Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/4408 E. 2018/1742 K. 14.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/4408
KARAR NO : 2018/174
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 01/10/2018
NUMARASI : 2018/842 Esas ( Derdest Dosya)
DAVA : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 14/12/2018
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi ara kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde: Davalı şirkete ait …plakalı aracın 28/12/2017 tarihinde Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolunun G-7 Reşadiye İstasyonunun 25 nolu çıkış gişesine gelindiğinde öndeki aracın geçişini tamamlamasını beklemeden gişeden geçmeye çalışması sonucu otomatik bariyere vurarak müvekkili şirkete ait otomatik bariyerin zarar gördüğünü, bu kaza neticesinde 3.322,88 TL tutarında maddi zararın meydana geldiğini, bahse konu borca ilişkin müvekkili şirket tarafından davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin iş bu davayı açtıklarını, davalı tarafından yetkiye, takibe ve borca karşı yapılan itirazların hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zarar gören müvekkili şirketin adresinin Şişli olduğunu ve bu nedenle davacının icra takibini İstanbul İcra Müdürlüğünde başlattığını, davalının ticari şirket vasfı taşıdığını, takibe konu edilen zararın da mesleki ve ticari faaliyetini gerçekleştirdiği sırada meydana geldiğini, icra takibinde ticari faizin uygulanmasının yasaya uygun olduğunu, alacak ile birlikte en az %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi için gerekli yasal şartların oluştuğunu beyanla, müvekkili şirketin uğramış olduğu zararın tahsilinin tehlikeye girmemesi için davalı şirkete ait araca ihtiyati haciz konulmasını, davanın kabulünü, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın reddini, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 01/10/2018 tarihli ara karar ile: “Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine” karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde: İlk derece mahkemesi tarafından verilen 01/10/2018 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, somut olayda gerçekleşen trafik kazası neticesinde müvekkili şirketin fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı olmak üzere takip tarihi itibariyle en az 3.464,90 TL maddi zarara uğradığını ispat ettiğini, müvekkilinin alacağı rehinle temin edilmediğinden davalının hiçbir açıklama yapmaksızın likit borcunu ödemekten kaçınmasının müvekkilinin alacağına kavuşmasını imkansız hale getireceğini, ihtiyati hacze karar verilebilmesi için muaccel bir alacağın rehinle temin edilmemiş olmasının yeterli olduğunu belirterek, istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi tarafından verilen ara kararın kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Talep, davalının işleteni olduğu araçla, davacıya ait otomatik bariyere zarar verildiği iddiasıyla, hasar bedeli için yürütülen icra takibine karşı açılan itirazın iptali davasında ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararına karşı istinaf başvurusuna ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonunda;
İİK’nun 257/1. fıkrasına göre “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.” Bu hüküm gereğince alacaklı, bir para alacağı için ancak vadesinin gelmesi hâlinde ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir.
İİK’nun 258/1. fıkrası gereğince “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. ” Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi gerekmez. Bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Başka bir anlatımla ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralı gereğince mahkemenin alacaklının alacağı hakkında kanaat sahibi olması yeterlidir.
Mahkemece ihtiyati haciz talebi, “davacı vekilinin talebinin yargılama gerektirmesi ve henüz delillerin toplanmaması” şeklindeki gerekçeyle reddedilmiş ise de uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, haksız fiilde tazminat borcunun, haksız fiil tarihinde muaccel olacağı, dava dilekçesine ekli tutanak örnekleri ve dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafından yaklaşık ispat koşulunun yerine getirildiği, İİK’nın 257. ve izleyen maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının somut olayda oluştuğunun kabul edilmesi gerektiği sonucuna varılarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Bu itibarla, mahkeme ara kararının HMK’nın 353/1-b/2. maddesi uyarınca kaldırılarak İİK’nın 257. ve devamı maddeleri uyarınca ihtiyati haciz talebinin kabulü yönünde aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1- HMK’nın 353/1-b/2 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/842 esas sayılı dosyasında verilen 01/10/2018 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre;
2-a-Davacı tarafın, ihtiyati haciz talebinin KABULÜ ile davalı adına kayıtlı olması halinde … plaka sayılı araç üzerine, dava değeri olan 3.464,90 TL’nin %15’i olan nakti teminat yatırıldığında veya aynı miktarda kesin ve süresiz teminat mektubu ibraz edildiğinde, dava konusu alacak miktarıyla sınırlı olmak üzere İİK’nın 257. vd. maddeleri uyarınca İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA,
b-Teminatın yatırılmasına yönelik işlemlerin, İlk Derece Mahkemesince yürütülmesine,
c-İhtiyati haciz kararının, talep halinde, 2004 Sayılı İİK’nun 261. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin yargı çevresi içerisinde bulunan icra dairesine ibrazla yerine getirilmesine,
d-Kararın, İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
İstinaf incelemesi yönünden;
3- Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90 TL istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından yatırana iadesine,
4-Davacının yatırdığı istinaf başvuru harcının ve istinaf yargılama giderlerinin esas hükümde mahkemesince nazara alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nın 258/3. ve HMK’nın 362/1-f maddeleri uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/12/2018