Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/4017 E. 2020/3953 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO: 2018/4017
KARAR NO: 2020/3953
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 02/07/2018
NUMARASI: 2016/52 Esas – 2018/642 Karar
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 19/11/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27.03.2013 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki davalı … ‘ye sigortalı bulunan … plakalı aracın … sevk ve idaresindeki davalı …’ye sigortalı … plakalı araca çarpması ve çarpmanın etkisiyle yaya olan müvekkiline çarpışması neticesinde müvekkilinin yaralanarak sakat kaldığını belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, HMK’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre davacının 250,00 TL tedavi giderleri, 150,00 TL geçici iş göremezlik, 500,00 TL kalıcı iş göremezlik ve 100,00 TL bakıcı gideri olmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … cevap dilekçesinde özetle; dava konusu, kaza tarihinde dava dışı … ‘ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde bir yıl geçerli olmak üzere ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluğunun poliçe üzerindeki ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limitinin azami 250.000 TL ile sınırlı olduğunu, kaza nedeniyle müvekkili şirkete yapılan başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını ve 4.110,81 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin kaza nedeniyle poliçe kapsamında oluşan tüm sorumluğunu yerine getirdiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; usul yönünden zamanaşımı itirazında bulunduğunu, dava konusu kazada bahsi geçen … plakalı araç yönünden müvekkili şirketin sorumluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkili sigortalısının kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme tarafından yapılan yargılamada; “Davalı … hakkında açılan dava konusuz kalmış olmakla; esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davalı … hakkında açılan dava yerinde görülmediğinden reddine” karar verilmiş, bu karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalı taraf olarak sulhe ilişkin beyan dilekçesinde açıkça davanın feragat nedeni ile reddini talep ettiklerini, karşı tarafında sulh olduklarını içeren beyan dilekçesini mahkemeye sunduğunu, sulh protokolünde açıkça feragat edileceğinin düzenlendiğini, mahkemece verilen kararda sulh olunduğu hususu geçiyor ise de hüküm kısmında feragat veya sulh ibaresinin bulunmadığını, kararın kaldırılarak sulh protokolü uyarınca feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ederek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, trafik kazasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. HMK 315. Maddesi “(1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre kararverilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” şeklinde düzenlenmiştir. Dosya kapsamında davalı vekilinin 29/06 /2018 tarihli, davacı vekilinin 27/03/208 tarihli dilekçeleri ile taraflarca imzalanan sulh protokolü gereğince davanın karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep ettikleri görülmektedir. Davacı tarafça dosya kapsamına sunulan bir feragat dilekçesinin varlığı da saptanamamıştır. Bu kapsamda taraf vekillerinin beyan dilekçeleri kapsamında mahkemece HMK 315. maddesine göre karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere: 1- … Sigorta A.Ş. vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapmış olduğu istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin alındığından, ayrıca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, 4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.19/11/2020