Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/680 E. 2020/291 K. 17.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/680
KARAR NO : 2020/291
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 17/07/2017
NUMARASI: 2017/241 Esas – 2017/690 Karar
DAVA: Tazminat
KARAR TARİHİ: 17/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 20/04/2012 tarihinde … plaka sayılı araç ile TEM otoyolunda seyir halindeyken davalılar … ve … arasında meydana gelen trafik kazasının kendilerine sirayet etmesi sonucunda yaralandıklarını ve maddi zarara uğradıklarını, müvekkillerinin kazada kusurlarının olmadığını, kaza nedeniyle işlerinden ve kazançlarından mahrum kaldıklarını, araçlarının kaza nedeniyle hurdaya ayrıldığını, müvekkillerinin manevi olarak üzüntü duyduklarını bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 18.000 TL maddi tazminatın (karşılanmayan hasar, çekici, ikame araç kira bedeli) kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, sigorta şirketi hariç her bir müvekkili için 5.000 TL’şer manevi tazminatın diğer davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı İçİşleri Bakanlığı cevap dilekçesinde özetle;açılan davayı kabul etmediklerini, sigorta kapsamına bile alınmayan aksesuar bedelinin istenemeyeceğini, kiralama ücretine ilişkin talebin fahiş olduğu gibi araç kiralama bedelinin emsal kuruluşlardan araştırılması gerektiğini, kaza tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini, olayın taksirli bir fiil neticesi gerçekleştiğini, fahiş manevi tazminat talep edildiğini, sigorta şirketlerinin maddi tazminat taleplerini karşılamaları gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, işleten veya sürücüye yüklenecek bir kusur olmaması halinde sorumluluklarının doğmayacağını, davacının zararının … şirketi tarafından karşılandığını, müvekkili şirketin de … A.Ş.’ye 13/09/2012 tarihinde 21.590 TL ödeme yaptığını, poliçe limitinin 22.500 TL olduğunu hasardan dolayı 910,00 TL bakiye poliçe teminatlarının bulunduğunu, manevi tazminat talebinin teminat kapsamı dışında bulunduğunu, sorumluluğu kabul etmemekle birlikte müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu tutulabileceğini, kusur ve hasar durumunun belirlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalandığını, şirketin sorumluluğunun poliçe üst limiti ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat taleplerinin teminat kapsamı dışında bulunduğunu, müvekkili şirketin kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olabileceğini, kusur oranının tespitinin gerektiğini, araç kiralama bedeli ile ilgili olarak bir sorumluluklarının doğmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “1-Maddi tazminat talebinin Kısmen Kabulü İle,a)147,50-TL çekici bedelinin tarafların kusur oranına denk gelen 29,50-TL’na davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den; 118,00-TL’nin ise davalılar … , İçişleri Bakanlığı ve … Sigorta AŞ’den alınarak davacı tarafa verilmesine, Bu tazminat kalemine davalılar sigorta şirketleri açısından dava tarihinden itibaren diğer davalılar açısından olay tarihi olan 20/04/2012 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,b)4.675,00-TL kazanç kaybının tarafların kusur oranına denk gelen 935,00-TL’nin davalılar …’den; bakiye 3.740,00-TL’nin davalılar … ve İçişleri Bakanlığından olay tarihi olan 20.04.2012 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle alınarak davacı tarafa verilmesine Sigorta şirketleri açısından kazanç kaybı talebinin Reddine2-Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 3.000-TL … için ve 3.000-TL … için olmak üzere toplam 6.000-TL manevi tazminatın davalılar … ve … ‘dan olay tarihi olan 20.04.2012 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı İç İşleri Bakanlığı vekili, davalı … vekili, davacılar vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Davaya konu tazminat taleplerini doğuran kazada müvekkillerin hiçbir kusurunun bulunmadığını, mahkemede defalarca belirtmelerine rağmen halde bilirkişi raporunda daha ucuza araç kiralanabileceği gerekçesiyle müvekkillerin zararının hiçe sayıldığını, hakkaniyete uygun olmayan bir karar verildiğini, maddi zarar açısından kararın talepleri gibi karar bağlanmasını, müvekkillerin manevi hasarının oldukça büyük olduğunu, hükmedilen miktarın az olduğunu, vekalet ücreti açısından da hakkaniyetle karar verilmediğini, tazminat kalemlerinin kabul edilemeyecek derecelerde düşük tutulduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı İçişleri Bakanlığı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: Müvekkili aleyhine harca hükmedilmesinin hatalı olduğunu, kazanç kaybı sorumluluğunun müvekkiline yükletilemeyeceğini, kaza tarihinden faiz işletilemeyeceğini, zararların sigorta şirketinden karşılanması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Manevi tazminatın kusur oranına göre hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, davacı …’nın yaralanmasının olmadığını, eşinin arabayı kullandığını, …’nın eşinin yanında olduğunu, tazminat hükmedilmesinin yasal olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. KTK’nın 85 ve 91. maddelerindeki düzenlemeler gereğince trafik kazası sonucu oluşan maddi zararlardan işleten, sürücü ve trafik sigortacısı zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. Zarar gören davacı, TBK’nın 162 ve 163. maddesi gereğince müteselsil sorumluların hepsine karşı dava açabileceği gibi bunlardan sadece birine karşı da tazminat davası açabilir. Davalı İçişleri Bakanlığı’nın … plakalı aracın işleteni olduğuna göre aleyhine dava açılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, sigorta şirketlerinin kazanç kaybı talepleri yönünden poliçe teminatı dışında olduğundan davalı İçişleri Bakanlığı vekilinin bu yönlere değinen istinaf itirazının reddine karar verilmiştir. Maddi tazminata ilişkin bilirkişi raporunun yargı kararlarına, hesaplama yöntemlerine uygun, doğru ve denetime elverişli olması nedeniyle, mahkemece hükme esas alınmasında; talep konusu tazminat haksız fiil niteliğinde trafik kazasına dayandığına ve davalı İçişleri Bakanlığı’nın da işleten olduğuna göre kaza tarihinin faiz başlangıç tarihi olarak kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı ve davalı İçişleri Bakanlığı vekilini bu yönlere değinen istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir. Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. “. TBK’nın 56.maddesine göre, hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Somut uyuşmazlıkta, davacıların olay nedeni ile yaralandıkları davalılar … ve … hakkında açılan Küçükçekmece 10.Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/343 E ve2014/221 K. sayılı dosyası ile sabittir. Kazanın oluş şekli, dosyaya yansıyan tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve ayrıca paranın alım gücü ile yaralanmanın mahiyeti ve iyileşme süresi birlikte değerlendirildiğinde mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının TBK’nın 56/1. maddesindeki düzenlemeye uygun olduğu, bu yöndeki istinaf itirazlarının reddi gerektiği sonucuna varılmıştır. Davalı İçişleri Bakanlığı yönünden reddedilen miktar ile davalılar … Sigorta ve … Sigorta yönünden reddedilen miktarların red gerekçelerinin kısmen farklı olmasına rağmen davalılar yönünden ortak bir şekilde tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış ise de davalıların bu yönde bir istinafı bulunmadığından husus eleştiri konusu yapılmış; İlk Derece Mahkemesince davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedildiğinden davacı istinafının yerinde olmadığı görülmüştür. Yine dava dilekçesinde davalı İçişleri Bakanlığı yönünden manevi tazminat talep edilmesine rağmen hükümde bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmamıştır. Harçlar Kanunu’nun 13.maddesinin j bendi gereğince davalı İçişleri Bakanlığı, harçtan muaf olmasına rağmen harçtan sorumlu tutulması doğru olmamış; Davalı İçişleri Bakanlığı vekilinin bu yöne değinen istinaf itirazının kabulüne ve hükmün düzeltilmesine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle; davacılar vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı İçişleri Bakanlığı vekilinin harca yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile HMK 353/1-b/2. maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, diğer istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davacılar vekili ile davalı … vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı İçişleri Bakanlığı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ İLE, A)147,50 TL çekici bedelinin tarafların kusur oranına denk gelen 29,50-TL’na davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den; 118,00-TL’nin ise davalılar …, İçişleri Bakanlığı ve … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacı tarafa verilmesine, Bu tazminat kalemine davalılar sigorta şirketleri açısından dava tarihinden itibaren diğer davalılar açısından olay tarihi olan 20/04/2012 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, b)4.675,00-TL kazanç kaybının tarafların kusur oranına denk gelen 935,00-TL’nin davalılar …’den; bakiye 3.740,00-TL’nin davalılar … ve İçişleri Bakanlığından olay tarihi olan 20.04.2012 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle alınarak davacı tarafa verilmesine, Sigorta şirketleri açısından kazanç kaybı talebinin REDDİNE, 2-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 3.000-TL … için ve 3.000-TL … için olmak üzere toplam 6.000-TL manevi tazminatın davalılar … ve … ‘dan olay tarihi olan 20.04.2012 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine 3-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat yönünden alınması gereken 329,42 TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 267,30 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 62,12.-TL karar harcından 0,38 TL’nin davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen, 1,52 TL’nin davalılar …, İçişleri Bakanlığı ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen, 12,04 TL’nin …’den, 48,18 TL’nin … müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, Davalı İçişleri Bakanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 4-492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat yönünden alınması gereken 409,86.-TL karar harcından mahkememiz veznesine yatırılan 148,5.-TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 261,36.-TL karar harcının davalılar … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5- Davacı tarafından yapılan 21,15-TL Başvurma Harcı ve 415,80 TL peşin harç olmak üzere toplam 436,95 TL’den, 1,72 TL’nin davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen, 6,87 TL’nin davalılar … , İçişleri Bakanlığı ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen, 54,46 TL’nin …’den, 217,85 TL’nin … ve İçişleri Bakanlığından müştereken ve müteselsilen 156,05 TL’nin davalılar … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 6- Davacı tarafından yapılan 1.635,70.-TL’den yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1,72 TL’nin davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen, 6,89 TL’nin davalılar …, İçişleri Bakanlığı ve … Sigorta AŞ’den müştereken ve müteselsilen, 54,62 TL’nin …’den, 218,48 TL’nin … ve İçişleri Bakanlığından müştereken ve müteselsilen 350,51 TL’nin davalılar … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 7- Davalı İç İşleri Bakanlığı tarafından yapılan 50,00 TL’den yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 43,11 TL’nin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, 8-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.980,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 9-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre manevi tazminat yönünden kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.980,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 10-Davalılardan … Sigorta A.Ş, İçişleri Bakanlığı ve … Sigorta AŞ kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat yönünden red edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, 11-Davacı tarafından dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleşince ve HMK 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; Davacılar yönünden; 1–Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 54,40 TL karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacılardan müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf isteminde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, 3-İnceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Davalı … yönünden; 1-Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 802,28 TL karar harcından peşin alınan 184,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 617,46 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 2-İstinaf talep edenin istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının iadesine, 3-Duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Davalı İçişleri Bakanlığı yönünden; 1-Davalı harçtan muaf olduğundan hüküm kurulmasına yer olmadığına, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 12,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/02/2020