Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/50 E. 2020/74 K. 24.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/50
KARAR NO : 2020/74
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/10/2017
NUMARASI : 2017/205 Esas – 2017/1139 Karar
DAVA : Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
KARAR TARİHİ: 24/01/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle 07.10.2013 tarihinde … idaresindeki … plakalı aracın tek taraflı kaza yapması sonucu araçta yolcu olarak bulunan davacı yaralandığını, davacının yaralanmasına bağlı olarak uğradığı çalışma gücü kaybı zararının tazmin edilmediğini ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 200 TL’nin kaza tarihinden itibaren uygulanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının yerleşim yeri İstanbul’da olduğunu, Adana mahkemelerinin yetkisiz olduğunu dosyanın İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini aksi taktirde ayrıca davanın reddine karar verilmesini talep edilmiştir.İlk Derece Mahkemesince, “HMK 114/1-i ve 115/2 maddeleri gereği davanın usulden reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesinde maluliyet oranının tespiti amacıyla gönderildiğini ancak Adli Tıp Kurumu’ndan henüz bir maluliyet raporu alınmadan, davalı tarafın kesin hüküm itirazında bulunarak dosyaya sulh sözleşmesi sunduğunu, bu nedenle Adli Tıp Kurumundan rapor alınmadan dosyanın karara çıktığını, İstanbul ATK’dan rapor tanzim edilseydi müvekkilinin maluliyetinde esaslı derecede artış bulunduğunun ortaya çıkacağını, maluliyet raporu tanzim edilmeden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, gerek yerel mahkeme kararını gerekse davalı vekilinin kesin hüküm itirazını kabul etmediklerini, adli tıp kurumundan kesin maluliyet raporu geldikten sonra davalının itirazlarının değerlendirilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere itiraz verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Davacı, 04.03.2015 tarihinde açmış olduğu İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/359 Esas sayılı davası ile 07.10.2013 tarihli aynı kazayla ilgili olarak aynı davalı aleyhine fazlaya dair haklarını saklı tutarak maluliyet nedeniyle 1.000 TL maddi tazminat isteminde bulunmuş, yargılama sırasında sunulan ibranameyle 84.378,74 TL bedel karşılığında davalıyı kayıtsız şartsız ibra etmiş, 10.09.2015 tarihinde feragat nedeniyle davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş ve bu karar 30/05/2017 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı eldeki davayı açarken tazminat miktarı belirlenmeden doğmamış haktan feragatin mümkün olmadığını belirtmekle birlikte, maluliyetinin arttığı iddiasına da dayanmıştır. Zarar görenin zararı öğrenmesinde amaç, zararın mahiyeti (kapsamı) ve esaslı unsurları hakkında bir dava açmaya, davayı ciddi ve objektif şekilde desteklemeye ve davanın gerekçelerini göstermeye elverişli bütün hal ve şartları öğrenmiş olmasıdır. “Gelişen durum” aynı olaya ilişkin olarak zaman içinde zararın artması veya yeni zararların doğması halidir. Bundan ayrı, zarar görenin kendi imkanlarıyla ya da başkasının yardımıyla zarar verici fiilin sonuçlarının gidişini ve kesinleşen durumu değerlendirebilmesi gerekir. Özellikle vücut bütünlüğünün ihlalinden doğan zarar ancak bakım ve tedavi sonucunda düzenlenen hekim raporuyla belli bir açıklığa kavuşmaktadır.(Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2014/13399 Esas ve 2017/198 Karar sayılı ilamı). Somut olayda davacının sunmuş olduğu Dicle Üniversitesi ve Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen 04.12.2014 tarihli engelli sağlık kurulu raporuna göre davacının %30 oranında engelli kaldığı belirlenmiştir. Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesince İstanbul ATK’dan maluliyete ilişkin rapor alınması için yazı yazılmış ancak henüz cevap gelmeden yetkisizlik kararı verilmiştir. Mahkemece maluliyete ilişkin rapor sonucu beklenmeden daha önce davacı tarafından aynı konuda aynı taraflar arasında Adana 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/359 Esas 2015/675 Karar sayılı dosyasında davacı vekilinin feragat dilekçesi üzerine davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin verilen kararın 30/05/2017 tarihinde kesinleştiğinden dolayı kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle HMK’nun 114/1-i ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; davacı, feragat tarihinden sonra maluliyet oranında gelişen durum bulunduğu tespit edildiği takdirde tazminata hak kazanabilir. Bu durumda mahkemece, davacının davadan feragat ettiği 10/09/2015 tarihinden sonraki tüm tedavi evrakları da getirtilerek, gerekirse davacının muayenesi de sağlanarak davadan feragat tarihinden sonra tedavilerinin devam edip etmediği, feragat tarihinden sonra maluliyet oranında gelişen bir durum bulunup bulunmadığı ve maluliyet oranı kaza tarihinde yürürlükte bulunan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği göre belirlenmek suretiyle ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/01/2020