Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/4515 E. 2018/1608 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/4515
KARAR NO : 2018/1608
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 26/04/2018
NUMARASI : 2018/158 Esas 2018/468 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 29/11/2018
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili …’in ticaretle uğraştığını, müvekkile ait … plakalı aracın 13/11/2017 tarihinde … plakalı aracın şoförünün % 100 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğünü, davalı sürücü yazılı ve imzalı beyanıyla kazaya tam kusuruyla sebebiyet verdiğini açıkça ikrar ettiğini, hasar sebebi ile müvekkiline ait aracın 1 gün onarımda kaldığını, bu süre içerisinde ticari faaliyetini yerine getiremediğinden müvekkilinin kazanç kaybına uğradığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının Teminat Dışı Kalan Haller başlıklı A-6 maddesinde kazanç kaybının teminat kapsamı dışında bırakıldığını, müvekkilin uğradığı günlük 500,00 TL’ den olmak üzere 1 günlük kazanç kaybının davalı/borçludan tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası ile borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, ödeme emri tebliğ edildiğini ve itiraz üzerine takibin durduğunu, izah edilen nedenlerle İstanbul Anadolu… İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeni ile alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesiyle; huzurdaki davanın yetkisiz Mahkemede ikame edildiğini, bu nedenle yetki yönünden davanın reddine karar verilmesini, müvekkil şirket yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacı yanın kazanç kaybı talebinin fahiş olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının aracın kullanılmaması ile doğan zararını ispatla mükellef olduğunu, davacı yanın aracın onarımda kaldığı süreye ilişkin ve bu süre zarfında oluştuğunu iddia ettiği zararına ilişkin hiçbir delilin taraflarına tebliğ edilmediğini, müvekkil şirkete ait aracın sürücüsünün kusurluğu olduğu iddiasının kabul edilemez olduğunu, davacının zararın oluşması ve artmasında kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranı bilirkişiler veya resmi merciler tarafından belirlenmesi gerektiğini, tüm bu nedenler davanın reddine karar verilmesi gerektiğini arz ve talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda “davanın davadan feragat nedeniyle reddine” karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesi ile; mahkemeye verilen feragat talebinde mevcut olan karşı tarafın kendini vekil ile temsil ettirmesi halinde vekalet ücreti hariç ibaresi açıkça şart niteliğinde olup sulh teklifi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, aksi halde yargılamanın vekalet ücreti yönünden devam edilmesi gerektiğini, bu sebepten davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti hukuka aykırı olduğunu, dava açmakta haklı olan müvekkil aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, AAAÜT ‘nin 6. maddesine aykırı olarak fazla vekalet ücreti hesaplandığını, bu nedenlerle kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava itirazın iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre, kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kamu düzeni, usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
HMK’nın 341/2.fıkrasına göre miktar veya değeri Üçbin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. HMK’nın 341/4.fıkrasına göre ise alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü  üç bin Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz. Ayrıca HMK’nın ek 1. maddesinin 1. fıkrasında;” HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırın her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların; o yıl için 04/01/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesi hükümleri uyarınca Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların on Türk lirasını aşmayan kısımları dikkate alınmaz.” hükmünün yanı sıra, aynı maddenin 2. fıkrasında; “HMK’nın 341. maddesindeki parasal sınırların uygulanmasında hükmün verildiği tarihteki miktarın esas alınacağı” düzenlenmiş bulunmaktadır.
Yeniden değerleme oranındaki artış sonucu yerel mahkeme hükmünün verildiği 2018 yılı için HMK’nın 341/2 ve 4. fıkralarındaki kesinlik sınırı 3.560,00 TL olmuştur.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava değeri 501,85 TL’dir. Dolayısıyla dava konusu edilen ve karara bağlanan miktar, kararın verildiği tarih itibarı ile öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığından İlk Derece Mahkemesince verilen karar kesin niteliktedir. Miktar olarak kesin nitelikteki karar ile ilgili olarak, yerel mahkemece, karara karşı kanun yolunun açık olduğunun belirtilmesi de sonuca etkili değildir. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26/04/2018 tarih, 2018/158 Esas 2018/468 Karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun, HMK’nın 352. maddesi uyarınca REDDİNE,
2-İstinaf incelemesi esastan yapılmadığından, istinaf başvurusu sırasında yatırılan istinaf karar harcının istek halinde mahkemesince yatırana iadesine,
3-İstinaf aşamasında yapılan masrafların istinaf eden üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının İlk Derece Mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 29/11/2018.