Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/4169 E. 2018/1740 K. 14.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/4169
KARAR NO : 2018/1740
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 03/05/2017( Ek Karar Tarihi : 23/06/2017)
NUMARASI : 2017/179 D.İş Esas 2017/188 D.İş Karar
DAVA : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 14/12/2018
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati haciz talebinde bulunan alacaklı vekili tarafından verilen dilekçede: Müvekkilinin, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/02/2017 tarih 2014/187 E. 2017/127 Karar sayılı ilamı nedeniyle alacaklı olduğu, borcun vadesi gelmesine rağmen ödenmediği, borçlunun mal kaçırma hazırlığı içinde olduğu, alacağın rehinle temin edilmediği belirtilerek borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarı kadar ihtiyaten haczine karar verilmesi talep edilmiştir.
İlk derece mahkemesi 03/05/2017 tarihinde: “Talebin, İcra İflâs Kanunu’nun 257. ve devamı maddeleri gereğince yerinde olduğu anlaşılmakla kabulü ile; alacaklının 47.996,84 TL alacağının ifasının temini için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacaklariyle diğer haklarının borca yeter miktarının İİK’nda belirtilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine, teminat alınmasına yer olmadığına” karar vermiştir.
Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen vekili tarafından ihtiyati haciz kararına itiraz edilmiştir.
İhtiyati haciz kararına itiraz eden vekili dilekçesinde: Talep eden vekili tarafından İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/187 esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile 32.043,16 TL hasar bedeli ile 1.050,00 TL araç kiralama bedelinin kaza tarihi olan 17/03/2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline ilişkin ilamın icrasına ilişkin ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu ancak müvekkili şirketin ticaret merkezinin Ümraniye olduğunu, adres itibariyle yetkili mahkemenin müvekkilinin yerleşim yeri mahkemesi olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olacağını belirterek yetki itirazında bulunmuştur.
Lehine ihtiyati haciz kararı verilen vekili özetle; itirazın yersiz olduğunu belirterek talebin reddine karar verilmesini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesi tarafından 23/06/2018 tarihli kararla “İtirazın Reddine” karar verilmiştir.
Bu karara karşı, aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İhtiyati haciz kararına itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde: Mahkemenin yetkisi bulunmamasına rağmen müvekkili şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin adresinin Ümraniye; bu nedenle yetkili mahkemenin de İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, yetki itirazında bulunmalarına rağmen ihtiyati haciz kararı verilmesinin ve devamında süresi içerisinde yapmış oldukları itirazın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz için kanunda aranan şartların gerçekleşmediğini belirterek, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen 23.06.2017 tarihli itirazın reddine dair kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09/02/2017 tarih 2014/187 E. 2017/127 Karar sayılı ilamına dayalı olarak ihtiyati haciz talep edilmesi üzerine mahkemece 2017/179 D.İş – 2017/188 Karar sayılı karar ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildikten sonra, vaki itiraz üzerine bu kez duruşmalı olarak yapılan inceleme sonucu 23/06/2017 tarihli karar ile itirazın reddine karar verildiği, verilen kararın … Sigorta vekiline 09/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, karara karşı istinaf başvurusunun 06/09/2018 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
HMK’nın 103/1-a maddesine göre ihtiyati haciz adli tatilde görülen işlerdendir. Bu itibarla HMK’nın 104/1. maddesinin (süre yönünden) somut uyuşmazlıkta uygulanma olanağı yoktur. Buradan hareketle, itiraz eden vekiline 09/07/2018 tarihinde tebliğ edilen karara karşı istinaf başvurusunun yasal süresinin bitimi 23/07/2018 tarihidir. Ne var ki itiraz eden vekilinin başvurusu bu süre geçtikten sonra, 06/09/2018 tarihinde yapılmıştır. Böylelikle ihtiyati hacze itiraz eden tarafça, HMK’nın 345. maddesinde öngörülen iki haftalık süre içerisinde başvuruda bulunulmamıştır.
Bu nedenle, ihtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf dilekçesinin HMK’nın 346/1. ve 352. maddeleri uyarınca reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/06/2017 tarih 2017/179 D.İş Esas 2017/188 D.İş sayılı kararına karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun, HMK’nın 346/1. ve 352. maddeleri uyarınca REDDİNE,
2-İhtiyati hacze itiraz eden tarafça istinaf başvurusu sırasında yatırılan harçların, istem halinde mahkemesince iadesine,
3-İstinaf başvurusu için ihtiyati hacze itiraz eden tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nın 265/5. ve HMK’nın 362/1-f maddeleri uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/12/2018