Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2018/3894 E. 2020/3977 K. 20.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
9.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
ESAS NO : 2018/3894
KARAR NO : 2020/3977
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 27/03/2018
NUMARASI : 2016/282 Esas – 2018/268 Karar
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/11/2020
Yukarıda yazılı İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, Dairemiz Heyetince yapılan müzakere sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkil şirket nezdinde kasko sigortası kapsamında sigortalı olan … plakalı araç dava dışı …. Tic. Ltd. Şti.’ne ait tesisten çıkış yaparken mantar bariyerin güvenlik görevlileri tarafından çalıştırılması sebebiyle hasara uğradığını, dava dışı … Ticaret Limited Şirketinin istihdam ettiği güvenlik görevlilerinin mantar bariyeri hatalı çalıştırmasından ötürü sorumluluğu bulunduğunu, dava dışı …Ticaret Limited Şirketi ile davalı sigorta şirketi arasında 3.şahıs mali mesuliyet sigortası poliçesi düzenlendiğini, kaza sonucu meydana gelen hasarın davalı sigorta şirketi tarafından teminat altına alındığını, söz konusu trafik kazası sebebiyle müvekkil şirket nezdinde kasko sigortası kapsamında sigortalı olan …. plakalı araçta meydana gelen hasardan dolayı sigortalı … A.Ş.’ye 26/05/2015 tarihinde 26.530,74 TL tutarında hasar tazminatı ödendiğini, yapılan ödeme neticesinde müvekkil sigorta şirketi TTK’nın 1472. maddesi uyarınca zarar sorumlularına karşı dava açma hakkı da dahil olmak üzere sigortalısının tüm haklarına halef olduğunu, davalı sigorta şirketi aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ödenmiş olan tazminatın ve işlemiş faizinin tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını fakat borçlu şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Sorumluluğu kabul anlamına gelmemek kaydı ile poliçe ile temin edilen azami meblağ kaza başı 300.000,00 TL olup, manevi tazminat talepleri teminat harici olduğunu, poliçe teminatına giren beher hasarda asgari 250,00 TL olmak üzere hasarın %10’u oranında tenzili muafiyet uygulanacağını, sigortanın tanımından da anlaşılacağı üzere, sigortalının iştigal konusu faaliyeti görmesi esnasında 3.kişiye bir zarar vermiş olması gerektiğini, hasar konusu fotoğraflarda da görüleceği üzere hasarın meydana gelmesinde sigortalının herhangi bir kusuru bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafın vaki itirazının kısmen iptali ile, takibin 23.877,67 TL asıl alacak ile 1.792,79 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.670,46 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 5.134,09 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,” karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna karşı somut nitelik arz eden itirazların değerlendirilmeksizin dosyada ek rapor alınmadan ve davacının iddiası sabitmiş gibi sigortalı işyeri sorumlusunun %100 kusurlu olduğuna ilişkin değerlendirmelere dayalı olarak hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı oyduğunu, müvekkil şirket aleyhine %40 icra inkar tazminatına hükmolunmaması gerektiğini belirterek istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Dava, ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili için yapılan takibe itiraz üzerine açılmış itirazın iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK’nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.Davacı sigorta şirketine kasko sigortası ile sigortalı aracın dava dışı … Tic. Ltd. Şti. ait tesisten çıkış yaparken mantar bariyerin güvenlik görevlileri tarafından çalıştırılması sebebiyle hasara uğramasından dolayı TBK 66.maddesinde belirtilen adam çalıştıranın sorumluluğu başlığı altındaki kusursuz sorumluluk hallerine girmiş olması nedeniyle dava dışı şirketin sigorta şirketi olan … Sigorta arasında üçüncü şahıs mali mesuliyet sigortası kapsamında olması iddiasıyla ödenen hasar bedelinin davalı sigorta şirketinden rücuen tahsili için yapılan takibe yapılan itiraz üzerine itirazın iptali davası açılmıştır.Davalı şirket tarafından …. Ltd. Şti.’ye üçüncü Şahıs Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile “sigortalının poliçede yer alan işin tarifi kısmında kayıtlı iştigal konusu faaliyetlerini görmesi sırasında ve sigorta müddeti içerisinde bulabilecek kazalar sonucu üçüncü şahısların ölmeleri, bedenen yaralanmaları ve/veya hastalığa yakalanmaları ile mallarının fiziki zarar uğraması” hallerinde teminat verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince meydana gelen hasarın davalı sigorta şirketince düzenlenen poliçenin teminatı kapsamında kalıp kalmadığı konusunda araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın özellikle araç malikinin kim olduğu, araç bir kiralama şirketine ait ise olay tarihinde kime kiralandığı, kiracının davalıya sigortalı olan dava dışı …. Ltd. Şti.’nin çalışanı/ortağı olup olmadığı araştırılarak, araç malikinin davalı şirketin düzenlediği kapsamında teminat altına alınan 3.kişi olup olmadığını belirlemek, teminat kapsamında ise itirazı karşılayacak şekilde bariyerin tutanakta anlatıldığı şekilde yükselmesi halinde hasarın aracın alt kısmında olup olmayacağı, tamire konu hasarların oluşumunun olayın oluş şekli ile örtüşüp örtüşmediği, sürücünün çıkış noktasına gelirken ve olayın gerçekleştiği anda hasarın oluşumunda hız faktörünün etkili olup olmayacağı hususları da göz önüne alınmak suretiyle, kusur ve hasar durumu ile ilgili ek rapor alınıp değerlendirme yapılması gerekirken eksik araştırma ile karar verilmesi doğru olmamıştır.Kabule göre de, alacağın miktarı, kusur ve hasar tespiti yapılması ile belirleneceğinden likit olmamasına rağmen inkar tazminatına hükmedilmesi de doğru olmamıştır.Açıklanan nedenlerle, davalı vekillerinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın yukarıda belirtilen şekilde işlem yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :1-Davalı vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf karar harcının istek halinde İlk Derece Mahkemesince yatırana iadesine,4-Duruşma yapılmadığından, vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, 5-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf aşaması için yatırılan gider avansından artan kısmın yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/11/2020