Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/675 E. 2020/319 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/675
KARAR NO: 2020/319
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 06/12/2017
NUMARASI: 2016/118 Esas – 2017/952 Karar
DAVA: Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 20/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete ait olan … plakalı aracın davalı şirket tarafından genişletilmiş kasko poliçesi ile teminat altına alındığını, davacı şirket aracını kiraya verdiğini, 13/02/2014 tarihinde ters istikametten gelen araca çarparak kazaya sebep olduğunu, kaza sonrasında davacı şirkete ait araçta ağır hasar oluştuğunu, davacı şirketin kazadan sonra sigorta şirketine ihbarda bulunduğunu ancak davalı şirketin hasar dosyasını çeşitli sebeplerden dolayı açmadığını ve açtıktan sonra da teminat kapsamında bulunmadığından bahisle hasarı ödemeyi red ettiğini, araçta 49.294,00 TL hasar ve 15.000,00 TL değer kaybı oluştuğunu belirterek toplam 64.294,00 TL bedelin, hasarın davalı şirkete ihbar edildiği 13/02/2014 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından trafik kazasına karışan … plakalı aracın genişletilmiş kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava konusu olan bu hasarın kasko poliçesi genel şartlar ve özel şartlar ile teminata girmediğini, hasarın reddedilmesi gerektiğini ayrıca zararın tespiti için İTÜ makine fakültesinden rapor alınmasını talep etmektedir. İlk Derece Mahkemesince, “Davanın kısmen kabulü ile; 22.574,38 lira hasar ve 1.070 lira değer kaybı olmak üzere toplam 23.644,38 liranın ihbar tarihinden (04/05/2015) itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu olayın kasko sigortası genel şartları kapsamında yer almadığını bu nedenle davanın reddi gerektiğini, dava konusu trafik kazası, kiralanan aracın bilinmeyen kişilere kiralanması, bu kişiler tarafından sahte plakalarla kaçakçılık yapılması nedeniyle meydana gelmiş olduğundan hasar sigorta teminatı kapsamında olmadığını, Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının A.C maddesinde “3. kişilerin kötüniyet veya muziplik ile yaptığı hareketlerle fiil ehliyetine sahip olmayan kişilerin yol açacağı zararlar” düzenlemesine yer verildiğini bu hüküm gereğince hasarın 3. kişilerin kötüniyetle yapmış oldukları hareket neticesinde meydana gelmiş olduğundan hasarın sigorta teminatı kapsamında olmadığı, değer kaybı zararının da kasko sigortası teminat kapsamında olmadığını bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı bir şekilde hasar ve değer kaybı yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava kasko sigorta poliçesine dayalı trafik kazası nedeniyle hasar ve değer kaybı istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere itiraz verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamında davacı şirkete ait olan ve kiralanan … plakalı aracın kiralandığı dönemde 13/02/2014 tarihinde mazot hırsızlığından kovalandığı sırada ters istikamette seyiri sırasında meydana gelen trafik kazası sonucu davalı … şirketine Kasko Filo Sigorta Poliçesi ile sigortalı araçta oluşan hasar ve değer kaybının talep edildiği anlaşılmaktadır. Dosyada mevcut taraflar arasında düzenlenen Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesinin teminat hakkında genel bilgiler başlıklı 4.maddesinin 4.1 kısmındaki ana teminatlar maddesinde “kişilerin kötü niyet veya muziplik ile yaptığı hareketlerle fiil ehliyetine sahip olmayan kişilere yol açacağı zararlar, çalınma teşebbüs – tüm riskler teminat dahilinde…” olduğu; Hasar gören araç için düzenlenen poliçede de “… işbu ana poliçe ve sonrasında zeyil ile eklenerek sigortalanacak tüm araçlar, sigortacının bilgisi dahilinde kısa süreli kiralama olarak teminat altına alınmıştır” hükmü kabul edilmiştir. Bu durumda bu hükümler gereğince dava dışı kiralayanın sigortalı aracı mazot kaçakçılığında kullandığı iddiası ile polis kovalamacası sırasında meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan hasar poliçe kapsamında olacağından davalı … vekilinin hasarın teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir. Ancak taraflar arasında düzenlenen poliçede değer kaybının teminat kapsamında olduğuna ilişkin hüküm bulunmadığından mahkemece sigortalı araçta kaza nedeniyle oluşan değer kaybının tazmini talebinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazının kabulü ile değer kaybına yönelik talebin reddine karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında aşağıda yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın kısmen kabulü ile 22.574,38 lira hasar bedelinin ihbar tarihinden (04/05/2015) itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 2- Değer kaybına yönelik talebin reddine, 3-Alınması gereken 1.542,26 TL ilam harcından peşin alınan 1.097,99 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 444,27 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına, 4- Davacının peşin yatırdığı 29,20 TL başvurma harcı ile 1.097,99 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Yargılama sırasında davacı tarafından yatırılan gider avansından harcanan tebligat ve bilirkişi masrafı toplamından oluşan 1.133,00 TL yargılama giderinden davanın red/kabul oranına göre hesap ve takdir edilen 398,00 TL’ sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, 6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca uyarınca kabul edilen kısım üzerinden hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 13/3.maddesi uyarınca red olunan kısım üzerinden hesap ve takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 8-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın talep halinde taraflara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 36,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/02/2020