Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/480 E. 2020/188 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/480
KARAR NO : 2020/188
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 04/12/2017
NUMARASI : 2016/913 Esas 2017/866 Karar
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ: 06/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30.03.2016 günü denizde suya batmış olarak bulunan sürücü maktul … tarafından kiralanan … plakalı araç içerisinde yolcu konumunda bulunan destek … araç sürücüsüyle beraber aracın içinde vefat ettiğini, eğer yaşasaydı evlilik birliği sona eren annesine destek olacağı dikkate alınarak, tazminat hesabının buna göre yaptırılması gerektiğini, davacının Türk Borçlar Kanunu m.53’e dayanarak cenaze kaldırma ve defin giderleri isteme hakkı bulunduğunu, 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere};Şimdilik -1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 1.000 TL cenaze ve defin giderleri olmak üzere; toplam 2.000 TL tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ceneze ve defin giderlerinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, davacı tarafın arac yönünden kusuru ve zararın oluştuğunu ispat etmesi gerektiğini,kusur incelemesi yapılması gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun maluliyet ve tedavi giderlerinin poliçe teminat limitleri ve kusur oranında olduğunu, sgk tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiğini gerektiğini, avans faizi talep edilemeyeceğini, faizin dava tarihinden başlaması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince, “Davacının destekten yoksun kalma tazminatının kabulü ile 116.779,89TL’nin davacının sigortaya müracaat ve ödeme için verdiği 15 günlük serede dikkate alınarak oluşan temerrüt tarihi olan 01/07/2016’dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Davacının defin cenaze gideri talebinin kısmen kabulü ile 900,00TL defin giderinin temerrüt tarihi olan 01/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Olayın trafik kazası olup olmadığının,kazanın trafiğe kapalı alanda olup olmadığının araştırılması gerektiğini, davanın aracı kiralayan şirkete/şahsa ihbarının gerektiğini, kusur raporu alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat hesabında TRH 2010 ve % 1.8 teknik faizin uygulanması gerektiğini, müterafik kusur , ağır kusur durumunun değerlendirilmediğini, müvekkilinin cenaze ve defin giderlerinden sorumluluğunun olmadığını, aktüer hesabında desteğin gelir elde etme yaşının ve bakım ve yetiştirme giderlerinin hatalı değerlendirildiğini, kararın bozulması talep edilmiştir.Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Yeni Genel Şartları 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yeni genel şartların C.11. maddesine göre; yeni genel şartlar, yürürlük tarihi olan 01/06/2015 tarihinden sonra akdedilmiş sözleşmelere uygulanacaktır.Davalı Güvence Hesabı yönünden sorumluluk kaza tarihinde başlayacağından ve kaza tarihi 30/03/2016 olduğundan, yeni Genel Şartlara göre TRH 2010 Yaşam Tablosu baz alınarak 1,8 teknik faiz uygulanarak aktüer hesaplamanın yapılması gerekirken PMF 1931 Yaşam Tablosu uygulanmak suretiyle hesaplama içeren aktüerya raporu esas alınarak karar verilmiş olması doğru olmamıştır.Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK’nın 52.maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da getirebilir. Somut olayda; yolcu konumunda bulunan destek … kanında alkol ile sürücünün kanında uyuşturucu tespit edilmiş, araçta boş alkol şişeleri bulunmuş ve emniyet kemerlerinin arkadan takalı olduğu tespit edilmiştir. Davalı vekili, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini savunmuştur. KTK ve Karayolları Trafik Yönetmelik hükümlerine ve aracın özelliğine göre , alkol ve uyuşturucu madde alımına göre Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin uygulamaları da dikkate alınarak TBK’nın 52.maddesi uyarınca %20 oranında tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerekip gerekmediğinin tartışılarak karar verilmesi gerekirken davalının savunmasına itibar edilmeyerek ve karar yerinde tartışılmayarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b ve Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesi gereği, bedensel zararlardan sorumlu olduğu kabul edilen davalı Güvence Hesabı’nın, davaya konu ölüm olayından kaynaklanan doğrudan zarar niteliğindeki cenaze giderlerinden sorumlu olduğu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu yerinde değildir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2017/1066 Esas 2019/8977 Karar sayılı ilam içeriği). Davacı vekili dava dilekçesinde 1.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 1.000 TL cenaze ve defin gideri tazminatı talep etmiştir. Davacı vekilil 17/11/2017 tarihli dilekçesi ile bilirkişi tarafından 116.779,89 TL destekten yoksun kalma tazminatının hesaplandığını, 114.779,89 TL ıslah ettiğini beyan etmiştir. Bu doğrultuda davacı vekili ıslahla birlikte destekten yoksun kalma tazminat talebini 115.779,89 TL’ye çıkarmış olmaktadır. HMK’nın 26.maddesi gereği hakim taleple bağlı olup, talepten fazlasına karar veremez. Mahkemece davacının ıslah ile artırılan miktardan fazla destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi doğru olmamıştır. HMK’nun 357/1. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz. Davalı vekili tarafından yargılama safahatı süresince kazanın trafğe kapalı alanda olup olmadığının tespiti ile aktüerya bilirkişi raporuna desteğin gelir elde etme yaşı ve yetiştirme giderleri yönünden bir itiraz ya da talepte bulunmamıştır. Bu durumda HMK’nın 357/1 maddesi çerçevesinde kazanın trafğe kapalı alanda olup olmadığının tespiti ile aktüerya bilirkişi raporuna desteğin gelir elde etme yaşı ve yetiştirme giderleri yönünden davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan bu yöndeki istinaf itirazı değerlendirilmeye alınmamamıştır. Dosya kapsamında davalı vekili tarafından sunulan ihbar dilekçesi bulunmadığı görülmekle ihbar dilekçesinin tebliği yönündeki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Olaya ilişkin Cumhuriyet Savcılığı soruşturma dosyasında olay anına ilişkin cd izleme tutanağında aracın işletilme halinde olduğunun sabit olduğu nedenle davalı vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.Davalı vekilinin olayda kusur incelemesi yaptırılması gerektiğine ilişkin istinaf itirazının incelenmesinde desteğin tek taraflı kaza yapan sigortalı araçta yolcu konumunda bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakla kusurun tespiti yolcu olan davacı için sonuca etkili olmadığından istinaf talebi yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Davalı vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine,7-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre Güvence Hesabı tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … Bankası Gayrettepe/İstanbul Şubesinin 15/02/2018 tarih ve … numaralı … seri no’lu 171.755,88 TL bedelli teminat mektubunun davalı Güvence Hesabı’na iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.06/02/2020