Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3974 E. 2018/1698 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/3974
KARAR NO : 2018/1698
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 27/08/2018
NUMARASI : 2018/5858 D.İş Esas – 2018/5760 D.İş Karar
(İtiraz Hakem Heyeti’nin 20/07/2018 tarih 2018/İHK-5953 )
DAVA : Destekten Yoksun Kalma Tazminatı (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/12/2018
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/5858 D.İş Esas ve 2018/5760 D.İş Karar sayılı kararı ile saklanmasına karar verilen Sigorta Tahkim Komisyonu/İtiraz Hakem Heyeti’nin 20/07/2018 tarih 2018/İHK-5953 Karar sayılı dosyası kapsamında verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili başvuru dilekçesinde özetle; 20/01/2012 tarihinde, davacıların desteği sürücü …un sevk ve idaresindeki… plakalı motosiklet ile tek taraflı kaza yaparak vefat ettiğini, meydana gelen kazada davacıların desteği …un tam kusurlu olduğunu, kaza yapan motosikletin davalı nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğunu, kaza sonucu davacıların destekten yoksun kaldıklarını iddia ederek, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla davacı … için 3.000,00 TL, .. . için 1.000,00 TL, …için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza yapan aracın müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacıların miras bırakanı sürücü …un kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğunu, 01/06/2015 tarihli Trafik Sigortası Genel Şartları ve Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesi gereğince, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat dışı bırakıldığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık Hakemi, başvuru sahiplerinin talebinin reddine karar vermiş, davacılar vekilince bu karara itiraz edilmesi üzerine İtiraz Hakem Heyeti, davacılar vekilinin itirazının reddine karar vermiştir. Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, dava konusu kazanın 20/01/2012 tarihinde meydana geldiğini, destek şahsının kusuruna denk gelen destekten yoksun kalma tazminat taleplerini, ZMSS poliçesi teminatı dışında bırakan 01/06/2015 tarihinde Genel Şartlar ve Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesinde yapılan değişikliğin 26/04/2016 tarihinde yürürlüğe girdiğini, kaza tarihi itibariyle bu düzenlemelerin olayda uygulanmasının mümkün olmadığını, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan ZMSS poliçesi kapsamında destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu: HMK’nın 355. maddesine göre İtiraz Hakem Heyetince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Dosya kapsamından, davalı nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı motosikletin, davacıların miras bırakanı sürücü …l’un sevk ve idaresindeyken, %100 kusurlu olarak 20/01/2012 tarihinde tek taraflı kaza yapması sonucu, …l’un vefat ettiği, davacıların bu vefat nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulundukları anlaşılmıştır. Uyuşmazlık Hakemi, davacıların başvurularının reddine karar vermiş, davacılar vekilince karara itiraz edilmesi üzerine de İtiraz Hakem Heyeti “destek şahsının tam kusurlu hareketiyle ölümüne sebebiyet verme sonucu destekten yoksun kalma tazminatının zorunlu trafik poliçesi kapsamında davalı şirketten talep edilemeyeceği” gerekçesiyle davacılar vekilinin itirazının reddine karar vermiştir. 20/01/2012 tarihinde meydana gelen tek taraflı ölümlü trafik kazasında, müteveffa …un asli ve tam kusurlu olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/1. maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”, 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 92. maddesinde, zorunlu mali sorumluluk sigortası dışında kalan hususlar düzenlenmiş olup araç sürücüsünün veya yakınlarının talepleri 92. madde kapsamında yer almamakla birlikte, uygulama ve yargı kararları ile sigortacının sorumluluğu kapsamında kabul edilmiştir.Destekten yoksun kalma tazminatı, TBK.’nın 53/3. maddesinde, ölüm halinde uğranılan zararlar arasında gösterilmiştir.Araç sürücüsü desteğin, ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup bu zarar gerek Kanun, gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olduğundan, desteklerinin kusurunun olması davacıların hakkına etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesi mümkündür.Davacıların uğradığı zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır. (Yargıtay 17. HD. 2014/17669 E. 2017/919 K.) (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar, HGK’nun 16.1.2013 gün ve 2013/17-1791 esas 2013/74 karar sayılı ilamları).Dava konusu olayda, davacılar desteğinin sevk ve idaresindeki araçla meydana gelen trafik kazası neticesinde vefat ettiği, davacılar, mirasçı olarak değil, zarar gören 3. kişi konumunda bulunduklarından, miras bırakanın kusurunun davacılara yansıtılamayacağı, belirlenen tazminattan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu anlaşılmaktadır.Davalı tarafça, Karayolları Trafik Kanunu’nun 92/c,g,h ve Trafik Sigortası Genel Şartlarının A.6.c ve d maddeleri uyarınca, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin, trafik sigortası teminatı dışında bırakıldığı ileri sürülmüş ve bu husus İtiraz Hakem Heyetince de kabul görerek, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş ise de 2918 sayılı Kanun’un 90. maddesi, 6704 sayılı Kanun ile değişikliğinden önce, “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında, Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır” şeklinde olup değişiklikten önce, tazminat hesabının Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca yapılacağı düzenlenmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 55. maddesine göre destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır.6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1451. maddesine göre, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde, sigorta sözleşmeleri hakkında Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır. 2918 sayılı KTK’nın 95. maddesine göre, sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez.Somut olayda dava konusu poliçe 17.01.2012 tarihinde tanzim edilmiş, kaza 20.01.2012 tarihinde meydana gelmiştir. Yeni genel şartlar 01.06.2015 tarihinde, Karayolları Trafik Kanununun 92. maddesinde değişiklik yapan yasa ise 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dolayısıyla poliçe ve kaza tarihi, sözü geçen genel şartlar ve yasa değişikliğinden öncedir. Bu halde, kaza tarihi itibariyle davacılar .. .l’un, destekten yoksun kalma tazminatı talepleri ZMSS teminat kapsamı içerisinde kabul edilip taraf delilleri toplanarak değerlendirilmeli ve varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Bu nedenle, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine ilişkin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararı usul ve yasaya aykırı görüldüğünden davacılar vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmüş ve aşağıdaki karara varılmıştır.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararının KALDIRILMASINA,
2-Davanın yeniden görülmesi için, dava dosyasının Sigorta Tahkim Komisyonu’na iade edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine,
3-6728 S.Y.nın 36. maddesi uyarınca, harç alınmasına yer olmadığına, davalı tarafça yatırılan istinaf karar harcının, istem halinde yatıran tarafa, mahkemesince iadesine,
4-İstinaf başvurusu için davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin, kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.13/12/2018.