Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/865 E. 2018/1884 K. 28.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/865
KARAR NO : 2018/1884
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 11/12/2017
NUMARASI : 2017/483 Esas – 2017/940 Karar
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ: 28/12/2018
İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2017 tarih 2017/483 Esas – 2017/940 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı, istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların ortak çocuğu olan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 21.09.2003 tarihinde tek taraflı yaptığı kaza sonucu vefat ettiğini, murisin geriye mirasçısı ve desteğinden yoksun kalan davacılar olarak annesi …ve babası …’in kaldığını, desteğinden yoksun kalınan …’in kaza yapmış oluğu aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, ancak yapılan tüm başvuruların davalı şirketçe cevapsız bırakıldığını, 26 Nisan 2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan torba yasa ve HGK kararları çerçevesinde 15 yıllık zamanaşımı süresi içinde tazminat talep etme haklarının olduğunu iddia ederek, şimdilik müvekkilleri için toplam 3.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının 20/11/2003 tarihinden itibaren değişen en yüksek oranlarda reeskont faizi ile bilirlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının destekten yoksun kalma tazminatı isteminin 10 yıldan fazla bir süre geçtiğinden zamanaşımına uğradığını, öncelikle davanın zamanaşımından reddinin gerektiğini, kazaya karışan aracın müvekkili sigorta şirketine sigortalı olduğunun kanıtlanmasının gerektiğini, Adli Tıp Trafik kürsüsü tarafından kusur oranının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin maddi bedeni zararlarda kaza başına 35.000,00 TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde sınırlı olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi, “davanın zamanaşımı nedeni ile reddine” karar vermiştir. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, davanın zamanaşımına uğramadığını, zamanaşımı süresi içerisinde dava açıldığından kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
Dosya kapsamından davacıların desteğinin sürücüsü olduğu … plakalı aracın 28/07/2003-28/07/2004 tarihlerini kapsayan dönem için “süper oto sigorta poliçesi” ile davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğu anlaşılmıştır. Başka bir deyişle, somut uyuşmazlıkta, dikkate alınması gereken, kasko, ihtiyari mali mesuliyet ve ferdi kaza poliçelerini içeren, “motorlu kara taşıt araçları süper oto sigorta poliçesi” söz konusudur. Ancak, İlk Derece Mahkemesinin kararı incelendiğinde, somut olayda, davacıların destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin, “motorlu kara taşıt araçları süper oto sigorta poliçesi” hükümleri ve buna ilişkin mevzuat üzerinden değerlendirmesi gerekirken, kararın gerekçesinde tümüyle ZMSS poliçesine ilişkin hükümlere ve mevzuata atıf yapıldığı görülmektedir. Ayrıca, Mahkemece, “davanın zamanaşımından reddine” karar verildiği belirtilmesine karşılık, gerekçede, zamanaşımı ile ilgili hangi kanunun hangi maddesindeki zamanaşımı süresinin dikkate alındığı, başlangıç ve bitiş tarihlerinin hangi tarihler olarak alındığı vs. gibi hususlara ilişkin hiçbir değerlendirme bulunmamaktadır. Dolayısıyla, İlk Derece Mahkemesinin kararı bu yönlerden usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. O halde, Mahkemece yapılması gereken, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin, “motorlu kara taşıtları araçları süper oto sigorta poliçesi” hükümleri ve buna ilişkin mevzuat değerlendirilerek bir karar verilmesidir. Bu bağlamda, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dava dosyasının mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/12/2017 tarih, 2017/483 Esas – 2017/940 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için Mahkemesine İADESİNE,
3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar harcının istek halinde mahkemesince yatırana iadesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/12/2018