Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/4405 E. 2020/4136 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/4405
KARAR NO : 2020/4136
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 05/06/2018
NUMARASI : 2014/1391 Esas – 2018/613 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 17/12/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21/04/2014 tarihinde saat 17:50 sularında Esenyurt Güney Hadımköy bağlantı yoluna Maraşal Işıklarında sağa dönüş yapan davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı yarı römorka bağlı olan … plakalı sayılı çekicinin solunda seyreden, aynı istikamete dönüş yapan ve dönüşünü tamamlayan müvekkillerinin murisi …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletin çarpışması, çekicinin …’nın üzerinden geçmesi sonucu davacıların murisi …’nın vefat ettiğini, Büyükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/247 esas sayılı dosyasında kazaya ilişkin yapılan yargılamada Adli Tıp Kurumunun 05/09/2014 tarihli kusur raporunda bu kazanın oluşumunda davalı sürücü …’nın tali kusurlu olduğu, davacıların murisinin asli kusurlu olduğunun rapor edildiğini, kaza tarihinde kazaya karışan davalı sürücünün kullandığı … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasının davalı … tarafından yapıldığını, diğer davalı şirketin malik ve işleten olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla davacılar … ve … için 1.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte tüm davalılardan tahsiline, davacı … için 30.000,00 TL … için 15.000,00 TL ve … için 15.000,000TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı işleten ve sürücüden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde trafik sigortasının müvekkili tarafından yapıldığını, davadan önce 02/10/2014 tarihinde davacılar…. ve … 24.659,70-TL, … 3.077,08 TL ödeme yapıldığını, müvekkiline ibraname verildiğini, davacıların murisinin kusurlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin çalışanı sürücünün meydana gelen kazada derhal davacılar murisine yardım ettiğini ve sağlık ekiplerine haber verdiğini bu olaydan dolayı müvekkil şirket yetkililerinin büyük üzüntü duyduğunu, bu şekilde belirsiz alacak davası açılamayacağını, asli kusurlunun davacıların murisi olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, yetkili ve görevli mahkemenin Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkilinin kazanın oluşumunda kusursuz olduğunu, kusurun davacılar murisine ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Maddi tazminat davasının kabulüne, 6.912,93 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine, 5.743,02 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’ya verilmesine, alacaklara sigorta şirketi yönünden 02/10/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, alacaklara diğer davalılar … Ticaret Limited Şirketi ile … yönünden 21/04/2014 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine, ” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; manevi tazminat talebi yönünden hatalı değerlendirme yapılarak “müvekkilin asli kusurlu olması” gerekçesiyle manevi tazminat talebinin haksız yere reddedildiğini, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında mağdurun daha ağır kusurunun olmasının kural olarak manevi tazminata hükmedilmesine engel olmadığını ve davalınında kusurlu olması halinde Borçlar Kanununa göre manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur.Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunun destek paylarının belirlenmesi yönünden Yargıtay yerleşik içtihatlarına aykırı olduğunu, müteveffa kasksız yolculuk yaptığından müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, öncelikle müvekkil şirket tarafından yapılan ödemenin, ödeme tarihindeki verilere göre yeterli olup olmadığının tespitinin gerektiğini, destek paylarının anne-babanın da dikkate alınarak yapılan hesaplamada ödemelerinin zararı karşıladığının görüleceğini ve davanın reddi gerektiğini, rücuya tabi Sosyal Güvenlik ödemelerinin tazminattan mahsubu gerektiğini ve davacılara SGK tarafından yapılan bir ödeme veya bağlanan rücuya tabi gelirler var ise bunların da tespiti ile tazminattan mahsubu gerektiği halde bu husustaki itirazların dikkate alınmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava değeri belirlenebilir olduğundan davanın kısmi dava veya belirsiz alacak davası olarak açılması olarak açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, kazanın müteveffanın kusurundan dolayı meydana geldiğinden davanın reddi gerekirken kısmen kabul edildiğini, bilirkişi raporlarında yapılan hesaplamaların hukuka uygun olmadığını, ATK’dan alınan 20.09.2017 tarihli rapora karşı itirazlarının dikkate alınmadığını, müteveffanın olay esnasında koruyucu başlık kullanmadığından dolayı oluşan kusuru değerlendirilmediğini, 30.10.2017 tarihli bilirkişi raporunda işlemiş ve işleyecek aktif devre hesaplamalarındaki net asgari ücret tutarlarının resmi tutarlar üzerinden alınmadığını ve devre sonu hesaplamalarının daha yüksek hesaplandığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.6100 sayılı HMK’nın belirsiz alacak davasını düzenleyen 107. maddesinde “(1) Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre