Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/4642 E. 2021/518 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/4642
KARAR NO: 2021/518
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİH: 09/07/2018
NUMARASI: 2015/769 Esas – 2018/719 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 24/03/2021
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/11/2014 Tarihinde dava dışı Sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plaka numaralı aracı ile seyir halinde iken, direksiyon hakimiyetini kaybederek trafik kazası oluştuğunu ve müvekkilinin araçta yolcu olarak bulunduğunu, kaza sonrasında müvekkilinin hastaneye kaldırıldığını ve tedavi gördüğünü, kazaya karışan aracın ZMMS sigortası olmadığını tahkikat sonucunda müvekkilinin zararlarının değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda artırmak üzere asgari 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 28/05/2018 tarihli dilekçesi ile talebinin164.411,50 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya sebebiyet veren ve sigortasız olduğu iddia edilen aracın sürücüsü ve işletenine davanın ihbarını talep ettiklerini, kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigortası poliçesinin olup olmadığının tespiti gerektiğini, müvekkilinin sorumluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasını, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu ifadeyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın somutlaştırması dilekçesi de dikkate alınarak kabulü ile, 165.411,50 TL maddi tazminatın davalıdan alınıp, davacıya verilmesine, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; … Plakalı aracın, … nolu poliçe ile kaza tarihini ve saatini kapsar şekilde … Sigorta nezdinde sigortalı olduğunu, davacıya rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının SGK dan sorulması ve müvekkil kurum aleyhine karar verilmesi halinde, davacılara ödeme yapılmış ise bu miktarın hesaplanan tazminattan mahsubu gerektiğini ifadeyle kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dava trafik kazasından kaynaklı davacının yaralanmasına bağlı olarak, aracın ZMMS poliçesi bulunmadığı iddiasına dayalı maddi tazminat davası olup, 164.069,15 TL sürekli işgücü kaybı ve 1.342,35 TL geçici işgücü kaybı toplamı 165.411,50 TL nın tahsili istemine yöneliktir.Yargılama aşamasında mahkemece yazılan yazıya, 30/09/2015 havale tarihiyle SGK Batman Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce, TC kimlik numarası da açıklanarak …’nin sigortalı çalışmasının tespit edilemediği, bu nedenle istenilen hususlara cevap verilemediği bildirilmiş olup, davacının sigortalı çalışması bulunmadığına yönelik yanıta göre davalının bu yöndeki istinaf itirazı yerinde değildir. Davalı tarafça kazaya sebebiyet veren aracın kaza tarihini kapsar şekilde geçerli trafik sigortası poliçesinin olup olmadığının tespiti gerektiği açıklanmış ve ayrıca … tarafından 09/09/2015 tarihinde verilen cevap ile poliçe kayıtlarının … nezdinde değil Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde tutulmakta olduğu da açıklanmış olmakla; … Yönetmeliği 9/(1) b maddesi gereği “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için” …’ na başvurulabileceğinden, Mahkemece bu yönde … plaka numaralı aracın kaza tarihini kapsar şekilde ZMMS poliçesi bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın karar verilmesi doğru olmamıştır. Bu yöndeki istinaf itirazı yerinde olmakla birlikte dosya dairemize geldikten sonra bu yönde araştırma amacıyla gerekli yazışmalar yapılmıştır. … Sigorta Şirketi tarafından verilen cevap ile, … plakalı aracın 17/11/2014 tarihli kazasını kapsayan 26/09/2014 – 2015 tarihleri arasında … numaralı police ile sigortalanmış olduğu ve …’ ye 14/04/2019 tarihinde 230.000,00 TL ödendiği, Av. …’ e 34.900,00 TL ödeme yapıldığı bildirilmiştir. Somut olayda, dosyaya getirtilen bilgi ve belgelerden, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın dava dışı … Sigorta Şirketi nezdinde 17/11/2014 tarihli kazasını kapsayan 26/09/2014 – 2015 tarihleri arasında 1 yıl süre ile geçerli, zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, dava dışı …Şirketi cevap yazısında, …’ ye 14/04/2019 tarihinde 230.000,00 TL, Av. …’ e 34.900,00 TL ödeme yapıldığı bildirilmiştir. Bu durumda, dava konusu aracın kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi bulunduğundan artık davalı …’nın sigortalı olan araç nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 02/02/2021 gün ve 2020/12049 E., 2021/579 K.sayılı kararı).Bu nedenle mahkemece, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 94. maddesi gereğince kazaya karışan aracın kaza tarihi itibariyle sigortalı olduğu anlaşıldığına göre davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre:1-Açılan davada HMK’nın 114/1-d maddesinde düzenlenen pasif husumet dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 115/2. maddesi gereğince davanın usulden reddine,2-Harçlar Kanunu hükümlerine göre alınması gereken 54,40 TL ilam harcının, peşin alınan 34,16 TL ve tamamlama ile alınan 565,00 TL olmak üzere toplam 599,16 TL harçtan mahsubu ile kalan 544,76 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde İlk Derece Mahkemesince davacıya iadesine,3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesininin 7. maddesi gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya verilmesine, 5-HMK’nın 120.maddesi gereğince yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 141,00 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesine hitaben verilecek temyiz dilekçesi ile temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/03/2021