Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/593 E. 2018/278 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F M A H K E M E S İ K A R A R I
ESAS NO : 2018/593
KARAR NO : 2018/278
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : … 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/10/2017
NUMARASI : 2016/1147 E.- 2017/765 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 01/03/2018
Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine heyetçe yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin yönetimindeki … plakalı aracın 08/10/2016 tarihinde davalı sürücü … yönetimindeki …. plakalı araçla çarpışması neticesinde çift taraflı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin meydana gelen kazada kusurunun bulunmadığını, tramer kayıtlarında da davalı sürücünün tam kusurlu olduğunun tespitinin yapıldığını, kaza yapan kusurlu …. plakalı aracın davalı … şirketinin ZMMS güvencesi altında olduğunu, kaza nedeniyle meydana gelen araç değer kaybı zararından davalı … şirketinin poliçe kapsamı ve teminat miktarınca sorumlu bulunduğunu, müvekkiline ait aracın ancak 20 günde tamir olabildiğini, bu süre zarfında müvekkilinin aracın kullanımından faydalanamadığını beyanla fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere 100,00 TL araç değer kaybının ihtarname tarihinden önce uygulanacak ticari faizi ile birlikte poliçe teminat kapsamı ile davalı … şirketi ile diğer davalılardan birlikte ve müteselsilen, 100,00 TL aracın kullanımından mahrum kalma bedelinin kaza tarihi itibariyle uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalı işleten ve araç sürücüsünden birlikte ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde; öncelikle dava şartı gerçekleşmemiş olduğundan davanın müvekkili yönünden usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine yahut diğer cevapları da dikkate alınarak hüküm tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; meydana gelen hasarın tazmininin ZMMS deki teminatından karşılanması gerektiğini, davacı tarafın aracında oluşan değer kaybının ve aracın yirmi günlük tamir süresinin tazmininde müteselsil tahsil talebinin kabulünün mümkün olmadığını, meydana gelen değer kaybının ve tazminatların sigorta şirketinden tahsili gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davacı vekilinin istinaf başvurusu, sonradan ikmal edilebilir nitelikte olan dava şartı için taraflarına süre verilmeksizin davanın reddinin hak kaybına yol açacağı, ayrıca aracın onarım için serviste kaldığı süre boyunca mahrum kalınan araç kullanım bedelinin, diğer davalıdan tahsili taleplerine yönelik hüküm kurulmadan, aynı ortak gerekçe ile davanın tümden reddi yönündeki kararın usul ve yasaya aykırı olduğu yönlerine ilişkindir.
Dava, trafik kazasına nedeniyle araçta oluşan değer kaybının davalıların her ikisinden müteselsilen ve aracın onarım süresince mahrum kalınan kullanım bedelinin işleten-sürücü davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunu’nun 5. maddesiyle değişik 97. maddesi ile zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği belirtilmiştir.
Yasal değişiklikle, zarar gören hak sahipleri ZMSS sigortacısına karşı artık doğrudan dava açamayacak olup yasa ile özel bir dava şartı getirilmiştir.
Olayımızda, dava tarihi olan 23/11/2016 itibariyle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde yapılan değişiklik yürürlükte olup, davacı tarafça dava tarihinden önce davalı … şirketine başvurulmadığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca mahkeme dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Mahkemece davacı vekiline, yasada öngörülen başvuruya ilişkin eksikliği gidermesi için kesin süre verilmeli, sigorta şirketince 15 gün içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın talebi karşılamaması halinde bu yöndeki dava şartının (hukuki yararın) yerine getirildiği kabul edilerek davanın esasına girip deliller toplanıp değerlendirilerek ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmeli, kesin süre içinde başvuruya ilişkin dava şartının yerine getirilmemesi halinde ise bu kez dava şartı yokluğundan sigorta şirketi aleyhindeki davanın usulden reddine karar verilmelidir.
Mahkemenin HMK’nın 115/2. maddesine aykırı şekilde, tamamlanabilecek nitelikteki dava şartının tamamlanması için davacıya kesin süre verilmeksizin, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde bulunmamıştır.
Bunun yanında, davacının sigorta şirketi dışındaki davalıdan, aracın onarım için serviste kaldığı süre boyunca mahrum kalınan araç kullanım bedeli talebinin ayrıca değerlendirilmediği ve hüküm kurulmadığı görülmekle, sigorta şirketine başvuru yapılmadığına ilişkin ortak gerekçe ile davanın tümden reddi yönündeki karar bu yönüyle de hatalıdır.
Bu nedenlerle, yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a/4.,6. maddesi gereğince kaldırılmasına, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere dosyanın yeniden görülmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçe uyarınca;
1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KABULÜ ile, istinaf istemine konu ve başlıkta yazılı ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/4,6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA ,
2-Dosyanın, yukarıda gösterilen biçimde inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde yatıran tarafa mahkemesince iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
5-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Sayılı HMK.’nın 353/1-a. maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 01/03/2018