belirsiz alacak davasının alacak miktarının veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenemediği ya da imkansız olduğu hallerde olanaklı olduğu anlaşılmaktadır.6100 sayılı HMK’nın kısmi davayı düzenleyen 109. maddesine göre, talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.Somut olayda dava ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine dayanmaktadır. Maddi tazminat talebinin niteliği gereği, dava tarihi itibariyle tam olarak bilinebilir olmadığından HMK’nın 107.maddesi gereğince başvurunun belirsiz alacak davası yine bir kısmı için harç yatırılarak kısmi dava olarak açılmasında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, davalı …Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekilinin kusura ilişkin istinaf talebi bakımından değerlendirme yapıldığında; Mahkemece alınan kusur bilirkişi raporuna göre davalı sürücü % 25, müteveffanın ise %75 oranında kusurlu olduğu, aynı olay nedeniyle ceza yargılamasının yapıldığı Büyükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/247 esas sayılı dosyasında ATK’dan aldırılan 05/09/2014 tarihli kusur raporunda kazanın meydan gelmesinde davalı sürücü tali, müteveffanın ise asli kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmektedir. Bu durumda Mahkemece aldırılan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporlarının birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura; Trafik kaza tespit tutanağında sürücü desteğin kask takıp takmadığı tespit edilemedi (7) işaretlenmiş ise de olayla ilgili Büyükçekmece C. BaşsavcılığınCA …Tic. Ltd. Şti. vekilinin asgari ücret miktarı ve AGİ ile ilgili hükme esas bilirkişi raporuna itirazlarının mahkemece alınan ek raporda değerlendirilerek murisin evli ve 18 yaşından küçük tek çocuğu bulunmasına göre AGİ dahil belirlenen net asgari ücrete göre hesaplama yapıldığından desteğin ücretine ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.Destekten yoksun kalanlardan bir kısmının davacı olup diğer kısmının davacı olmadığı durumda talepte bulunmayan destek görenlerin paylarının da hesaplamada gözönünde tutulması gerekmektedir. Ancak destek almaktan vefat, evlilik ya da destek alma ihtiyacının sona ermesi gibi nedenlerle çıkan kişinin payı diğer destek alanlara aktarılarak hesaplama yapılması gerekmektedir.Eldeki davada, müteveffanın eş ve çocuk … için destek tazminatına karar verilmiştir. Destek payları hesaplanırken mirasçı olarak sadece davacıların hayatta olduğu varsayılarak hesaplama yapılmıştır. Ancak murisin aynı zamanda Bulgaristan vatandaşı olması nedeniyle Uyap üzerinden anne babasının da olay tarihi itibariyle hayatta olup olmadığı anlaşılamamıştır. Eğer hayatta iseler destek tazminatı hesabında pay sahibi olacakları ve davacılar yönü ile tazminat hesabı yapılırken bu durumun dikkate alınması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan ilkelere göre müteveffanın anne ve babasının da destek payı olup olmadığı saptanıp onlara da pay ayrıldıktan sonra davacıların tazminatının hesaplanması ve bu yönde ek rapor alınması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır. Davalı … vekilinin istinaf itirazı bu yönden yerindedir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2020/232 Esas ve 2020/4991 Karar sayılı kararı).Mahkemece sigorta şirketinin davadan önce ödeme yaptığı borcu kalmadığı yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıların zararı, öncelikle ödeme tarihindeki verilere göre hesaplandığına göre, ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında KTK’nın 111. maddesinde belirtildiği şekilde fahiş bir fark olup olmadığının bu şekilde değerlendirilmesi, şayet ödenmesi gereken tazminat miktarı ile ödenmiş olan miktar arasında fahiş fark olduğu saptanırsa, şimdiki gibi tazminat tutarından davalı tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi sonucunda oluşacak duruma göre davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir ( Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/17531Esas ve 2019/8913Karar sayılı kararı). Dosya kapsamından davalı … vekilinin SGK’dan davacıya rücuya tabi gelir bağlanıp bağlanmadığının araştırılmasını talep ettiği halde İlk Derece Mahkemesince araştırma yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesi de eksik incelemeye dayalı olmuştur. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.Somut uyuşmazlıkta olay tarihi, kazanın oluş şekli, kusur durumu ile tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece aynı ilkelere göre yapılan değerlendirme sonucunda davacılar yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı olduğu şekilde manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Davacılar vekilinin istinaf itirazının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle, davacılar vekili, … vekili ve davalı Davalı … Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacılar vekili, davalı … vekili ve davalı … Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf talep eden davacılar ile davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harçlarının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacılar vekili, davalı … vekili ve davalı …Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/12/2020