Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3962 E. 2018/1789 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/3962
KARAR NO : 2018/1789
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 12/07/2018
NUMARASI : 2017/99 Esas, 2018/790 Karar
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 24/01/2017
KARAR TARİHİ: 20/12/2018
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; …’ın malik olduğu … plakalı minibüsün sürücü …’in idaresindeyken 11.08.2015 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan muris …’ün vefat ettiğini, kazada kullanılan … plakalı aracın 20.10.2014/20.10.2015 arası geçerli ZMSS ile davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu, müteveffanın ölümüyle davacı olan eş ve çocuklarının destekten yoksun kalma tazminat isteme hakları doğduğunu, davalı sigorta şirketine tazminatın ödenmesi için 26.12.2016 tarihinde başvuru yapılmışsa da iş bu davanın açıldığı güne kadar kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin ıslah ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş … için 20.000,00 TL, çocuklarından davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 100,00 TL, davacı … için 100,00 TL olmak üzere toplam 30.100,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı itirazında bulunarak, davaya konu talebin şehiriçi taşımacılık olması sebebiyle sigorta poliçesi teminatında bulunmaması, sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması ve meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yasal süresi içerisinde yenilenmeyen davanın HMK’nın 150/5. maddesi hükmü gereğince açılmamış sayılmasına, davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/1.maddesine göre belirlenen; davacı …ve …’ün açtığı davalar bakımından 50,00’şer TL, davacılar … ve …’ün açtığı davalar bakımından 1.090,00’ar TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine, karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.Davacılar vekilinin istinaf başvurusu; yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ön inceleme tutanağı imzalanmadan karar verildiği, davalı lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken aynı oranlarda birden çok vekalet ücretine hükmedilmesinin yasaya aykırı olduğu yönlerine ilişkindir.Dava, trafik kazası nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olup davaya konu uyuşmazlıkta davacılar arasında mecburi dava arkadaşlığı yoktur. İhtiyari dava arkadaşlığında her bir davacının talebi ayrı dava mahiyetindedir. Bu nedenle hem davacılar için hem de davalı için her bir dava yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmelidir. Mahkemece her bir davacı için davalı yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından davacılar vekilinin istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b/1. maddesi gereğince reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası’na göre alınması gereken harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361/1. maddesi uyarınca, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/12/2018.