmı için teminatın verildiği ürün olarak tanımlanmıştır. Kasko Sigortası Genel Şartları A.4. maddesinde ise; ek sözleşme ile teminat kapsamına dâhil edilebilecek zararlar ise 15 bent halinde sayılmıştır. Bu düzenlemelerden TCK’da yer alan emniyeti suistimal eylemlerinin kasko sigortasının konusunu oluşturmadığı anlaşılmaktadır.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu araçların götürülmesi “emniyeti suistimal sureti ile hırsızlık” olduğu belirtilmiştir. Emniyeti Suistimal suçu Türk Ceza Kanununun 155. maddesinde tanımlanmış olup emniyeti suistimal eyleminde, malik veya zilyed rıza ve isteği ile malı verdikten sonra kendisine iade edilmemesi sonucu zarar doğmakta, hırsızlıkta ise, başlangıçta bir teslim olmadan, rıza dışında mal alınıp götürülmektedir. Davacı, davalıya kaskolu ve kendi üzerine kayıtlı bulunan aracı 05.09.2016 tarihinde geçerli bir kira sözleşmesi yapılmaksızın dava dışı …firmasına kendi razısı ile teslim ettiği, bu firma tarafından aracın yeni işe giren bir personele teslim edildiği ve aracın iade edilmediğini ileri sürmüş bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunması sonucu başlatılan hazırlık soruşturmasında güveni kötüye kullanma suçundan soruşturma başlatıldığı halen aracın bulunamadığı bildirildiğine ve davacının iddiasına göre, kiracının eylemi, davacı kiralayana karşı emniyeti suistimal suçunu oluşturmakla, davacının bu şekilde oluştuğunu iddia ettiği bu riziko, kasko sigorta teminatı kapsamında değildir. Bu nedenle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.Kabule göre de hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından bu yöndeki istinaf talebi de yerinde değildir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/04/2021