Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/839 E. 2019/218 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/839
KARAR NO : 2019/218
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 30/11/2017
NUMARASI : 2016/307 Esas 2017/812 Karar
DAVA :Trafik Kazasından Kaynaklanan Ölüm Sebebiyle Destekten
Yoksun Kalma Tazminatı
KARAR TARİHİ: 21/02/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde: …. plakalı araç müvekkilinin oğlu ….. sevk ve idaresinde iken 31.12.2014 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında müvekkilinin oğlunun vefat ettiğini, müvekkilinin destekten yoksun kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla, 1.000,00 TL tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini 50.989,71 TL olarak belirlemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde: …. plakalı aracın, müvekkili şirkete 28.08.2014/2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı ve poliçe teminat limitinin kişi başı 268.000,00 TL olduğunu, kusur tespiti yapılması gerektiğini, ayrıca davacının müteveffanın desteğinden yoksun kalıp kalmadığının araştırılmasını istediklerini belirterek, beyanları doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda: “Açılan davanın kabulü ile 50.989,71 TL tazminatın, dava tarihi olan 10/03/2016 tarihniden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” karar verilmiştir. Davalı sigorta şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacıya fahiş oranda pay ayrıldığını, raporda müteveffanın evli ve çocuklu olduğu dönemlerde ayırmış olduğu gelirin, yerleşik Yargıtay kararlarına aykırı bulunduğunu, davacı anneye %7,5 pay ayrılması gerekirken, fahiş miktarda pay ayrılmasının hatalı olduğunu, gerekçeli kararda delillerin tartışılmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, tek taraflı trafik kazasında ölüm nedeniyle 6098 sayılı TBK’nın 53. maddesi uyarınca destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 31.12.2014 tarihinde, davalı sigorta şirketi nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı ….plaka sayılı aracın, davacının oğlu …… sevk ve idaresinde iken meydana gelen tek taraflı trafik kazasında, …. vefat ettiği, davacının, vefat nedeniyle oğlunun desteğinden yoksun kaldığını beyan ederek tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır.Murisin eşi ….. tarafından, aynı kaza nedeniyle Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1038 E. 2017/92. K. sayılı dosyası ile açılan destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat davasının yargılaması sırasında mahkemece alınan kusur bilirkişi raporunda; kazanın meydana gelmesinde, davacı murisi ……. %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür.Davacının desteği olan ……, evli ve çocuksuz olarak vefat etmiştir. Evli ve çocuksuz ölen desteğin ileride en az iki çocuğunun olacağı, gelirinden eşine, çocuklarına ve davacı anneye de pay ayıracağı; yine, desteğin kendisine ve eşine ayıracağı pay ile annesine ayıracağı payın da eşit olamayacağı dikkate alınarak; ölüm tarihinden itibaren ve çocuğunun olacağı varsayılan iki yıl sonraki döneme kadar 2 pay desteğe ayrılacak, 2 pay eşe, 1 pay anneye verilecek; ileriki yıllarda bir süre sonra ikinci çocuğu olacağı varsayılmalıdır. Bu nedenle çocukların olacağı süreler için de desteğe 2 pay, eşe 2 pay, çocuklara birer ve anneye de bir pay verilecektir. (Yargıtay 17. HD. 2015/9325 E. 2018/3641 K.)Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise; davacı anne için, çocuksuz olan dönemde 2/6 pay, 1. çocuğun olacağı durumunda 2/7 pay, 2. çocuğun olacağı durumda 2/8 pay ayrılarak, yerleşik destek payı ilkelerine uygun olmayan oranlar benimsenmek suretiyle hesaplama yapılmıştır. Bu durumda mahkemece; yukarıda belirtilen destek payları esas alınmak suretiyle davacının talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi konusunda, rapor ibraz eden bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, destek paylarının hatalı hesaplandığı rapor esas alınarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.Bu nedenle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, yargılamanın devamı için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince istinaf talep eden tarafa iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,5-İstinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6- İstinaf talep eden tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a/6 maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.21/02/2019