Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/4644 E. 2021/574 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/4644
KARAR NO: 2021/574
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 23/03/2018
NUMARASI: 2015/994 Esas – 2018/417 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 29/03/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalılardan …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı ticari aracın 29/04/2015 tarihinde, İstanbul İli, Arnavutköy İlçesi, … Mahallesinden, … Mahallesine doğru istikamette yer alan … ile … Sokağın kesiştiği yerde karşıdan karşıya geçmeye çalışan müteveffa …’a çarptığını ve ölümüne neden olduğunu kazaya neden olan … plakalı aracın işleteni … Taş. Nak. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. olduğunu, yine aynı araç, … Sigorta A.Ş.’den ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davaya konu trafik kazasında, kanımızca sürücü (servis şoförü) … asli kusurlu olduğunu belirterek alacak değerinin tam ve kesin olarak belirlendiği aşamada HMK’nın107.maddesi gereğince artırmak üzere şimdilik; 5.000,00 TL (Anne için 2.000TL, Baba için 2.000TL, Büyük Baba için 200 TL, Büyük Anne için 200TL, Küçük çocukların her biri için 200TL) destekten yoksun kalma tazminatının, sigorta şirketi için dava, sürücü ve işleten için kaza tarihinden itibaren işleyecek, reeskont avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 125.000,00 TL (Anne için 50.000TL, Baba için 50.000TL, Büyük Baba için 5.000TL, Büyük Anne için 5.000TL, Küçük çocukların her biri için 5.000TL) manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte araç sürücüsü ve işletenden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın 29.04.2015 tarihinde … plakalı araç ile seyir halindeyken, müteveffanın aniden yola çıkması sonucu ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2015/14197 Soruşturma numaralı dosyası kapsamında düzenlenen 14.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda müvekkil …’ın tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığını, ceza dosyasının bekletici mesele sayılmasını, ticari faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket, dava konusu kazaya karışan … plaka sayılı aracın maliki olduğunu, bu nedenle huzurdaki davada işleten sıfatıyla müvekkili şirkete de dava açıldığını, trafik kazalarında işletenin hukuki sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde düzenlendiğini, dava konusu kaza davacıların murisi zarar görenin yola kontrolsüzce aniden çıkması şeklindeki ağır nitelikteki kusuru nedeniyle meydana geldiğini ve dava konusu maddi olayda meydana gelen zarar ile motorlu aracın işletilmesi arasındaki illiyet bağının kesildiğini ve şirket hukuken sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “1-a)Davacılardan … ve …’ın açmış oldukları destekten yoksun kalma tazminat davasının kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre davacı anne … için 9.867,00 TL, davacı baba … için 10.515,03 TL ‘nin davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihinden, davalılardan … Ltd. Şti ve … ‘dan kaza tarihi olan 29/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve mütesilsilen alınarak davacılara verilmesine, b)Davacılardan …, …, …, …, … ‘ın açmış oldukları destekten yoksun kalma tazminat davasının reddine, 2-Davacıların açmış oldukları manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, a)Davacı baba … için 4.000,00 TL, b)Davacı anne … için 4.000,00 TL, c)Davacı büyük anne … için 1.000,00 TL, d)Davacı dede … için 1.000,00 TL, e)Davacı kardeş … için 2.000,00 TL, f)Davacı kardeş … için 2.000,00 TL, g))Davacı kardeş … için 2.000,00 TL’nin manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/04/2015 tarihinden itimbaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve … Ltd.Şti ‘nden müştereken ve mütesilsilen alınarak Davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili ve davalı … Taşm. Nak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusura ilişkin itirazlarının değerlendirilmediğini, dolayısıyla belirlenen kusur oranına göre yapılan aktüerya hesabının da doğru olmadığını, manevi tazminat miktarlarının basit bir hakaret davasına konu olacak kadar düşük olduğunu beyan ederek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Taş. Nak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu maddi olayın müteveffa yayanın yola kontrolsüzce aniden çıkması ile meydana geldiğini, bu duruma göre dava konusu maddi olayda meydana gelen zarar ile motorlu aracın işletilmesi arasındaki illiyet bağının kesildiğini, müvekkili şirketin hukuken olay nedeni ile sorumlu tutulamayacağını, ayrıca yolun kenarına kontrolsüz bir şekilde yanaşmış olan başka bir aracın bulunması ve önemin bu aracın önünden aniden yola çıkması nedeniyle sürücünün görüş açısı engellendiğinden kazada ağır kusurunun söz konusu olduğunu ve dava konusu maddi olay ile meydana gelen zarar ile motorlu aracın işletilmesi arasındaki illiyet bağının kesildiğini, müvekkili şirketin hukuken sorumlu tutulamayacağını, mahkemece itirazlarının göz ardı edilerek diğer davalılar ile birlikte müvekkili şirket aleyhine de tazminata hükmedildiğini, müvekkili şirketin kusursuz sorumluluğuna dahi illiyet bağının kesilmiş olması nedeniyle gidilemeyeceğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından 29/04/2015 günü saat 19.15 sıralarında davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı minibüsü ile … Cad. Takiben seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde yolun sağında duraklama yapan servis aracının önünden kaplamaya girerek karşıdan karşıya geçiş yapmak isteyen 2005 doğumlu müteveffa yaya …’a aracının sağ ön kısmı ile çarpması sonucu ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, vefat edenin desteğinden mahrum kalan davacıların destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. KTK’nın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanun’un 85/1. maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar. ” maddenin son fıkrasına göre ise “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” İşletenin bu sorumluluğu bir tehlike sorumluluğudur.2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde işleten sıfatının belirlenmesinde şekli ve maddi ölçüt olmak üzere iki ayrı ölçüden yararlanılmıştır. Şekli