Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/673 E. 2020/343 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/673
KARAR NO: 2020/343
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/11/2017
NUMARASI: 2015/1247 Esas 2017/824 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’e ait … plaka sayılı aracın diğer müvekkili …’in kullanımında iken, davalı …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpması sonucu hasarlandığını, kaza tutanağına göre …’nin, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 157/a-8 maddesini ihlal ettiğini, …’nin kavşaklarda geçiş önceliği kuralına uymadığını, sürücü belgesinin olmadığı ve olayda asli kusurlu olduğunu, kaza sonunda müvekkiline ait araçtaki maddi hasar oluştuğunu, müvekkili …’in kaza sebebiyle büyük bir korku yaşadığını, davalıya ait aracın trafik sigortasının olmadığını ifadeyle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 10.628,85 TL’ye yükseltmiştir. Davalı Güvence Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; mevzuatta da açıkça belirtildiği üzere Güvence Hesabının, belirli şartların varlığı halinde yalnızca bedensel zararların tazmininden sorumlu olduğunu, araç hasarları ve dolayısıyla değer kaybı tazmini hususunda müvekkili kurumun sorumluluğu olmadığını, davada bedensel zararın karşılanmasına yönelik hiçbir talep bulunmadığını, Güvence Hesabı’nın sorumluluğunun, zorunlu sigortaların sağladığı teminatlara ilişkin olarak, sigortalının belirlenememesi, rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli sigortanın bulunmaması veya çalınmış veya gasp edilmiş araçlarla kazaya sebebiyet verilmesi durumlarında, kazalarda zarar gören kişilerin, sigorta güvencesinden yoksun kalmaları nedeniyle uğrayacakları bedeni zararların karşılanmasından ibaret olduğunu, davacı tarafın müvekkili kurumdan talep etmiş olduğu manevi tazminat isteğinin reddinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Diğer davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin görevli ve yetkili olmadığını, Büyükçekmece Asliye Hukuk mahkemesinin yetkili olduğunu, talebin net olmadığını, belirsiz alacak davası açılamayacağını, dava konusu kazada asli kusurun davacıların aracında olduğunu, manevi tazminat istenemeyeceğini beyan ederek öncelikle usule ilişkin itirazlarının kabulü ile davanın usulden reddine aksi takdirde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacı …’in açtığı davanın reddine, davacı …’in açtığı davanın kısmen kabulü ile 10.628,85 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazla istemin reddine, manevi tazminat isteminin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı Güvence Hesabı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; araç hasarları ve değer kaybı zararların müvekkilinden talep edilebilecek zararlardan olmamasına rağmen hükmedilen araç hasar bedelinden müvekkilinin sorumlu tutulmasının haksız olduğunu, davası reddedilen … yönünden müvekkili kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davacı … yönünden ise hem maddi tazminat yönünden reddedilen kısım ve hem de manevi tazminat yönünden ayrı ayrı müvekkili kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9/b maddesi gereği; Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararların tazmini için Güvence Hesabına müracaat edilebilir. Araç hasarları güvence hesabından talep edilebilecek zararlardan olmamasına rağmen hükmedilen araç hasar bedelinden davalı Güvence Hesabın sorumlu tutulması doğru olmamıştır. (Yargıtay 17. HD. 30.09.2019 Tarih ve 2016/20125 E. 2019/8681 K.) Bu hususa değinen istinaf talebi yerindedir. Kabule göre de karar tarihinde yürürlükte olan tarifede; “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemesi mevcuttur. Islah edilen miktara göre reddedilen maddi tazminat ve davacı …’ın manevi tazminat talebi olmadığından bu davacı açısından reddedilen manevi tazminat bulunmamakla birlikte; maddi tazminata değinen hüküm fıkrasında kısmen kabul yazılması ve davacı …’ın manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi ve düzenlenen vekalet ücretine ilişkin bentte “reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarı üzerinden” ibaresinin yazılarak tek vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu kabulle; davacı … açısından reddedilen manevi tezminat talebi olmadığından istinaf talebi yerinde değilse de; davacı …’in reddedilen manevi tazminat talebi açısından vekalet ücreti verilmesine yönelik istinaf talebi yerindedir. Açıklanan nedenlerle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıdaki aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı Güvence Hesabı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1- Davacı …’ın açtığı davanın reddine, Davacı …’in maddi tazminat talebinin kabulü ile 10.628,85 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı Güvence Hesabı hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıya ödenmesine, Manevi tazminat isteminin REDDİNE, 2-Alınması gereken 726,06 TL ilam harcından peşin alınan 215,55 TL’nin mahsubu ile kalan 510,51 TL bakiye ilam harcının davalı Güvence Hesabı hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yatırılan 247,35 TL peşin, başvuru ve ıslah harcının davalı Güvence Hesabı hariç diğer davalılardan alınarak davacı …’e verilmesine, 4-Davacı … tarafından yapılan 1.184,00 TL yargılama giderinin kabul edilen miktar oranlanarak takdiren 996,49 TL’nin davalı Güvence Hesabı hariç diğer davalılardan alınarak davacı …’e verilmesine, 5- Davacı … kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalı Güvence Hesabı hariç diğer davalılardan alınarak davacı …’e verilmesine, 6- Davalılardan … Şirketleri Birliği kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen maddi tazminat miktarı üzerinden hesap ve takdir olunan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak bu davalıya verilmesine, 7- Davalılardan … kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince, red edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hesap ve takdir olunan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalıya verilmesine, 8-Davacının gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davalı Güvence Hesabı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı Güvence Hesabı tarafından yapılan 32,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacılardan tahsili ile davalı Güvence Hesabı’na verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/02/2020