Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/443 E. 2020/335 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/443
KARAR NO: 2020/335
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 17/02/2017
NUMARASI: 2015/1118 Esas – 2017/101 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden)
KARAR TARİHİ: 26/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurum sigortalısı …’ın 02/09/2007 tarihinde geçirmiş olduğu kaza neticesinde kazaya sebebiyet veren davalı şirket sigortalısı …’ın asli kusurlu olduğunu, sigortalıya geçici işgöremezlik ödeneği ödendiğini beyan ederek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla ödenen 9.402,86 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanacak kanuni faiziyle davalı şirketten rücuan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin iş göremezlik ödeneğinden sorumlu olmadığını, buna ilişkin Yargıtay kararları olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili sigortalısı …’ın geçirmiş olduğu trafik kazasında yaralanması sonucu geçici iş göremezlik ödeneği ödendiğini, …’a çarpan aracın ağır kusurlu olduğunu ve ZMMS sigortacısının davalı olduğunu, bu nedenle …’a ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin tahsili için işlem başlatıldığını ve davalının ana para ödemesini yaptığını ancak faizini ödemediğini, ödenmeyen faizin tahsili için açılan iş bu davanın davalının temerrüdünün bulunmadığı nedeniyle reddedildiğini, müvekkili tarafından sarf ve ödeme tarihinden itibaren ödediği her aylık için ayrı ayrı faiz işletildiğini ancak bilirkişi raporunda hesabın aynı şekilde yapılmadığını ve anaparaya bir defaya mahsus faiz işletildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan ödeme nedeniyle rücuen maddi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 818 sayılı BK’nun 113/2. maddesi (TBK’nın 131/2) “Evvelce işleyen faizleri talep hakkının mahfuz bulunduğu beyan edilmiş veya hal icabından neşet eylemiş olmadıkça bu faizler talep olunamaz.” hükmünü amirdir. Faiz, asıl alacağın bir bölümü olmayıp, asıl alacağa bağlı fer’i nitelikte bir haktır. Borçlar Kanununun 113. maddesi uyarınca, asıl alacak sona erince fer’i haklar da sona ermiş sayılır. Faiz, asıl alacağa bağlı olmasına rağmen, asıl alacaktan ayrı olarak dava veya takip konusu edilebilir. Asıl alacak için açılan davada faize ilişkin hakkın saklı tutulmamış olması, daha sonra faiz için ayrı bir dava açılmasına engel teşkil etmez. Ancak, faiz isteğinin ayrı bir davaya konu yapılması halinde, dava tarihi itibariyle asıl alacağın ödenmemiş olması, ödenmiş ise de ihtirazi kayıt konulması şarttır. Aksi halde faiz alacağı da sona ermiş sayılır. Şu durumda, davanın açıldığı tarihten önce asıl alacağın ödendiği ve davacı tarafından ihtirazi kayıt konulmadan alacağın tahsil edildiği anlaşıldığına göre, sonuç olarak verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne, kararın gerekçesi düzeltilerek yukarıda açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm OLUŞTURULMASINA, Buna göre: 1-Davanın reddine, 2-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan, harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça yapılan masrafın kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı tarafça yapılan toplam 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine; 5-Yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’ne göre 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine; 6-Tarafların yatırmış olduğu gider avansından kullanılmayan kısmının, hükmün kesinleşmesinden sonra ilgili taraflara iadesine; 7-Hükümden sonra, gerekçeli kararın talep halinde taraflara tebliğine, masrafın talep eden tarafça karşılanmasına,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN; 1-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan 38,60 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/02/2020