Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/4632 E. 2020/4205 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/4632
KARAR NO: 2020/4205
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/05/2018
NUMARASI: 2016/82 Esas – 2018/640 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 30/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 17/05/2015 tarihinde dava dışı sürücü …’ın yönetimindeki davalı şirket nezdinde trafik sigortalı … plakalı aracıyla seyir halindeyken, direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu takla atan araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır şekilde yaralandığını, davacının kazadan kaynaklı geçici ve kalıcı maluliyetinin tespiti ile bu maluliyete karşı gelecek zararının talep edildiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.500,00 TL’nin 500,00 TL’sinin geçici, 500,00 TL’si kalıcı iş göremezlik ve 500,00 TL’sinin geçici iş göremezlik döneminde bakıcı ücreti olarak dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talebini 9.401.79 TL geçici iş göremezlik zararı, 29.405.14 TL daimi iş göremezlik zararı, 11.943.45 TL bakıcı gideri olmak üzere 50.750.38 TL’ye yükseltmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın 03.01.2015/2016 vadeli ZMMS poliçesiyle davalı şirkete sigortalı olduğunu, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında olduğunu, son yasal düzenlemeler çerçevesinde sağlık hizmet bedelleri ve geçici işgöremezlik zararı ve tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanması gerektiğini, sigorta şirketlerinin bir sorumluluğunun olmadığını, davada hatır taşımasının söz konusu olduğundan hesaplanan tazminat tutarından indirim yapılmak suretiyle zararın bir bölümünün zarar gören üzerinde bırakılmasının gerektiğini, dava konusu tazminatın haksız fiilden kaynaklandığını, ticari iş olmadığını, bu nedenle işleyecek faizin yasal faiz olması gerektiğini, davacının dava öncesinde bir başvurusu bulunmadığından temerrüde düşmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Kaza tarihi, dava tarihi, ıslah tarihi ve ceza zamanaşımı gözetildiğinde davalı vekilinin zamanaşamı itirazının reddine, Davanın kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre 9.401,79 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 29.405,14 TL daimi iş göremezlik tazminatı, 11.943,45 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 50.750,38 TL tazminatın talep gibi dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davacı yanın geçici iş göremezlik talebinin reddi gerektiğini, davacının kaza tarihinde 58 yaşında olduğunu, davacı yan emekli ise ve kazadan sonra da emekli maaşını almaya devam edecek veya fiili olarak çalışmaması halinde de bir gelir kaybı olmayacağını, davacı yanın kaza tarihindeki çalışma durumu netleştirilerek bir gelir kaybı olup olmadığı tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca 6111 sayılı yasa gereğince meydana gelen kaza nedeniyle geçici iş göremezlik ödeneğinden müvekkil şirketin sorumlu olmadığını, Adli Tıp Kurumu raporu incelendiğinde davacının tam malul olduğu dönemde veya devamında bakıcıya ihtiyacı olduğu hususuna yönelik bir tespit bulunmadığını, davacının bakıcı gideri zararının ispatlanamadığını, araç sürücüsünün alkolün etkisi altında trafik kazası yapıp yapmadığının tespiti gerektiğini belirterek istinaf talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, 17/05/2015 tarihinde dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki davalı Sigorta Şirketine trafik sigortalı … plakalı plakalı aracın takla atması ile meydana gelen kazasında araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, bu yaralanma nedeniyle geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı ile geçici bakıcı gideri talep edildiği anlaşılmaktadır. Somut uyuşmazlıkta dosya içerisinde bulunan Kırkağaç Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/592 sayılı soruşturma evrakı içinde bulunan alkol raporundan davacının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsü …’ın alkollü olduğu anlaşılıyor ise de davacının, sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca bindiğine ilişkin ne sürücünün ne de davacının kendisinin beyanı bulunmadığı gibi tanık beyanı da bulunmaması nedeni ile davacının sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca bindiği ispat edilemediğinden müterafik kusuru bulunmadığı kanaatine varıldığından davalı vekilinin müterafik kusura ilişkin istinaf itirazının reddine karar verilmiştir. Dosyada mevcut 15/02/2016 tarihli SGK Gaziantep İl Müdürlüğünce verilen cevapta davacının 4/a, 4/b ve 4/c tescil kaydının olmadığının bildirilmiş olması ve SED araştırmasında yaptığı iş olmadığının bildirilmiş olması karşısında; Davacının gelir getiren bir işte çalışmadığı, dolayısıyla bu müddet boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından geçici işgöremezlik zararı bulunmadığı açıktır. Bu nedenle geçici iş göremezlik tazminatını da kapsar şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Bu hususa değinen istinaf talebi yerindedir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 20/05/2019 gün, 2016/12688 E.ve 2019/6378 K. sayılı kararı). Somut olayda; davacının uğradığı cismani zarar nedeniyle tedavisinin devam ettiği geçici işgöremezlik dönemi için yaralanmasının niteliği gereği bakıcıya ihtiyaç duyup duymayacağı konusunda İstanbul ATK 3.İhtisas Kurulundan ek rapor alınması, bakıcı ihtiyacı tespitinin yapılması halinde, aktüerya uzmanından ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle geçici bakıcı ihtiyacı konusunda değerlendirme içermeyen maluliyet raporunda belirlenen 9 ay olan geçici iş göremezlik süresinin tamamı için hesaplanan geçici bakıcı giderine hükmedilmiş olması eksik incelemeye dayalı olmuştur (Benzer yönde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 15/10/2018 tarih, 2015/17264 E.ve 2018/9039 K.sayılı kararı). Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1- Davalı vekilinin istinaf başvurularının kısmen KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2- Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3- İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4- Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/12/2020