Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/07/2018
NUMARASI : 2018/771Esas 2018/758Karar
DAVA : Tasarrufun İptali
KARAR TARİHİ: 08/11/2018
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …A.Ş.nin şirket mevcudunu muvazaalı işlemlerle azaltarak alacaklılara zarar vermesi sebebiyle davalı şirket ile diğer davalılar arasında yapılan tüm işlemlerin denetimine yönelik tespit ve tasarrufların iptaline karar verilmesini, tedbir niteliğinde ihtiyati haciz talebinin kabulüne, kaçırılan tüm kıymetlerin tespitini, tespit edilen müvekkil alacağı kadar şirket mal varlıklarının haciz ve satışına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacının dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile, karar kesinleştiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin istinaf başvurusu dilekçesi ile, mahkemece salt davanın ticari olmadığından bahisle doğrudan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu belirtilerek görevsizik kararı verilmesinin yerinde olmadığı, davacıların alacak taleplerinin hizmet aktine dayalı işçilik alacağı iddiasına dayalı olduğu da irdelenerek ihtilafa ilişkin olarak İş Mahkemelerinin mi yoksa Asliye Hukuk Mahkemelerinin mi görevli olduğu hususunun değerlendirilmesi gerektiği, bu bakımdan bu aşamada iken istinaf müracaatlarının dikkate alınarak, dairemizce görev hususunun değerlendirilerek, iş mahkemelerinin görev alanında olması halinde bu yönde karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iade edilmesini talep etmiştir.
Dava tasarrufun iptali istemine ilişkin olup, istinaf açısından uyuşmazlık konusu, HMK’nın 355. maddesine göre İlk Derece Mahkemesince verilen görevsizlik kararının usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’ nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanun’da öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Aynı Kanun’un 5/3. maddesi ile ” Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmü getirilerek asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisi haline getirilmiştir.
HMK’nın 1.maddesine göre göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. HMK’nın 114/1-c bendi ile mahkemenin görevli olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup 115/1. maddesine göre de mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır.
Somut uyuşmazlıkta davalı şirketin mevcudunu muvazaalı işlemlerle azaltarak alacaklılara zarar vermesi sebebiyle, davalı şirket ile diğer davalılar arasında yapılan tüm işlemlerin denetimine yönelik tespit ve tasarrufların iptali talep edilmektedir. Dava TTK’nın 4/1. maddesi kapsamında mutlak ticari dava olmayıp, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin içtihatlarında açıklandığı üzere şahsi nitelikte olup borçlunun tasarruflarına yönelik olduğundan, asliye hukuk mahkemelerinin görevine girmektedir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK’nun 5/3. maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasında iş bölümü değil, görev ilişkisi bulunduğu göz önüne alındığında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.
Bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine dair kararda isabetsizlik bulunmadığından, HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-HMK’nın 353/1-b/1.maddesi gereğince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 4,50 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf isteminden bulunan üzerinde bırakılmasına,
4-Dosya üzerinde inceleme yapılması nedeniyle avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/11/2018.