Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3912 E. 2019/572 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/3912
KARAR NO : 2019/572
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 30/05/2018
NUMARASI : 2015/321 Esas – 2018/483 Karar
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat (Trafik Kazasından Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/04/2019
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 16/02/2015 tarihinde, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu ve dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, trafik kazası sonrası uzun süre yoğun bakım servisinde kaldığını, uzun bir bakım ve tedavi sürecinden sonra taburcu olduğunu ancak vücudunun bir kısmının felç olduğunu, sürekli bakıma muhtaç hale geldiğini, davacının kaza öncesinde lise son sınıfta okuyan, üniversite sınavlarına hazırlanan çok başarılı bir öğrenci olduğunu, kaza nedeniyle maddi ve manevi büyük bir yıkım yaşadığını, anne ve babası olan diğer davacıların da manevi olarak zarara uğradıklarını iddia ederek, davacı … için HMK’nın 107.maddesi gereğince şimdilik 50,00 TL geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı, 50,00 TL bakıcı gideri tazminatı olmak üzere toplam 100,00 TL’nin kaza tarihi olan 16/02/2015 tarihinden itibaren davalıların tümünden alınarak davacıya verilmesine, davacı (anne) …, davacı (baba) … için 8.000,00 TL, davacı (mağdur) … için 22.000,00 TL olmak üzere toplam 40.000,00 TL manevi tazminatın davalı…. kaza tarihi olan 16/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; Asliye Ticaret Mahkemesinin davada görevli olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sürekli sakatlık tazminatı limitinin 290,00 TL olduğunu, manevi tazminat talebinin teminata dahil olmadığını, müştereken ve müteselsilen hüküm kurulmaması gerektiğini, davacıların avans faiz talep edemeyeceğini, yasal faiz talep etmeye hakları olduğunu, kusur ve maluliyet raporlarının Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiğini iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, yetkili mahkemenin Adana Ticaret Mahkemesi olduğunu, müvekkili …. kazaya karışan … plakalı aracın maliki olduğunu, kaza sırasında aracın, müvekkili …. tarafından kullanıldığını, müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, davacı…. içinde bulunduğu …. plakalı aracın sürücüsü olan dava dışı …. ehliyetsiz ve hız sınırını aşmış şekilde araç kullanması nedeniyle meydana gelen kazada müvekkillerinin herhangi bir kusurlarının bulunmadığını, talep edilen tazminat miktarlarının çok yüksek olduğunu iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince, “İş bu asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile maddi tazminat olarak 19.910,75-Tl nin davalılardan …A.Ş yönünden dava tarihi, diğer davalılar yönünden ise 16.02.2015 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine, manevi tazminat yönünden, Davacılardan … için 10.000.-Tl , baba …. için 5.000.-TL , anne … için 5.000.-Tl olmak üzere toplam 20.000.-Tl nin 16.02.2015 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … alınarak davacılara verilmesine, fazla istemin reddine” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı … A.Ş. vekili ile davalılar … vekili istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalılar … vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kusur bilirkişisinin raporunda, … plakalı araç sürücüsü müvekkili …. %100 kusurlu kabul edildiğini, Adana 22.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/618 Esas sayılı ceza dosyasının halen derdest olduğunu, kazanın meydana geliş şeklinin çekişmeli olduğunu ve bu nedenle ceza davasının sonuçlanmasının beklenilmesi gerektiğini, kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, buna ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını, davacı ….yönünden 9 ay süre ile bakıcı gideri hesaplandığını ve Mahkeme tarafından bakıcı giderinin hüküm altına alındığını ancak Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacının maluliyetinin bulunmadığını, maluliyeti bulunmayan kişinin bakıcı gideri talep edemeyeceğini, Adli Tıp Kurumu raporunda bakıcıya ihtiyaç duyulacağına ve süresine ilişkin bir tespitin yapılmadığını, davacı tarafça da bakıcı giderine ilişkin herhangi bir evrakın ve delilin ibraz edilmediğini, Mahkemenin eksik inceleme ile hüküm kurduğunu, davacı … için hükmedilen 10.000,00 TL manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu, “ağır bedensel zarar” koşulu oluşmamasına rağmen anne ve baba olan davacılara manevi tazminat verildiğini, kararın bu yönlerden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiştir. Davalı … A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporunda 9 aylık iş göremezlik süresinin tamamında davacının bakıcıya ihtiyacı olacağı varsayımı ile 9 aylık bakıcı gideri tazminatının hesaplandığını, davacının bakıcıya ihtiyacı olup olmadığının, eğer var ise süresinin ne kadar olacağının ATK raporu ile tespit edilmeden tazminat hesaplanmasının hatalı olduğunu belirtmiştir. HMK’nın 355.maddesi gereğince, kamu düzeni ve istinaf sebepleriyle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda:Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici iş göremezlik, bakıcı gideri tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 16/02/2015 tarihinde, davalı … A.