Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/4636 E. 2020/4138 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/4636
KARAR NO : 2020/4138
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 19/06/2018
NUMARASI : 2016/54 Esas – 2018/653 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİH: 17/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 28/09/2015 tarihinde … … Camii karşısındaki yaya geçidinden karşıdan karşıya geçmek için beklemekteyken ters istikametten gelen ruhsatta … Tic. Ltd. Şti. adına kayıtlı olan sürücü …’in sevk ve ideresindeki … plakalı aracın asli kusurlu olarak çarpması sonucunda yaralandığını ve yaşamının tehlikeye girdiğini, bacağında ve ayağında parçalı kırıklar olduğunu belirterek fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00 TL maddi tazminatın ve 20.000,00 TL manevi tazminatın (davalılardan … AŞ nin tazminat taleplerinin şimdilik sadece bedeni zararlar tedavi giderleri ve destekten yoksun kalma kısmı ile sorumlu tutulmasına) tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …San. Tic. Ltd. Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazada kusurlu olduğu iddia edilen diğer davalı çalışan … şirketine ait iş yerinde ‘Paket Servis Elemanı’ sıfatıyla çalıştığını, paket servisi için kullanılan Scooter cinsi motosiklet kullanımı için gerekli olan B-A2 sınıf sürücü belgesine motosiklet kullanımında ihtiyaç duyulan bilgi ve yeteneğe sahip olduğunun işe başlamadan önce kendileri tarafından tespit edildiği, çalışan elemanlarına haftalık ve aylık eğitim, talimat ve emirler verildiğini, kazaya karışan motosikletin ruhsatında ilk muayene geçerlilik süresi 12/07/2016 tarihinde dolduğunu, bu nedenle kazanın oluşumunda muayeneleri tam olan araçtan kaynaklı bir kusur da bulunmadığını, yasal düzenlemede belirtilen yükümlülüklerini yerine getiren şirketinin kazanın oluşumunda doğan tazminat sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ekinde olaya ilişkin belgelerin gönderilmediği, dava öncesinde davacının müvekkil şirkete başvurusu bulunmadığını, bu nedenle müvekkil şirket temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına sebebiyet vermediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Maddi tazminat davası yönünden; Davalı … tarafından ödeme yapılmış olmakla ve yapılan bu ödeme tüm davalılarıda kapsamakla uyuşmazlığın sulh nedeniyle son bulması göz önüne alındığında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Manevi tazminat yönünden; davanın kısmen kabulü ile; 3.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ile … San. Tic. Ltd. Şirketinden olay tarihi olan 28/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; 20.000,00 TL manevi tazminat istemine karşılık 3.000,00 TL gibi bir miktar hükmedildiğinden miktarın çok düşük olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, 28.09.2015 tarihinde davalı …’in … plakalı motosikleti ile … Caddesi üzerinden Altıyol istikametinden Rıhtım istikametine sağ şeritte seyir halindeyken taşıt yolunun solundan sağına yaya geçidi üzerinden geçmek isteyen yaya …a motosikletin ön kısımları ile çarpması ile yaralamalı trafik kazası meydana gelmiştir. Mahkemece M.Ü Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyelerinden aldırılan 09.02.2017 tarihli “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü…” yönetmeliğine göre düzenlenen raporda davacının çalışma gücünde % 10 azalma meydana geldiği ve iyileşme süresinin 4 aya kadar uzayabileceğini belirten maluliyet raporu ve davalı sürücü tam kusurlu kabul eden kusur rapruna göre manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/1.maddesine göre, “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. “. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu, davacının yarlanmasının mahiyeti, maluliyet oranı, iyileşme süresi ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece manevi tazminat miktarının bir miktar düşük belirlendiği; 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanaatine varılmıştır.Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2. maddesi uyarınca manevi tazminat miktarı düzeltilerek esas hakkında yeniden karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Maddi tazminat davası yönünden;Davalı … tarafından ödeme yapılmış olmakla ve yapılan bu ödeme tüm davalılarıda kapsamakla uyuşmazlığın sulh nedeniyle son bulması göz önüne alındığında esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,Davacı ve davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, 2-Manevi tazminat yönünden;Davanın kısmen kabulü ile; 8.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ile… San. Tic. Ltd. Şirketinden olay tarihi olan 28/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 3-Davacı tarafça yapılmış tebligat ve müzekkere gideri olarak toplam 271,00 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 40,65 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,4-Dava adli yardımlı olduğundan suçüstü ödeneğinden karşılanan 1.000,00 TL bilirkişi ücretinin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,7-Dava adli yardımlı olduğundan dava açılırken harç yatırılmamış olduğundan 35,90 TL başvuru harcı ile alınması gereken 546,48 TL karar harcının davalılardan tahsili ile Hazineye irad kaydına,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 130,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/12/2020