Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/4098 E. 2020/3961 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/4098
KARAR NO : 2020/3961
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 26/06/2018
NUMARASI : 2018/146 Esas – 2018/615 Karar
DAVA : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 19/11/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09.01.2016 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüs ile biletli yolcu taşımacılığı yaparken seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda araçta müvekkilinin de yaralanmasına neden olan, tek taraflı, ölümlü,yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazada yaralanan müvekkilinin hastaneye kaldırıldığını, söz konusu hastanede yapılan muayenede müvekkilinin malul kalacak derecede yaralandığının tespit edildiğini, kaza tespit tutanağına göre araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı yana müvekkilinin maluliyeti ile ilgili yapılan başvuruya kazanın bir insan kaçakçılığı faaliyeti sırasında olduğu belirtilerek reddedildiğini, kazanın taşıma esnasında meydana gelmiş olup, insan kaçakçılığını gösteren herhangi bir kaydın dosyada bulunmadığını, açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik 1.500.-TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı cevap dilekçesinde özetle, usule ilişkin olarak davacının yabancı olduğundan teminat yatırılması gerektiğini, dava konusu kazaya sebebiyet veren aracın poliçesinin mevcut olduğunu, yabancı uyruklu kişilerin taşımacılık veya koltuk sigortasına tabiyeti olmadığını, taşımanın yasa kapsamında bir taşıma olmadığını, istihabın aşılmış olduğunu, müterafık kusurun söz konusu olduğunu, kazadaki kusur durumu ve kusurlu hareket ile meydana geldiği iddia edilen zarar arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla maluliyet oranının ispatlanması gerektiğini ve zararın sorumlu aktüer bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini, davacıya bu kaza sonucu sosyal güvenlik kurumu tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla geçici iş göremezlik zararlarının teminat kapsamında olmadığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.Mahkeme tarafından yapılan yargılamada; “Yerinde görülmeyen davanın reddine” karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Taşımanın ücretli ücretli bir taşıma olduğunu, insan kaçakçılığı varlığını gösterir ibare olmadığını, soruşturma aşamasında olan savcılık dosyası esas alınarak doğrudan suçun mevcut olduğunun kabulünün ceza yargılaması temel esaslarına uygun olmadığını, aksi halinde de müvekkilinin zarar gören kişi konumunda olduğunu, davalının sorumluluğunun devam edeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava,yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.2 tanımlar başlığında Taşımacı; “4925 sayılı Kanun’un 5. maddesine istinaden yetki belgesi alan ve kendi nam ve hesabına taşınmayı bir ücret karşılığında üslenen gerçek veya tüzel kişi” olarak açıklanmış , A.5 kapsam dışında kalan haller başlığında i bendinde ise “cürüm ve cinayet işlemek veya bunlara teşebbüs halleri ve bu hallerden doğan zararların” sigorta kapsamı dışında olduğu düzenlenmiştir. Dosya kapsamı içerisinde kazaya sebebiyet veren aracın 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları kapsamında yetki belgesi bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, dava dilekçesi anlatımında bahsedilen biletli yolcu taşımacılığı iddiası kapsamında delillerinin araştırılmadığı görülmektedir. Dava konusu trafik kazası ile ilgili Edremit Cumhuriyet Başsavcılığı 2016/191 Esas sayılı soruşturma dosyasının uyap sistemin celp edildiği, savcılık tarafından soruşturma dosyası hakkında mahkeme karar tarihi itibariyle karar verilmediği görülmektedir. Bu kapsamda dava konusu kazaya konu olayın göçmen kaçakçılığı suçu işlenmesi sırasında gerçekleştiğine ilişkin bir karar bulunmamaktadır. Mahkemece bu yönde yeterince araştırma yapılmaksızın kazaya konu olayın suç işlenirken meydana geldiği gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar vermesi doğru olmamıştır. Eksik inceleme ile karar verilemez.O halde Mahkemece yapılması gereken; öncelikle davaya konu kazanın 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları kapsamında bir taşıma ilişkisinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, taşımanın 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında bulunmadığının saptanması halinde davanın husumetten reddine karar verilmesi, taşıma ilişkisinin 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında bir taşıma olduğunun saptanması halinde Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında sayılan teminat dışı haller kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi için Edremit Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/191 Esas sayılı soruşturma dosyasının sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre değerlendirme yapılarak karar verilmesi olmalıdır.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/11/2020