Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/442 E. 2020/334 K. 26.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/442
KARAR NO: 2020/334
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 29/11/2017
NUMARASI: 2015/9 Esas – 2017/1052 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 26/02/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ..’a ait olan … plakalı aracın, yine davalı …’ nın sevk ve idaresindeyken, aşırı hızı, alkollü araç kullanması ve şerit izleme, değiştirme esnasında gerekli kurallara uymamasından kaynaklanan tam kusuru nedeniyle, ters istikametten gelerek, olay yerinde motosikletiyle kendi şeridinde seyretmekte olan müvekkiline 23/03/2014 tarihinde çarpması sonucunda, müvekkilin ağır derecede yaralandığını, davalıların sorumlu ve tazmine zorunlu olduğu kaza nedeniyle, müvekkil için 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ dan tahsilini, müvekkilin tedavisi devam etmekte olduğundan fazlaya dair tüm hakları saklı kalmak üzere şimdilik toplam 11.000,00 TL tedavi ve ulaşım/yol giderleri ile kazanç kaybı, efor kaybı ve maluliyeti nedenleriyle doğan maddi zararlarının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talebini 266.808,11 TL’ye arttırmıştır. Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Tüm delillerin toplanması ve Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi tarafından kusur tespitinin yapılmasından sonra müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda, maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurulundan rapor alınmasını, maluliyetten kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatının uzman kişilerce hesaplanmasını, müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda, sorumluğunun azami limit ile sınırlı olacağını, poliçe teminatı dahil olmayan tedavi gideri ve dolaylı zarar taleplerinin reddini, tedavi gideri talebi nedeni ile işbu davanın SGK’ya ihbar edilmesini, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kabulü ile; 266.808,11 TL maddi tazminatın davalılarından müşterek ve müteselsilen tahsili ile davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 06/01/2015 tarihinden, davalı … yönünden olay tarihi olan 23/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 20.000,00 TL Manevi tazminatın olay tarihi olan 23/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacı tarafa verilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı sigorta vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan hesap raporunda davacının ortalama gelirinin kesin ve ispat edilebilir olması gerektiğini, bilirkişi raporunda belgelendirebilir tüm gelirlerin ortalaması alınarak hesaplama yapılması gerekirken dava dilekçesinde beyan edilen gelirin esas alınmasının hatalı olduğunu, ZMSS poliçesinden dolayı sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olduğunu, kusur tespiti yapılmaksızın ceza dosyasından alınan kusur raporuna istinaden yapılan hesaplamanın kabul edilemeyeceğini, hesap raporuna bu yönde yapmış oldukları itirazlar dikkate alınmadan hüküm kurulduğunu, davacı lehine %100 kusur esası dikkate alınarak hesaplama yapıldığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ile bir talepte bulunulması halinde zararın kapsamının belirlenmesi açısından malûliyetin varlığı ve oranının belirlenmesi esaslı unsurdur. Bu belirlemenin ise; Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlardan, çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikayetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden, haksız fiilin gerçekleştiği tarih 11/10/2008 tarihinde önce ise Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında ise Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihinden sonra Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği hükümleri, 01.06.2015 tarihinden sonra ise Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak düzenlenmiş raporla yapılmış olması gerekir. Somut olayda, temin edilen ve ATK. 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 05.02.2016 günlü, %44 maluliyet, iyileşme süresinin kaza tarihinden 12 aya uzayabileceği, % 49 oranında meslekten kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı yönündeki rapor hükme esas alınmış ise de, söz konusu raporun içeriği gözetildiğinde belirlemeye esas alınan yasal düzenlemeler açıklanırken,”11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” dendiği, oysa belirlemenin az yukarıda açıklanan hususlar gözetilerek doğru yönetmelik hükümlerine göre yapılması gerektiğinden, söz konusu raporun, yeterli ve geçerli bir rapor niteliği taşımadığı açıktır. Bu durumda, Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümlerince düzenlenecek raporla kaza tarihinde yürürlükte bulunan “Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri esas alınmak kaydıyla, davacıda var olduğu ileri sürülen yaralanmaya bağlı işgöremezlik durum ve oranının ne olduğu ve tespit edilecek maluliyetin kaza ile illiyeti bulunup bulunmadığı konularında, dosya içerisinde bulunan tedavi evrakları ile dosyada mevcut olan taraflarca sunulan delilleri de irdeler biçimde denetime elverir nitelikte raporla tespit edilmesi ve ondan sonra davacının uğradığı gerçek zarar kapsamının belirlenmesi gerekmektedir. Kusur açısından Ceza Mahkemesinde alınan kusur raporu ile yetinildiği, hukuk yargısına özgü rapor alınmadığı, raporda davalı sürücü tam kusurlu bulunmuş ise de, kaza tespit tutanağında davacı …’ ın ters istikamette seyir halinde olduğu saptaması olmakla, bu durumu da tartışır oransal rapor alınmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır.İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan aktüer raporda davacının plastik enjeksiyon makine ustası olması nedeniyle Petrol İş Sendikasından gelen yazı cevabında kaza tarihi itibarıyla alabileceği brüt ücretin 2.000-2.500 TL olduğunu bildirilmesi nedeni ile ortalaması alınarak brüt ücretin 2.250,00 TL, net ücretin ise 1.638,25 TL olacağı ancak dava dilekçesinde davacının aylık ücretinin 1.400 TL olduğu ifade edildiğinden hesaplamanın 1.400 TL aylık ücret üzerinden yapıldığı açıklanmıştır. Oysa davacı vekilinin bu sendika yanında emsal ücret araştırması için bildirdiği Lastik İş, Öz Petrol İş ve Tüm Petrol İş Sendikalarına yazı yazılmadığı gibi davacının kaza tarihi ve öncesinde çalıştığı iş yerlerine yada SGK’ya da yazı yazılarak aldığı net ücret araştırılmamıştır. Eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf talep eden tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 7-İİK’nın 36/5. maddesi uyarınca, istinaf sonucuna göre davalı … Sigorta A.Ş. tarafından tehiri icra talebi kapsamında icra dosyasına sunulan, … A.Ş. … Caddesi Şubesinin 16.01.2018 tarih ve … numaralı 445.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı … Sigorta A.Ş.’ne iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/02/2020