Ş’nin ZMS sigortacısı, davalı … maliki ve davalı … sürücüsü olduğu … plakalı araç ile davalı …. içerisinde yolcu olarak bulunduğu …. plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı Mehmet Kayıkkıran’ın yaralandığı, bu olay nedeniyle davacıların maddi ve manevi tazminat talebinde bulundukları anlaşılmıştır. Adli Tıp Kurumu 3.Adli Tıp İhtisas Kurulunun 26/07/2017 tarihli raporuna göre, davacının geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. 19/02/2018 tarihli kusur ve zarar bilirkişi raporuna göre, meydana gelen olayda davalı araç sürücüsü … olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacının içinde bulunduğu araç sürücüsü … kusursuz olduğu, davacının geçici iş göremezliği nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 8.773,25 TL, davacının bakıcı gideri nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının 11.137,50 TL olduğu tespit edilmiştir. Kusur bilirkişisi raporunun trafik kazası tespit tutanağı ile örtüştüğü ve olayın oluşuna uygun olduğu anlaşılmıştır. Dolayısıyla, davalılar … vekilinin kusura yönelik istinaf iddia ve itirazları yerinde değildir. TBK’nın 56.maddesine göre, hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar halinde, zarar görenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verebilir. Somut uyuşmazlıkta, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, davacı … kaza nedeniyle yaralanmasının niteliği, uzun süre yoğun bakımda kalması, uzun süre fizik tedavi ve rehabilitasyon görmesi birlikte dikkate alındığında; TBK’nın 56.maddesi kapsamında tüm davacıların manevi tazminat talep etme haklarının doğduğu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve tüm dosya kapsamı gözetildiğinde, davacılar lehine verilen tazminat miktarlarının, manevi tazminat müessesinin amacına ve hakkaniyete uygun olduğu anlaşılmıştır. Başka bir deyişle, davalılar …. vekilinin manevi tazminatlara yönelik istinaf iddia ve itirazları yerinde değildir. İlk Derece Mahkemesince her ne kadar 19/02/2018 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak 11.137,50 TL bakıcı giderine hükmedilmiş ise de, bilirkişi raporuna ve hükme dayanak yapılan 26/07/2017 tarihli ATK raporunda, davacının bakıcıya muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise süresinin ne kadar olduğu hususlarında herhangi bir tespit yapılmamıştır. Bu yönüyle Mahkemenin kararı eksik inceleme sonucu verildiğinden usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir. Dolayısıyla, tüm davalıların bu yöndeki istinaf iddia ve itirazları yerindedir. O halde, Mahkemece yapılması gereken, davacı …. bakıcı gideri tazminatı yönünden, davacının bakıcıya muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise süresinin ne kadar olduğu hususlarında öncelikle usulüne uygun rapor aldırılması ve sonrasında gerek duyulması halinde aktüerya raporu aldırılarak nihai karar verilmesidir. Yukarıdaki açıklamalar ve tespitler çerçevesinde, davalılar … vekilinin manevi tazminat ve geçici iş göremezlik tazminatına yönelik istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı … A.Ş vekili ile davalılar …. vekilinin bakıcı gideri tazminatına yönelik istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6.maddesi gereğince, bakıcı gideri tazminatı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, bakıcı gideri tazminatı yönünden davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davalılar ….vekilinin manevi tazminat ve geçici iş göremezlik tazminatına yönelik istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b/1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2-Davalı … A.Ş vekili ile davalılar …. vekilinin bakıcı gideri tazminatına yönelik istinaf başvurularının KABULÜNE, HMK’nın 353/1-a/6.maddesi gereğince, bakıcı gideri tazminatı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına,3-Bakıcı gideri tazminatı yönünden davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine, 4-İstinaf başvurusu için yatırılan karar ve ilam harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatıranlara iadesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 6-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,7-İstinaf talp edenler tarafından istinaf aşaması için yatırılan gider avansının yatıran taraflara iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda geçici iş göremezlik tazminatı ve manevi tazminat yönünden HMK’nın 362/1-a maddesi, bakıcı gideri tazminatı yönünden HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 18/04/2019