Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/4429 E. 2020/4047 K. 02.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/4429
KARAR NO : 2020/4047
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 07/11/2017
NUMARASI : 2014/841 Esas – 2017/1334 Karar
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 02/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı lehine düzenlemiş olduğu sigorta poliçesi dolayısıyla davacıya borçlu olduğunu, alacağın tahsili için Şişli ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yasal takibe geçildiğini, ancak davalının kısmi itirazı üzerine takibin durduğunu, davacının ödenmesi gerekli paranın bir kısmını aldığını ancak 13.745,19 TL kaldığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte tahsiline, %40’ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza sonrası yapılan ekspertiz araştırması sonucu sigortalı aracın rayiç bedeli olarak tespit edilen 102.000 TL tazminat miktarından davacı şirketin tespit edilen 1.133 TL prim borcunun düşüldüğünü, yasal düzenlemeler uyarınca sigorta tazminatının öncelikle rehin sahibi bankaya ödenmesi gerektiğinden, sigortalı araç üzerinde rehin kaydının bulunduğu tespit edilmekle kredi tutarı olan 65.239 TL.nin ise …Bankası A.Ş.ye ve tespit edilen 2.030 TL vergi borcunun da sigortalıdan alınan onay ile vergi dairesine ödendiğini, yapılan ödemelerin tenzili sonucu ödenmesi gereken tazminat tutarının 33.598 TL olmasına karşın davacı tarafından 114.250 TL asıl alacak olmak üzere 115.745,19 TL üzerinden icra takibine geçildiğini, davalı şirket tarafından icra dosyasına 09/12/2010 tarihinde 33.598 TL ödeme yaptığını, poliçe kapsamında ve söz konusu kaza olayı neticesinde tespit edilen tazminat tutarının tamamının davacıya ödendiğini, davacı tarafından talep edilen faize, faiz miktarına ve faiz başlangıç tarihine ve %40 oranındaki icra inkar tazminatı %20’ye düşürüldüğünden icra inkar tazminatı talebine itiraz ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davacının davasının kısmen kabulü ile, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 12.250,00 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (12.250,00 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, ” karar verilmiştir.Bu karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; poliçe kapsamında ve söz konusu kaza olayı neticesinde tespit edilen tazminat tutarının tamamı davacıya ödendiğini, davanın reddi gerekirken hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, sigorta tazminatının hesabında, sigortalı menfaatin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymetinin esas tutulacağı, azami sorumluluk haddini geçmemek üzere hasar anındaki sigorta değerinin ödeneceği belirtilmişken mahkemece tüm bu hususlar dikkate alınmaksızın hüküm tesis edilmesinin, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin, yerel mahkemece hüküm altına alınan faize ve faiz oranı usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın rayiç değerinin 114.250,00 TL olarak belirlenmiş, söz konusu değer kazadan 2 ay öncesine ait davalı … Şirketi tarafından düzenlenen sigorta poliçesinde araç kasko rayiç bedeli olarak gösterilmiştir. Mahkemece aracın rayiç değeri konusunda kaza tarihi itibariyle araştırma yapıldığı da anlaşıldığına göre aracın rayiç değerinin tespitinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından hasar raporuna ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.2004 sayılı İİK’nın 67/2. maddesinde icra inkar tazminatı düzenlenmiştir. Bu maddeye göre; borçlu itirazında haksız görülürse, davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkar tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun, itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın, likit (belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit (belirli) ise, borçlu itirazında haksızdır; alacak likit (belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için onun ödeme emrinden kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazın haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile icra inkar tazminatına mahkum edilecektir.Davacı tarafından talep edilen tazminat miktarı likit (muayyen, belirli) olmayıp, gerçek zarar miktarının tespiti ile davacının davalı tarafa rücu için gerekli şartların oluşup oluşmadığının saptanması, yargılama ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmektedir. Bu nedenle, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.Davaya konu kazaya karışan araç davacı ticari şirket adına kayıtlı olup ticari araç olduğundan, bu aracın sebep olduğu zararlar yönünden temerrüt faizine karar verilirken, ticari faiz uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Bu nedenle; HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı düzeltilerek aşağıda yazılı olduğu şekilde esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :A- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 12.250,00 TL’ nin takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,2- Takip konusu alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 818,39 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,4-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 1.605,70 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 1.431,03 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,5-Davalının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 19,30 TL’nin red oranına göre hesaplanan 2,09 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine fazlaya ilişkin kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,6-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,6-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT sine göre tespit olunan 1.495,19 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ;1-Davalı tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine,2-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 32,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 98,10 TL istinaf başvuru harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/12/2020