Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/4377 E. 2018/1707 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/4377
KARAR NO : 2018/1707
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 14/03/2018
NUMARASI : 2018/249 Esas – 2018/169 Karar
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 13/12/2018
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin eski çalışanlarından davalının 28.02.2014 tarihinde müvekkil şirkete ait olan … plakalı kendi yönetiminde olduğu araç ile trafik kazasına karıştığını, bu kaza nedeniyle yaralanan Abdülkerim Kınık tarafından Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/579 Esas sayılı dosyası ile açılan davada Mahkemece davalı …, müvekkili şirket ve dava dışı … Sigorta’nın doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu kılındığını, müvekkili şirketin bu ilama dayanılarak başlatılan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına 03/02/2017 tarihinde 32.260,95 TL ödediğini, davalı …’ın kazanın oluşumunda %65 kusurlu olduğunu, davalının kusuru nedeniyle müvekkilinin ödediği 32.260,95 TL’nin icra dosyasına ödendiği tarihten itibaren işletilecek reeskont avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece ”HMK’nın 114.maddesi gereğince mahkemenin görevli bulunması dava şartı olup, HMK.nun 115.maddesi gereğince de davanın her aşamasında re’sen gözetilebileceğinden, davalının tacir olmaması nedeniyle tacirler arasında bir dava niteliğinde olmayan, münhasıran ticari davalardan da bulunmayan ve genel hükümlere dayalı olarak açılan iş bu davanın ticari bir dava sayılamayacağı gözetilerek, iş bu davada mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davanın usulden reddine, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli bulunduğuna, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiş ve bu karara karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu dilekçesinde, rücuan tazminata konu davada müştereken ve müteselsilen sorumlu olan tarafların davacı … A.Ş., müvekkil … ve… Genel Sigorta A.Ş. olduğu, rücu davasında sigorta şirketinin de davaya dahil edilecek olması ve poliçeden kaynaklı olarak zarar tazmini noktasında esas sorumlunun sigorta şirketi olması dolayısıyla davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu bu nedenle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, sorumlu kişi aleyhine açılan rücuan tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre İlk Derece Mahkemesince verilen görevsizlik kararının usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Davacı vekili müvekkilinin olay tarihinde çalışanı olan davalı …’ın kullandığı davacı adına kayıtlı araç ile meydana gelen trafik kazası nedeni ile ödenen tazminattan davalının sorumlu olduğunu belirterek, ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsilini talep etmiştir.
4857 sayılı Kanunu’nun 1.maddesinde kanunun kapsamı belirtilerek, “Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir. Bu kanun, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” denilmektedir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1.maddesinde ise “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi görevinin iş mahkemelerine ait olduğu” belirtilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesindeki anlatımdan trafik kazasının gerçekleştiği tarihte davalının davacı şirket çalışanı olduğu anlaşılmaktadır. İşçi, işvereni kendi kusuru ile bir zarara uğratırsa bu eyleminden dolayı kusuru oranında işverene karşı sorumludur. Bu durumda işçi ile işveren arasında oluşan bir ihtilaf bulunduğundan uyuşmazlığın çözümünde İş Kanunu hükümleri uygulanacağı için İş Mahkemeleri görevli olacaktır. Bu nedenle İlk Derece Mahkemesince davanın İş Mahkemesinde görülmesi gerektiği için İş Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan bir dava bulunmadığı gerekçesiyle Asliye Mahkemesinin görevli olduğu yönünde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava dosyasının yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/03/2018 tarih, 2018/249 Esas – 2018/169 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesince iadesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.13/12/2018.