Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/8 E. 2019/3441 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/8
KARAR NO : 2019/3441
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 31/10/2017
NUMARASI : 2016/849 Esas – 2017/850 Karar
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/10/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait … plakalı aracı 22/10/2012 tarihinde davalıdan satın alındığını, 05/06/2016 tarihinde aracın stop etmesi nedeniyle en yakın servise çekildiğini ve aracın 05/06/2016 tarihinden beri serviste olduğunu, 13/06/2016 tarihinde servis tarafından marş motorunun değişeceği belirtilerek toplam 82.000,00 TL maliyet bildirildiği, belirlenen maliyetin % 50’sinin araç maliki tarafından karşılanması gerektiğinin ifade edildiğini, araçta meydana gelen arızanın gizli ayıp olması nedeniyle aracın geri alınarak yeni model 0 km araç ile değiştirilmesi veya yeni model 0 km araç bedelinin ödenmesini, değişik iş dosyasına yapılan masrafların tarafına ödenmesi, aracın 05/06/2016 tarihinden itibaren kullanılamamış olması nedeniyle oluşan zararın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ayıp ve ihbar yükümlülüğüne aykırı davrandığını, dava konusu talepler yönünden uygulanacak olan 2 yıllık zaman aşımı ve garanti süresinin geçmiş olup, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, araçta üretimden kaynaklanan bir ayıp bulunmadığını, mahkeme aksi kanaatte ise araç kullanımından elde edilen faydalar ve hasar nedeniyle oluşan değer kaybının iadesi gerektiğini, hakkaniyet ilkeleri gereği bedelde indirim gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince, “davanın zaman aşımı nedeniyle reddine,” karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … plaka sayılı aracı 22/10/2012 tarihinde davalıdan satın aldığını, aracın seyir halindeyken aniden stop etmesi neticesinde yol kenarında kaldığını, servise çekilen araçta marş motorunun ve volan dişlinin değişmesi gerekçesi ile 1.350 Euro ve 13/06/2016 tarihinde tekrar 82.000 TL maliyet çıkartıldığını, araçta meydana gelen arızanın gizli ayıp olduğunu ancak davalının gizli ayıbı kabul etmediğini, zamanaşımından davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, tespit bilirkişi raporunda araçtaki arızanın kullanıcı hatasından değil, imalat hatasından kaynaklandığı ve gizli ayıp olduğunun tespit edildiğini, olayda BK 207/ son maddesine göre zamanaşımının söz konusu olmadığını, tespit bilirkişisi raporundan sonra davalının haberdar edildiğini, delilerin toplanmadığını belirterek kararın kaldırılmasını beyan etmektedir.Dava ticari satımdan kaynaklanan ayıplı ifa nedeni ile alacak istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere itiraz verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Taraflar tacir olup akdi ilişki ticari niteliktedir. Bu durumda uyuşmazlığın çözümünde Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanmalıdır. TTK’nun ticari satışlara ilişkin 23. maddesi ile 6098 sayılı TBK’nun 231. maddesinde ticari satışlarda ayıplı mal satışından kaynaklanan uyuşmazlıklarda zamanaşımı süresinin 2 yıl olacağı düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, araç davalı şirketten 19/10/2012 tarihinde satın alınmıştır. Dava konusu araç için satıcı tarafından 2 yıllık garanti verilmiş olsa dahi davanın garanti süresi içinde açılması gerekirken bu sürenin geçirildiği dosya kapsamı ile sabittir. Bunun yan sıra aracın ruhsat tarihinin 22/10/2012 olduğu, gizli ayıp olduğu iddia edilen arızanın ise 05/06/2016 tarihinde ortaya çıktığı, eldeki davanın 07/09/2016 tarihinde açıldığı gözetildiğinde araçtaki ayıbın gizli ayıp olduğu kabul edilse bile TTK’nın 23/1.maddesinin yollamasıyla uyuşmazlıkta uygulanması gereken TBK’nın 231. maddesinde düzenlenen 2 yıllık zamanaşımı süresi de geçmiştir. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur ( Benzer mahiyette Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 04/06/2018 tarih, 2016/18340 Esas 2018/3179 Karar ve 01/03/2018 tarih, 2016/15925 Esas 2018/1064 Karar sayılı ilamları).Açıklanan nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının iadesine,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01/10/2019