Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/440 E. 2019/4083 K. 27.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/440
KARAR NO : 2019/4083
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 28/02/2017
NUMARASI: 2017/775 D.İş Esas – 2017/775 D.İş Karar
(İtiraz Hakem Heyeti 22/01/2017 tarih-2017/İHK-223 )
DAVA : Hakem Kararının Tebliğe Çıkarılması / Saklanması
KARAR TARİHİ: 27/12/2019
Yukarıda yazılı Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; 23/08/2015 tarihinde meydana gelen sigortalı … plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazasında … plaka sayılı araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin yaralandığını ve %19 oranında maluliyeti meydana geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik kalıcı özürlülük için 41.000,00 TL, geçici iş göremezlik için 500,00 TL, geçici bakıcılık gideri için 500,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile davaalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kusur tespiti yapılması gerektiğini, davacıya 11/05/2015 tarihinde 19.977,56 TL, 16/05/2016 tarihinde ise 25.109,84 TL ödeme yapıldığını, trafik kazası nedeniyle SGK tarafından ödendiği bildirilen 68.776,97 TL peşin sermayeli değerin yarısının hesaplanan tazminattan mahsup edildiğini, yapılacak hesaplamada yapılmış ödemelerin yanı sıra faizin güncellemesi gerektiğini, 01/06/2015 tarihli genel şartlar göre geçici iş göremezlikten sorumlulukları bulunmadığı, yeni bir özürlülük raporu istenmesi ve özürlülük ile kaza arasında nedensellik bağı bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiğini, SGK tarafından yapılan ödemelerin hesaplamadan indirilmesi ve davacının bakıma muhtaç olup olmadığının bilirkişi raporuyla saptanması gerektiğini, avans faizi talep edilemeyeceği ve davacı vekalet ücretine 1/5 oranının uygulanması gerektiğini belirtilerek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakem Heyetince, “… istemin kısmen kabulüne ve kabul edilen 25.763,29 TL tazminat tutarının 11/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … kuruluşundan tahsiline, fazlaya istemin reddine ” karar verilmiş, bu karara karşı başvuru sahibi ile davalı …Ş vekilinin itiraz etmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyeti, “dosyadan el çekilmesine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İtiraz Hakem Heyetinin meydana gelen kazayı trafik kazası olarak değil de iş kazası olarak belirlemesinin fahiş bir hata olduğunu, usul, yasa ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince iş kazasına bağlı olmayan haksiz eylem sonucu malul kalan hak sahibi tarafından açılan maluliyet tazminatı başvurularında hesaplanan bedensel zarar tazminat tutarından SGK tarafından belirlenen peşin sermaye değerinin düşülemeyeceğini, rücu edilecek tutarın değil peşin sermaye değerinin dikkate alındığını, rücu edilecek tutarın tazminat konusu ile ilgisinin bulunmadığını belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İHH tarafından verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30/12.maddesine göre, itiraz talebi hakkında işin heyete intikalinden itibaren 2 ay içerisinde karar verilir. Somut uyuşmazlıkta, Karabük SGK Müdürlüğünden gelen 16/01/2017 tarihli yazı cevabında Karabük İş Mahkemesinin 2015/204 Esas sayılı dosyasında görülen davada kusur durumu netleştikten sonra ilk sıralı peşin sermaye değeri kusura oranlanarak bulanan miktarın kusurlu tarafa rücu edileceğini, henüz kurum zararı belirlenmemiş olduğundan rücu tahsilatı yapılamadığının bildirilmiş olması, Dairemiz tarafından Karabük İş Mahkemesinin 2015/204 Esas sayılı dosyasına yazılan müzekkereye verilen yanıttan dosyasının 18/09/2019 tarihinde karara çıkmış olmasına ve dolayısıyla karar tarihi itibariyle İHH’nin 2 aylık inceleme süresinin fazlasıyla geçmiş bulunmasına göre İtiraz Hakem Heyetince, “Karabük İş Mahkemesinin 2015/204 Esas sayılı rücu davasının sonucunun beklenmesi gerekmekte olup, İtiraz Hakem Heyetimizin ek süre ile birlikte 4 aylık karar verme süresi içinde dahi, Karabük İş Mahkemesinde derdest iş dosyasında sonuç alınması mümkün görülmediği” gerekçesiyle dosyadan el çekilmesine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle, HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere : 1-HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, 2-6728 sayılı Yasa’nın 36.maddesi ile değişik 492 sayılı Harçlar Kanunu’na bağlı 1 sayılı Tarifenin A) Mahkeme Harçları başlıklı bölümünün III- Karar ve ilam harcı başlıklı alt bölümünün birinci fıkrasının (a) bendi gereğince harç alınmasına yer olmadığına, 3-Peşin alınan karar harcının İlk Derece Mahkemesince istinaf talep edene iadesine, 4- İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5- İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 27/12/2019