Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/42 E. 2020/150 K. 30.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/42
KARAR NO: 2020/150
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 21/09/2017
NUMARASI: 2015/525 Esas 2017/1056 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
KARAR TARİHİ: 30/01/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile 27.11.2013 günü Şebinkarahisar Avutmuş Kavşağı mevkiinde müvekkillerinin annesine çarparak ölümlü trafik kazasına sebep olduklarını, meydana gelen kazada müvekkillerinin eşi/annesi olan …’nın hayatını kaybettiğini, Şebinkarahisar Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını ve Şebinkarahisar Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/125 esas sayılı dosyasıyla dava açıldığını, meydana gelen kazada davalı …’in asli kusurlu olduğunu, diğer davalı … AŞ’nin de kazaya karışan … plakalı aracın sigortacısı olduğunu, ZMM sigortası kapsamında sorumluluğunun mevcut olduğunu, vefat eden …nın evli ve 5 çocuk annesi olduğunu, 49 yaşında olduğunu, tüm sorumluluklarını kusursuz yerine getirdiğini, vefatı üzerine müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, ayrıca müvekkillerinin annelerini kaybetmeleri nedeniyle derin üzüntü duyduğunu, kısa sürede kendilerinin toparlayabilmelerinin mümkün olmadığını belirterek müvekkili … için 10.000 TL, …, …, …, … ve … için 1.000,00’er TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı … için 100.000,00 TL, …, …, …, … ve … 50.000,00’er TL olmak üzere toplam 350.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talebini davacı … için 50.917,76 TL, … için 4.784,17 TL’ye yükseltmiştir. Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; poliçenin doğru olduğunu, kusurun adli tıp tarafından zararın ise bir aktüer tarafından hesaplanması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğunu, davacılar murisinin asıl kusurlu olduğunu ifadeyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulüyle, maddi tazminat talebi yönünden; davacılardan … yönünden 50.917,76 TL, davacı … yönünden 4.784,17 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adlarına geçen davacılara verilmesine, fazla talebin reddine, Davacılardan … yönünden 50.000,00 TL, davacı … yönünden 25.000,00 TL, davacı … yönünden 25.000,00 TL, davacı … yönünden 25.000,00 TL; davacı … yönünden 25.000,00 TL, ve davacı … yönünden 25.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ten alınıp adı gecen davacılara verilmesine, fazla talebin reddine, davalı … yönünden manevi tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; maddi tazminat bedelinin yüksek olduğunu, manevi tazminat yönünden hükmedilen rakamların fahiş olduğunu, davacının zenginleşmesini sağlar nitelikte olduğunu, müvekkilinin kasten veya öldürmek amacı ile kaza yapmadığını, davacıların murisinin olayda asli kusurlu olduğunu, müvekkili aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin fahiş olduğunu, davacıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğun göre tek kalem vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken her bir davacı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu; HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. HMK’nun 357/1. maddesi uyarınca, Bölge Adliye Mahkemesince re’sen göz önünde tutulacaklar dışında, İlk Derece Mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz. Davalı … tarafından yargılama safahatında ve süresinde aktüer bilirkişi raporuna itiraz edilmemiştir. Bu durumda HMK’nın 357/1 maddesi çerçevesinde bilirkişi raporundaki hesaplama bakımından davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gibi yargılama sırasında ileri sürülmeyen bir husus istinaf aşamasında ileri sürülemeyeceğinden maddi tazminat hesabına ilişkin bilirkişi raporuna yönelik istinaf itirazı değerlendirilmeye alınmamıştır. Davalı … vekilinin kusura ilişkin istinaf talebi bakımından değerlendirme yapıldığında; Mahkemece alınan kusur bilirkişi raporuna göre sürücü …’in %50 ve yaya …’nın %50 oranında kusurlu olduğu; Aynı olay nedeniyle ceza yargılaması sırasında ATK’dan alınan kusur raporuna göre …’in ve maktul yaya …’nın eşit derecede olduğu bildirilmiştir. Bu durumda Mahkemece aldırılan kusur raporu ile ceza yargılaması sırasında alınan kusur raporunun birbiriyle örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun düştüğü nazara alındığında kusura yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir. Bu açıklamalar çerçevesinde, somut uyuşmazlıkta olayın oluş şekli, kusur durumu, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte dikkate alındığında mahkemece davacı eş … için belirlenen manevi tazminat miktarının yeterli olduğu ancak müteveffanın çocukları için belirlenen manevi tazminat miktarının bir miktar fazla olduğu, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uymadığı; aynı ilkeler esas alınarak yapılan değerlendirmeye göre de takdiren davacılar …, …, … ve … için ayrı ayrı olmak üzere 15.