Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3938 E. 2019/715 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/3938
KARAR NO : 2019/715
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 10/10/2017
NUMARASI : 2016/868 Esas 2017/786 Karar
DAVA : Rücuen Tazminat (Araç Hasarından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 12/04/2015 tarihinde müvekkili şirkete kasko sigortalı bulunan … ait … plakalı araca davalılardan … maliki olduğu, davalı … AŞ’ye sigortalı … plakalı aracın çarpması sonucu sigortalı araca hasar verdiğini, davalıların bu kazada %100 kusurlu ve sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin 18/05/2015 tarihli makbuzla 9.224,00 TL’yi sigortalısına ödeyip sigortalısının halefi olduğunu beyanla, hasar miktarının %100 kusur nispetine isabet eden 9.224,00 TL’nin 18/05/2015 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … AŞ. vekili cevap dilekçesinde özetle: Kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirkete ZMSS ile sigortalı olduğunu, araç başına toplam 26.800,00 TL’lik teminat sağlandığını, müvekkili şirketin bu limitle sınırlı olarak sorumlu olduğunu, dava tarihinden önce müvekkili şirkete başvuru yapıldığını, hasar servisince yapılan inceleme sonucunda trafik sigortası genel şartları A-6.H maddesi gereğince ödeme yapılamadığını, dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesinin talep edilebileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı …San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirkete ait olan … plakalı aracın olay tarihinden önce çalındığını, bu konu ile ilgili gerekli şikayetlerin yapıldığını ve konu hakkında ceza davası açıldığını, müvekkilin oluşan kazayla ilgili herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını, sorumluluğun diğer davalı sigorta şirketine ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: İşletenin aracın çalınmasında kusurunun bulunmadığını kanıtlamadığı sürece sorumluluktan kurtulamayacağını, davaya konu aracın anahtarının işleten tarafından bir düğünde hiçbir önlem alınmaksızın valeye bırakıldığını, davalının aracın çalınmasında kusurunun bulunduğunu, aracın park edildiği yerin nitelikleri, aracın park edilmesi sırasında alınan veya alınabilecek tedbirlerin alınmadığını, bilirkişi raporunda davalının %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava, kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya ödenen hasar tazminatının karşı araç işleteninden ve ZMS sigortacısından tazmini istemine ilişkindir.HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: 2918 sayılı Kanun’un 107. maddesine göre; işleten, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerden birinin aracın çalınmasında veya gasp edilmesinde kusurlu olmadığını ispat ederse, sorumlu tutulamaz. Dolayısıyla işletenin çalınma eyleminde kusursuzluğu kanıtlanırsa, işleten ve onun sorumluluğunu üstlenen trafik sigortacısı da zarardan sorumlu tutulamaz. Somut uyuşmazlıkta, dosyada örnekleri bulunan ceza soruşturması dosyası içeriğindeki belgelere göre, davalı … şirketinin ortağı olan …, bu şirkete ait olan ve … adlı kişinin kullandığı … plakalı araçla .. Salonu unvanlı düğün salonuna gelmiş, sürücü tarafından park fişi alınarak araç otopark görevlisine teslim edilmiş, görevli (vale) diğer araçlarda yapılan uygulamada olduğu gibi bu aracı da park ettikten sonra kontak anahtarını güvenlik kulübesine koymuştur. Güvenlik kulübesinde bulunan anahtar, düğün nedeniyle mevcut olan yoğunluk ve kalabalıktan yararlanan ve kimliği belirlenemeyen kişi tarafından alınıp araç park yerinden çalınmış, aracın çalındığı polise ihbar edildikten kısa bir süre sonra, aracı çalan kişi, davacının kasko sigortalısının aracına çarparak kazaya sebebiyet vermiş, araçtan çıkarak olay yerinden kaçmıştır. Bu şekilde gelişen olayda davalıların, eylemlerinden sorumlu oldukları … plakalı araç sürücüsünün aracı park etmek üzere, aracı koruma ve gözetmede hukuki sorumluluğu üstlenen iş yerinin (düğün salonu) görevlisine -park fişini alarak- teslim ederken çalınma ve gasp edilmeye karşı alabilecekleri veya kendilerinden beklenen başkaca bir tedbirden söz etme imkanı yoktur. Özetle, araç sürücüsü aracın çalınmasında kusurlu değildir. Dolayısıyla, araçla meydana getirilen zarardan davalıların sorumluluğu da bulunmamaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporundaki kusur değerlendirmesi, araç işleteninin aracın çalınmasında kusurlu olup olmadığına değil, aracı çalan firari kişinin aracı kullanırken sebebiyet verdiği kazadaki kusur durumuna ilişkindir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, 2918 sayılı Kanun’un 107. maddesi çerçevesinde davalıların (eyleminden sorumlu oldukları sürücünün) aracın çalınmasında kusurlarının bulunmadığı kabul edilmekle, aracı çalan kişinin meydana getirdiği zarardan da sorumluluklarının olmadığı, mahkemenin bu yöndeki kabulünün yerinde olduğu değerlendirilmiştir. Bu nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:1-Davacı vekilinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2- Harçlar Kanunu’na göre alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-İstinaf yargılama giderleri için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.16/05/2019