Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/464 E. 2020/226 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/464
KARAR NO: 2020/226
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 13/11/2017
NUMARASI: 2014/1066 Esas – 2017/945 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın sağ yan kısmında bulunan Davacılar murisi … 30/08/2014 tarihinde, bulunmuş olduğu araca arkadan çarpılması sonucu hayatını kaybetmesi sebebi şahsın hak sahibi babası …, kardeşleri … ve … tazminat talep etmiş olmakla; bulunduğu aracın lastiğinin patladığı, aracın önüne arkasına reflektör koyarak tüm önlemlerin alındığının, trafik kazası tespit tutanağı ile de sabit olduğunu, davalı sürücü …’in %100 asli kusurlu olduğunu, yayalar ve diğer araç sürücülerinin olayda kusuru olmadığının tutanakta imza altına alındığını, bu nedenlerle davalıların doğan zararlardan sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin KTK. 91 ve devamı maddeler kapsamında, poliçe teminat limitleri ile sorumlu olduğunu, 11/09/2014 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapılmasına ve yasal sürenin geçmiş olmasına rağmen, taraflarına herhangi bir ödeme ya da geri dönüş yapılmadığını, işbu sebepler ile müteveffa …’nın ailenin tek desteği olmasından dolayı, … için şimdilik 10.000,00 TL 30/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, ayrıca yine … için 90.000,00 TL manevi tazminat, 2 ve 3 numaralı yasal mirasçıların her biri için ayrı yarı 35.000,00 TL olmak üzere toplam 160.000,00 TL manevi tazminatın 30/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 07/03/2017 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davacıların murisi … ‘nın ölümü nedeni ile davacılardan … için hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatını 10.000,00 TL ‘den 63.399,42 TL ‘ye arttırarak ıslah etmiştir. Davalı … Sigorta A.Ş. vermiş olduğu cevap dilekçesinde, … plakalı aracın şirketlerince 12/08/2014-12/08/2015 vadeli … poliçe nolu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava konusu somut olayda araç sürücüsün kusurunun olup olmadığının adli tıp kurumunca incelenmesini, dava konusu olayın iş niteliğinde olmamasından dolayı avans faizine yönelik taleplerinin reddinin gerektiğini, ortaya çıkan zarardan kaynaklanan tazminatın hesaplanması için dosyanın aktüerya uzmanına gönderilmesini, Yargıtay kararlarına uygun hesap yapılmasını, davacıların hangi sosyal güvenlik kurumlarına tabi olduklarının araştırılmasını, bunun neticesinde davacıların SGK’dan ölüm/cenaze masrafı, tedavi giderleri ya da peşin sermaye değeri alıp almadığının, alınmış ise kendilerine rücu hakkının doğacağını, 13/02/2011 tarih ve 6111 saylı yasanın 59. Maddesi ile 2918 sayılı Kanun’un değişen 98. maddesi uyarınca tedavi masraflarından SGK’nın sorumlu olduğunu, işbu sebepler ile celp edilen delillerin toplanmasını, kusurun durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. … vermiş olduğu cevap dilekçesinde; adına kayıtlı olan … plakalı çekicinin Samsun … Noterliğinin 09/01/2014 tarih ve … yevmiye nolu 01/01/2014 kira başlangıçlı kira sözleşmesi ile 1 yıllığına …’a kiralandığını, vasıtanın fiili mesuliyeti ile kullanma hakkının …’da olduğunu, vasıtanın sürücüsünün … olduğunu, … sicil numarası ile SGK’da sigortalı olduğunu, işvereninin … olduğunu vasıtanın sigorta poliçesi ücretinin … tarafından ödendiğini, iş bu sebeplerle …’in kazada sorumluluğunun olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. Davalı … ve davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır. İlk Derece Mahkemesince, “Davanın kabulü ile 63.399,42 TL ‘nin davalı … sigorta aş (poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) için 24/09/2014, … ve … için 30/08/2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müşterek müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile yüksel için 6.000 TL diğer davacılar …, … için 3.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30/08/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte … ve … ‘dan alınarak davacılara ödenmesine fazla talebin reddine, … yönünden davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı … davalı …’ın muvazaalı kira sözleşmesi imzaladıklarını, araç kaydı üzerinde takyidat listesi olduğundan ve tedbir konulduğundan muvazaa iddiasının güçlendiğini, davalı …’in kira ödeyip ödeyemediğinin araştırılmadığını, kira sözleşmesinin taraflar arasında hüküm doğuracağından sözleşmede zararlardan araç malikinin sorumlu olmadığının düzenlenmediğini, aracın tır olduğu göz önüne alındığından yıllık 10,000.00 TL kira bedelinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu bu nedenlerle muvazaa iddiası araştırılmadan ve yemin delili varken uygulamayan mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere itiraz verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından 30/08/2014 tarihinde davalılardan …’in sürücülüğünü yaptığı, diğer davalı … adına kayıtlı … plakalı çekici ve buna bağlı … plakalı dorsenin, lastik patlaması nedeniyle trafikte duran … plakalı araca çarpması sonucu araç yanında duran davacıların murisi …’nın ölümü ile sonuçlanan trafik kazasına bağlı destekten yoksun kalma maddi ve manevi tazminat talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında davalı … vekili tarafından davalı …’a ihbarına ilişkin dilekçe verildiği ve ekinde kira sözleşmesi sunulduğu, Samsun … Noterliğince 09/01/2014 tarihli düzenlenen kira sözleşmesinde kiraya verenin …, kiracının …, kiralanan aracın … plakalı araç, sözleşme başlangıç tarihinin 01/01/2014 ve kira süresinin 1 yıl olduğu ve ekine fatura ve diğer belgelerin eklenmiş olduğu görülmüştür. Davalı … vekili daha sonra mahkemeye verdiği dilekçe ile HMK’nın 124. maddesi gereğince …’ın taraf olarak davaya eklenmesini talep etmesi üzerine mahkemece talebin kabulüne ve dahili davalı olarak eklenmesine karar verilerek nihai kararda … hakkında da hüküm kurulmuştur. Davalı … hakkında usulünce açılmış bir dava bulunmadığı halde davaya dahil edilerek hakkında hüküm kurulması usul kurallarına aykırı ise de bu yönde istinaf talebi bulunmadığından eleştiri konusu yapılmakla yetinilmiştir. İşleten tanımı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde “Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır” şeklinde yapılmıştır. Somut olayda davalı … sigortalı aracı kaza tarihinden önce Noterde yapılan kira sözleşmesi ile dahili davalı …’a uzun süreli olarak kiralamış ve fiili olarak tasarrufu kalmamıştır. Bu nedenle dosya kapsamına göre kira sözleşmesinin muvazaalı olduğu da ispat edilemediğine göre İlk Derece Mahkemesince davalı … hakkında açılan davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacılar vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacılar yönünden Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 54,40 TL karar harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL istinaf karar harcının davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf isteminde bulunanlar üzerinde bırakılmasına, 4-İnceleme duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.07/02/2020