ölçüye göre trafik sicilinde malik görülen kişi işletendir. Maddi ölçüye göre ise trafik sicilinde adı geçen kişinin önemi bulunmamakta olup önemli olan araç üzerindeki fiili hakimiyet, araçtan ekonomik yarar sağlama, masraf ve rizikolara katlanma gibi ölçütlerdir. İşletenin belirlenmesinde doktrin ve Yargıtay’ın kabul ettiği görüş maddi ölçüdür (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 28/02/2019 tarih, 2016/6712 E. ve 2019/2237 K. sayılı kararı). Davalı … Taş. Nak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti., … plakalı aracın maliki olduğuna göre, işleten olarak kaza anında bu aracı kullanan sürücünün kusurundan dolayı doğan zarardan davacılara karşı müteselsilen sorumludur. Ceza mahkemesi tek kişiden oluşan trafik bilirkişisinden rapor almış, bilirkişi raporunda ölen yayanın asli kusurlu davalı sürücünün ise tali kusurlu olduğunu belirlemiştir. Ceza mahkemesinde ATK Trafik İhtisas dairesinden rapor alınmış, bu rapora göre ölenin asli kusurlu, davalı sürücünün ise tali kusurlu olduğu belirlenmiştir. İlk derece mahkemesince ATK’dan yeniden kusur raporu alınmış olup, bu raporda “Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki minibüsle (servis aracı) seyri sırasında yola gereken dikkatini vermesi, kavşak yakını ve duraklayan servis aracını dikkate alarak hızını asgari düzeye düşürmeye ve bu servis aracının mümkün olduğu kadar uzağından geçmeye özen göstermesi gerektiği halde bahsedilen bu hususlara riayet etmemiş olup tali kusurludur.” açıklamasına yer verilerek duraklayan servis aracı da dikkate alınarak davalı sürücünün kusurunun belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı istinaf eden şirket, sürücü ile birlikte işleten sıfatı ile müşterek ve müteselsil olarak motorlu aracın işletildiği sırada 3.kişiye vermiş oldukları zarardan sorumlu bulunduğundan istinaf dilekçesinde belirtilen hiçbir durum kaza ile meydana gelen zarar ile illiyet bağını kesecek nitelikte olmayıp hükme esas alınan ATK kusur raporunda açıkça duraklayan servis aracı da dikkate alınarak kusur durumu belirlendiğine göre işleten olan davalı … Taş. Nak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin illiyet bağı bulunmadığına; Mahkemece alınan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü, kaza tespit tutanağı ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece belirlenen manevi tazminat miktarının düşük belirlendiği; Aynı ilkelere göre yapılan değerlendirme sonucunda takdiren davacı anne ve baba için ayrı ayrı 20.000,00 TL, büyük anne … ile davacı dede … için ayrı ayrı 2.000,00 TL, davacı kardeş …, … ve … için ayrı ayrı 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenle; davalı … Taş. Nak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun reddine; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … Taş. Nak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun 353/1-b/1. maddesi gereğince REDDİNE, Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-a)Davacılardan … ve …’ın açmış oldukları destekten yoksun kalma tazminat davasının kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre davacı anne … için 9.867,00 TL, davacı baba … için 10.515,03 TL ‘nin davalı … Sigorta A.Ş yönünden dava tarihinden, davalılardan … Ltd. Şti ve … ‘dan kaza tarihi olan 29/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, b)Davacılardan …, …, …, …, … ‘ın açmış oldukları destekten yoksun kalma tazminat davasının reddine, 2-Davacıların açmış oldukları manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, a)Davacı baba … için 20.000,00 TL, b)Davacı anne … için 20.000,00 TL, c)Davacı büyük anne … için 2.000,00 TL, d)Davacı dede … için 2.000,00 TL, e)Davacı kardeş … için 3.000,00 TL, f)Davacı kardeş … için 3.000,00 TL, g))Davacı kardeş … için 3.000,00 TL’nin manevi tazminatın kaza tarihi olan 29/04/2015 tarihinden itimbaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve … Ltd.Şti ‘nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara belirtilen miktarlarda ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, 3-Karar tarihine göre maddi tazminat yönünden alınması gereken 1.392,30 TL harçtan peşin alınan 497,02 TL ( Peşin harç + ıslah harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 895,28 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, 4-Karar tarihine göre manevi tazminat yönünden alınması gereken 3.620,43 TL harcın davalılardan … ve … Ltd. Şti ‘nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine, 5-Davacılardan … ve … duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 2.445,84 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacılara verilmesine, 6-Davacılar duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 7.690,00 TL vekalet ücretinin davalılardan … ve … Ltd. Şti ‘nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, 7-Davalılar …, … Ltd. Şti, … Sigorta A.Ş kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen maddi tazminat yönünden hesaplanan (AAÜT 13/2 maddesi ve AAÜT 3/2 maddesi gereğince) 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılar …, …, …, …, …’dan tahsili ile bu davalılara verilmesine, 8-Davalı … ve … Ltd. Şti kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 7.690,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalılara verilmesine, 9-Davacılar tarafından yapılan toplam: 2.325,82 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 578,06 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,geri kalan miktarın davacılar üzerinde bırakılmasına (Davalı … Sigorta A.Ş.’nin 108,78 TL’sinden sorumlu tutulmasına), 10-Davacılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine, 11-Davalılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-a.Davacı vekili tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, b. Alınması gereken 1.392,30 TL harçtan peşin alınan 623,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 769,30 TL harcın davalı … Taş. Nak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak Hazineye irat kaydına, 2-a.İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 107,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalılar … ve … Ltd. Şti ‘nden tahsili ile davacıya verilmesine, b.İstinaf aşamasında davalı … Taş. Nak. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.29/03/2021