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olacağı kanısına varılmıştır. İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerektiğinden davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf talebi yerinde değildir (Benzer yönde Yargıtay 17 HD 25/11/2019 2017/5605 E. 2019/11036 K.). Açıklanan nedenlerle davalı … vekilinin manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının manevi tazminat miktarının düzeltilmesi amacıyla kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm oluşturulmasına, diğer istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: A- Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile Yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının, HMK’nın 353/1-b/2. maddesi gereğince düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmek üzere KALDIRILMASINA, Buna göre: 1-Davanın KISMEN KABULÜ ile A)Maddi tazminat talebi yönünden; davacılardan … yönünden 50.917,76 TL, davacı … yönünden 4.784,17 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adlarına geçen davacılara verilmesine, fazla talebin reddine, 2-Davacılardan … yönünden 50.000,00 TL, davacı … yönünden 15.000,00 TL, davacı … yönünden 15.000,00 TL, davacı … yönünden 15.000,00 TL, davacı … yönünden 15.000,00 TL ve davacı … yönünden 15.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’ten alınıp adı geçen davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Davalı …Ş. yönünden manevi tazminat talebinin reddine, Harçlar; 4-Harçlar Yasasına göre alınması gereken 12.343,75 TL harçtan peşin alınan (1.246,66 TL peşin harç ile 152,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplamı) 1.398,66 TL harcın mahsubu ile kalan 10.945,09 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına (Davalı …Ş.’nin sorumluluğu 3.804,99 TL ile sınırlı olmak üzere), 5-Davacılar tarafından peşin harç ve ıslah harcı olarak yatırılan 1.398,66 TL’nin davalı …’ten alınıp davacılara verilmesine, 6-Davacılar tarafından yapılan 31,80 TL açılış gideri, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 423,80 TL tebligat, posta vs. gideri olmak üzere toplam 1.355,60 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre takdir edilen 417,67 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacılara verilmesine, kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, (Davalı … AŞ.nin sorumluluğu 237,29 TL ile sınırlı olmak üzere), 7.1.-Maddi tazminat talebinden dolayı; a-Davacı … vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 5.950,95 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, b-Davacı … vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 1.980,00 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, c-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davacı …’dan, 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davacı …’dan, 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davacı …’dan ve 1.000,00 TL avukatlık ücretinin davacı …’den alınıp davalılara verilmesine,7.2.-Manevi tazminat talebinden dolayı; a-Davacı … vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 5.850,00 TL avukatlık ücretinin davalı …’ten alınıp adı geçen davacıya verilmesine, b-Davacı … vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL avukatlık ücretinin …’ten alınıp adı geçen davacıya verilmesine, c-Davacı … vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL avukatlık ücretinin …’ten alınıp adı geçen davacıya verilmesine, d-Davacı … vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL avukatlık ücretinin …’ten alınıp adı geçen davacıya verilmesine, e-Davacı … vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL avukatlık ücretinin …’ten alınıp adı geçen davacıya verilmesine, f-Davacı … vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL avukatlık ücretinin …’ten alınıp adı geçen davacıya verilmesine, g-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince … için takdir olunan 5.850,00 TL, davalı …Ş. için 1.980,00 TL avukatlık ücretinin davacı …’dan alınıp adları geçen davalılara verilmesine, h-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince … için takdir olunan 3.400,00 TL, davalı …Ş. için 1.980,00 TL avukatlık ücretinin davacı …’dan alınıp adları geçen davalılara verilmesine, ı-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince … için takdir olunan 3.400,00 TL, davalı …Ş. için 1.980,00 TL avukatlık ücretinin davacı …’dan alınıp adları geçen davalılara verilmesine, i-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince … için takdir olunan 3.400,00 TL, davalı …Ş. için 1.980,00 TL avukatlık ücretinin davacı …’dan alınıp adları geçen davalılara verilmesine, j-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince … için takdir olunan 3.400,00 TL, davalı …Ş. için 1.980,00 TL avukatlık ücretinin davacı …’dan alınıp adları geçen davalılara verilmesine, k-Davalılar vekil ile temsil edildiğinden AAÜT gereğince … için takdir olunan 3.400,00 TL, davalı …Ş. için 1.980,00 TL avukatlık ücretinin davacı …’den alınıp adları geçen davalılara verilmesine, 8-Karar kesinleştiğinde taraflardan alınan gider ve delil avansının harcanmayan kısmının iadesine,
B-İSTİNAF İNCELEMESİ BAKIMINDAN ; 1-Davalı … tarafından peşin olarak yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde İlk Derece Mahkemesi tarafından kendisine iadesine, 2-İstinaf aşamasında davalı … tarafından yapılan 23,50 TL posta ve tebligat giderinden ibaret yargılama gideri ile 85,70 TL istinaf başvuru harcının davacılardan müteselsilen tahsili ile davalı …’e verilmesine, 3-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, 4-İstinaf için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.30/01/2020